28 Mart 2017 Salı 16:40
“İhraç kararının nedeni terör örgütü üyesi olmaları”
NTV ve NTVSpor ortak yayında soruları yanıtlayan Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Başkan Dursun Özbek’in sözleri şu şekilde:
“YÖNETİM KURULU DİSİPLİN KURULU’NA SEVK ETTİ”
Uzun bir Genel Kurul oldu. Genel Kurul'un ibrasından sonra hazırunda bir rahatlama oldu. Herkes yorulmuştu. Uzun süren toplantının neticesinde bazı genel kurul üyeleri salonu terk etti. Galatasaray’da kulüpten ihraç sistemi şöyle çalışıyor; Yönetim Kurulu olarak gereken kişileri disiplin kuruluna sevk ediyoruz. Bununla ilgili ‘şikayet’ veya ‘şüphe’ vardır diyoruz. Disiplin Kurulu konuyu araştırır, savunmalarını yapmak üzere davet eder... Disiplin Kurulu kendi arasında buna bir karar verir.
“HAKAN ŞÜKÜR’ÜN DOSYASINDA HER ŞEY AÇIK”
Elimde bulunan dosya Hakan Şükür’ün dosyası. İçinde gerekli belgeler ve gazete yayınları oluşturuldu. Disiplin Kurulu oluşturduğu dosya ve kanaatine bir yazıyla yönetim kuruluna bildirir. Söz konusu durum incelenmesi, ilgili kişinin ihraç edilmesi veya daha farklı ceza şartları var. Yönetim Kurulu disiplin ile ilgili suçlarda ihraç kararını alabilir; genel kurula tasdik için sevk eder. Genel Kurul’un onayıyla ihraç işlemi tamamlanmış olur.
Bugün söylenenlerin dışında; Hakan Şükür, Arif Erdem ve diğer 7 kişi Genel Kurul’a sevk edildi. Disiplin Kurulu’nun gerekçeli kararını okumak istiyorum. Burada net olarak anlaşılması mümkün.
“Konu ile ilgili olarak Hakan Şükür' ün hakkındaki şikayeti içeren yazı Kulübümüzde kayıtlı adresine gönderilmiş, 7 gün içinde savunmasını vermesi veya sözlü savunma yapacağını yazılı olarak bildirmesi istenmiştir. Hakan Şükür 7 gün içinde savunmasını vermemiş, temsilcisi aracılığıyla savunma göndermemiş, sözlü savunma yapacağını da bildirmemiştir. Üye böylece savunma hakkından vazgeçmiş sayılmıştır. (Tüzük Madde 112)
Hakan Şükür'ün, 25.08.2016 tarihli ve 29812 sayılı resmi gazetede detayları ile tanımı ve faaliyetleri açıklanmış olan FETÖ/PDY paralel yapı ve terör örgütü ile birlikte adı anılmaktadır. Mal varlığına el konulmuştur ve Hakan Şükür hakkında yakalama kararı çıkarılmıştır.
Kulübümüze üye olan herkes ön koşulsuz tüzüğümüzde yer alan yükümlülükleri kabul etmiş demektir. (Tüzük madde: 17.2.1 ve 17.2.2) Kulübümüzün kuruluş amaçları arasında vatansever, Atatürkçü gençler yetiştirmek de (Tüzük madde 4.1) olan kulübümüzün her bir üyesi Cumhuriyet'in temel değerlerine bağlı kalmalıdır. Gerek kamuoyu nezdinde Hakan Şükür’ün adının FETÖ/PDY örgütü ile birlikte anılması, gerekse disiplin kuruluna arz edilen görüntülerin analizi ve genel olarak basın organlarında çıkan çeşitli haberler birlikte değerlendirilmiş ve kendisinin Cumhuriyetin temel değerlerine olan bağlılığı tartışmalı hale gelmiştir.
