3 Kasım 2020 Salı 15:01

Efsanemiz Yalçın Granit için anma töreni düzenlendi

Efsanemiz Yalçın Granit için anma töreni düzenlendi

1 Kasım Pazar günü hayata gözlerini yuman Türk basketbolunun ve Galatasarayımızın efsane ismi Yalçın Granit için Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Stadı’nda anma töreni düzenlendi.

Özhan Canaydın Konferans Salonu’nda düzenlenen törene Başkanımız Mustafa Cengiz, Başkan Yardımcımız Yusuf Günay, Yönetim Kurulu Üyemiz Dilek Kutlu, Sportif A.Ş. Yönetim Kurulu Üyemiz Oytun Özer, Galatasaray Erkek