Kaldı ki, Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname "madde.2.3. Milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine üyeliği veya ... bunlarla irtibatı belirlenen ve ekli listelerde yer almayan ... dernekler... kapatılır" hükmü, Tüzüğümüzün 20.1 maddesinde yazılı olan " Türk Medeni kanunu ve dernekler kanunu hükümlerine göre üyelik koşullarının kaybedilmesi" hükmü ile birlikte değerlendirildiğinde; bir üyenin milli güvenliğe tehdit oluşturması vakıası gerçekleşmiş olmakla, kulübün varoluşunu tehlikeye sokan bir üyenin, üye olarak, olağan genel kurul kararına kadar üyelikten kaynaklanan haklarının korunması da düşünülemeyeceği için, Disiplin Kurulumuzun kanaatine göre, üyelik koşullarının ani şekilde kaybedilmesi müessesesinin koşulları da oluşmuştur.
Bu nedenle; Yönetim kurulu kararı ile sicil kurulunca Hakan Şükür'ün sicil kaydının silinmesi için gereken şartlar oluştuğundan, takdir yönetim kuruluna ait olmakla beraber 15101 sicil numaralı üye Hakan Şükür hakkında tüzük madde.20.1 gereğince işlem yapılması düşünülebileceği gibi, ayrıca; 15101 sicil numaralı Hakan Şükür'ün yukarıda ayrıntılı şekilde belirtilen eylem ve davranışlarının kendisi hakkında Tüzüğümüzün 108.2 ve 108.5 maddesi uyarınca hak mahrumiyeti yaptırımının gerektirdiği ve ayrıca bu eylem davranışların Tüzüğümüzün 4.1 maddesini ihlal edici nitelikle bulunduğu, Tüzüğümüzün 107.1 ve 107.2 maddeleri kapsamında Kulübümüzün onur ve saygınlığına zarar verdiği ve üyelik onuru ile bağdaşmadığı ve bu durumların Tüzüğümüzün 104.1 maddesine göre bir üst yaptırım gerektiren ağırlaştırıcı neden oluşturduğu kanısına varıldığından, 15101 sicil numaralı üye Hakan Şükür hakkında üyelikten çıkarma yaptırımının uygulanmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”
“KARARIMIZ EYLÜL’DEN BERİ BELLİ”
Burada Galatasaray Spor kulübü yönetimi Hakan Şükür’ün durumu itibari ile geçen sene Ağustos ve Eylül aylarında bu kararı almış. Yönetim Kurulu Disiplin Kurulu'nun bu gerekçelerine bağlı olarak oybirliği ile kabul etmiş. Bunu da Gelen Kurul’a sevk etmesi gereği var. Tüzük gereği böyle. Genel Kurul’a gittik. Aynı suçtan 7 kişiyi Genel Kurul’a gönderdik. Genel Kurul, 5 kişiyi ihraç etti. Hakan Şükür ve Arif Erdem'i az bir farkla reddetti. Demin okuduğum metinde Galatasaray Spor Kulübü’nün hangi koşullarda üyeliği sonlandıracağı çok net. Özellikle terör örgütlerine bulaşmış, terör örgütü üyesi olmakla anılan ve bunu da inkar etmeyen arkadaş Galatasaray Kulübü'nün üyesi olma hakkını zaten kaybetmiştir. Bu nedenle Galatasaray Spor kulübü ve camia böyle bir kara gölgeyi üzerinde taşıması mümkün değil. Burada yönetim ve disiplin kurulunun görüşleri net. Tereddüt etmeden Genel Kurul’a sevk ettik. Hakan Şükür ve Arif Erdem'i onaylamadılar... 11-12 saatlik maraton sonrası hazırunun büyük bir kısmının salonu terk etmesi ve bilahare mevcut provakatif bir azınlığın hamaset dolu söylemleri sonrası Hakan Şükür ve Arif Erdem'in futbolculuk yapması olayı duygusal hale getirdi. Özellikle burada bazı kişilerin provakatif konuşması havayı değiştirdi. Yönetim Kurulu buna çok üzüldü. Galatasaray camiasının bütünü de buna çok üzülmüştür. Özellikle yönetim kurulu üyelerini ve beni son derece üzmüştür. Genel Kurul bitti; Yönetim Kurulu bu konudaki iradesini hiç değiştirmedi. Cumartesi Genel Kurul vardı. Burada Pazar günü olağanüstü toplantı düzenledim. Bunun Galatasaray Spor Kulübü’ne yakışan bir netice olmadığı konusunda kanaatimiz tamdı. Konuyu tekrar değerlendirmeye aldık. Bu değerlendirme çerçevesinde biz, Hakan Şükür ve Arif Erdem’in kesinlikle FETÖ ve PDY bağlantısı çerçevesinde ihracını tekrar karara bağladık. Buradaki kararda tüzük gereği ve bizim esasta hangi suçlar nedeniyle konuyu ele aldığımız zaten Eylül ayından bu yana belli. İhraca sebep olan tek şey de terör örgütü üyeliği.
“NE GALATASARAY NE BAŞKA BİR YAPIDA BARINABİLİRLER”
Ret kararını görmezden gelmemiz mümkün değil… Bu hiçbir şeyle bağdaşmıyor. Bizim de yönetim olarak bunu kabul etmemiz, bu gölgeyi kabul etmemiz mümkün değildi. Tüzüğün bize verdiği bir yetki var. 6 sene aidatını peş peşe yatırmamış üye varsa Yönetim Kurulu yetkisiyle ihraç edebilirsiniz. Dolayısıyla o anda bu maddeyi çalıştırdık. Ama hiçbir zaman Hakan ve Arif’in sebebi değil. 6 yıldır kulübe uğramamış ve aidatlarını da yatırmamışlar. Herkesin şunu anlaması lazım; Hakan ve Arif'i aidattan atmadık, terör bağlantısıyla attık. Basına da yansıdı. Aidatlar ödenmemesi artı bir sebep teşkil etmiştir. Yönetim Kurulu'nun aldığı karar Hakan Şükür ve Arif Erdem'in ihraç sebebi bu terör örgütüyle olan bağlantılarından kaynaklıdır. Bugün dahi attıkları tweetlerde terör örgütünün yandaş ve üyesi olduklarını beyan etmişlerdir. Ayrıca kaçaktırlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin yasalarına sığınmamışlardır. Kaçarak zaten bu suçluluklarını tescilini kendi kendilerine yapmışlardır. 15 Temmuz sürecinin ardından terör örgütünün faaliyetlerine karşı Türk insanının duruşu nettir. Kimse bunun karşısında duramaz. Hakan Şükür ve Arif Erdem’in ana sebebi budur. Cumhuriyetimize, devletimize düşman bir örgütün yapısının içinde olan birinin sadece Galatasaray içinde değil hiçbir yapının içinde bulunması mümkün değildir.
“GEREKÇE ÖRGÜT BAĞLANTISI”
Bir haber ya da gelecek bir telefon beklentisi içinde bu kararı almadık. 25'inde Genel Kurul düzenlendi. 12 saat geçmeden burada Yönetim Kurulu’nu topladım. Toplantının yapılmasının ana nedeni Genel Kurul’un kararının kamuoyu ve Galatasaraylıları üzmesidir. Hiç kimsenin yapılan bu ihraç sistemini basit bir aidata dayandırmaması lazım çünkü gerçek bu değil. Gerçek olan ilgili kişilerin örgüt bağlantısı ve Türk milletine düşman; vatandaşına kurşun sıkan, Meclisi bombalayan bir örgütün mensubu olmaları... Bu nedenle de ilgili kararı aldık.
“ANA SEBEP GİZLENEMEZ”
Tüzük çalışmamız var. Bu 2700 üyeyle ilgili değil. 2700 üye farklı sebeplerle gündeme gelmiştir. Aidatını yatırmayanların ismi geçiyor. Ama burada konuyla ilgili alınan esas karar, ana sebebi herkes biliyor. Buna destek veren kararın alınmasını sağlayan da üye aidatlarını yatmamasıdır ama bu ana sebebi hiçbir zaman gizlemez. ‘Söz konusu kişilerin FETO örgütü bağlantısı nedeniyle ihracına karar verdik’ yazıyor. Tüzük ile ilgili maddeyi şekil olarak kullanmak durumunda zorunda kaldık.
“KARAR ALMAYI DÜŞÜNÜYORUZ”
Mali Genel Kurul'daki sataşmaların protestoların biraz daha Galatasaray’a yakışır netlikte olması lazım. Konuşmacıların yüzde 90’a yakını yönetim kurulunu eleştiren mahiyette konuştu. Bu da gayet doğal. Çok dikkate alınması gereken eleştiriler de var. Bazı eleştiriler ise Galatasaray Spor Kulübü'nün Genel Kurul Üyeliği’ne yakışmadı. Özellikle Genel Kurul’da Arif Erdem ve Hakan Şükür’ün oylamasına geçildiğinde Galatasaray Spor Kulübü’ne yakışmayacak şekilde provakatif söylem içinde olan Kadir Çetinçalı için de bir karar almayı düşünüyoruz.
“UZUN BİR MARATONDU”
Uzun bir genel kuruldu. Yaklaşık 46 konuşmacı vardı. Uzun bir maratondu. Galatasaray’ın demokratik duruşu konuların detaylı tartışılmasına fırsat verdi. Detaylı soruların sorulması ve cevap verilmesiyle 11-12 saatlik maraton sonrası yönetim kurulunun 2016 faaliyetleri mali ve idari olarak ibra edildi. Güzel de bir tesadüf oldu. O gün doğum günümdü... Doğum günü ve hesap vermenin heyecanın da vardı. Başarıyla ibra kısmını geçti. Genel Kurulumuza yaptıklarımızı tasvip ettiklerinden dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum.
“PROJELER BAŞARIYLA DEVAM EDİYOR”
Galatasaray'a hizmet etmenin sonu yok. Bugünkü mali ve idari yapısı itibari ile yapacağımız değişiklikleri 3 senelik sürece sığdırmak zorundayız. Daha önce de söylemiştim; mali yapının düzeltilmesi, mali kriterlerin getirilmesi öncelikli. Bu manada çalışmalarımızı hızlandırdık. Bunun içene projeleri de yerleştirdik. Kulübe yeni finansal kaynak yaratmak için en önemli enstrümanlarımız gayrimenkullerimizdi. Projelerimiz başarıyla devam ediyor.
“KEMERBURGAZ YAPILANA KADAR FLORYA…”
Kemerburgaz süreci devam ediyor. Futbol takımının ve altyapının antrenman yaptığı tesisler bitince yeni yerimize taşınacağız. Sonrasında ise Florya’daki arazimizin geliştirilmesi için çalışmalar başlayacak. İnşaat başlama ve taşınma tarihini daha sonra netleşince açıklayacağız. Kemerburgaz yapılana kadar da Florya'da çalışmaya devam edeceğiz.
“TÜM GÜCÜMÜ SÖZLERİ YERİNE GETİRMEK İÇİN HARCIYORUM”
Ferahlamamız yeni projelere ve bunların başarıyla yürütülmesine bağlı. Emlak Konut ile yapılan sözleşme gereği bu projenin ihalelerinin yapılmasını bekliyoruz. 2-3-4 sene gibi peşi sıra gelecek bir süreç. Kulübün de nakit akışını dikkate alarak bunları ayarladık. Seçilirken söz verdiğim gibi Galatasaray rahat bir döneme kavuşacak. Bütün gücümü verdiğim sözleri yerine getirmek için harcıyorum. Mali yapı da bunlardan biri.
“ZOR KOŞULLARDA YORGUNLUK OLUYOR”
Bizim çalışmalarımızı takdir edecek merci, Genel Kurul. Genel Kurul sürecine bir bakın. Seçildik, yetki istedik verdiler. Proje için yetki istedik, yüzde 97'ye yüzde 3 güvenlerini belirttiler. İbra istedik, ibra ettiler. Burada bazı mihrakların inanılmaz bir çabası var. Bazı üyelerimiz istifa etti, doğrudur. O kadar zor koşullarda gidiyoruz ki bu yolda yorgunluklar oluyor. Şu andaki yönetim asli olarak görevinin başında ve devam ediyor. Gerektiğinde Sportif AŞ için destek alırız. Yapılan işler ortada. Otel inşaatı sürüyor, kapalı salona başlıyoruz. Emlak Konut ile yapılan işler ortada. Galatasaray battı denilen dönemde Galatasaray'ı devraldık. ‘İyi bir mali pozisyonumuz var’ diyemem ama ‘Galatasaray’ın mali yapısını düzelteceğim’ dedim. Faiz sarmalından çıkarsak gelirimiz giderimize denk.
“UEFA KONUSUNDA BAŞKA KRİTER YOK”
UEFA konusunda herhangi bir tehlike yok. Soru çok net; yanıtı da çok net. Finansal Fair Play çerçevesinde dikkate aldığınız zaman Galatasaray geçmişten gelen borç yükü ve etmiş olduğu zararlar nedeniyle turnuvalara alınmadı. Bu süreçte UEFA Galatasaray’a tek şart koydu: Oyunculara ödediğin maaşlar, primler ve stopajları dahil 65 milyon Euro'yu geçemezsin. Ceza bir yıl turnuvaya katılmama ve maaş sistemine uymak... Bu sene 61 milyon Euro ile kapatıyoruz. Başka bir kriter yok.
“OYUNCULAR UYUM GÖSTERDİ”
Igor Tudor'un antrenman yöntemi son derece farklı. Ağır idmanlar. Takım bunda ilk hafta zorlandı ama şimdi uyum gösterdi. Antrenman sistemi her hocanın kendisine ait bir sistem. Yeni dönemdeki idari yapılanma üzerinde çalışıyoruz. Bunu da önümüzdeki günlerde açıklayacağız. Daha iyi yönetilmesi ve daha başarılı olmak için tedbirleri alacağız.
“TENKİTLERİN BAŞIMIN ÜSTÜNDE YERİ VAR”
Mehmet Özbek de Levent Nazifoğlu da bizim Genel Kurul üyemiz. Her ikisi de Galatasaray'a hizmet etmek için burada. Dolayısıyla spekülatif manadaki soruları gündemde tutmuyorum. Mehmet Özbek'in herhangi bir Genel Kurul üyesinden farkı yok. Kulübe faydalı bir iş yapıyor mu yapmıyor mu? Yapmıyorsa ne onun ne benim kimsenin yeri yok. Mehmet Özbek'in faydalı bir üye olduğunu düşünüyorum. Spekülatif olacak, başkana nereden vuralım arzusunda olan kişilerin yorumları beni ilgilendirmiyor. Farklı sebeplerle başarısız günler geçirdik ama önümüzdeki sene taraftarların memnun olacağı bir sistemle faaliyetlerimize devam edeceğiz. Kimse kardeş üzerinden vurmasın. Aldığım tenkitlerin hepsinin başımın üstünde yeri var. Ben veya yönetim kurulum... Kim ne yaparsa sorumlusu benim. Genel Kurul’a her türlü hesabı vermek benim görevim. Kulübe mesaisini veren kişilerin de başımın üstünde yeri vardır.
“PROTESTO DEMOKRATİK BİR HAKTIR”
2015 Mayıs ayında seçildik. Yeni sezonun ikinci maçını oynuyorduk. Burada berabere kaldık. O gün taraftar ‘yönetim istifa’ diyerek bağırdı. Elbette istifa bir müessese. Taraftarı mutlu etmek ilk başta gelen görevlerimden bir tanesi. 25 milyona yakın taraftarımız var. Onların söylediklerini dikkate almamamız mümkün değil. Benim taraftardan bir ricam var. Protesto demokratik bir haktır. Burası Galatasaray ve her zaman olacaktır. Ama maçın 50-60. dakikasında yönetimi ve futbolcuyu protesto etmenin ne faydası var? Maç biter; iyi sonuç almışsak alkışlasınlar. Beşiktaş maçı gibi son dakikadan sonra protesto başım üstüne. Ama diğer maçlardaki protestolar takımı da demoralize ediyor. Biz bir bütün olarak sportif başarıyı yükseltici mahiyette hareket etmeliyiz.
Taraftarlarımız takımımızı basketbolda da futbolda da en güçlü şekilde desteklesinler. Onlar olmadan büyüklüğümüz tartışılır. Geçen sene basketbolda EuroCup'ı kazandık; yönetim istifa seslerini duyduk. Onların buraya gelip bizi desteklemesi çok önemli. Protesto haklarını kullansınlar ama zamanlaması çok önemli. Sezon devam ediyor. Sezon bitene kadar herhangi bir oyuncumuz hakkında alınmış bir karar yok. Futbolcularımızın maksimum performans sergilemesi için elimizden geleni yapacağız.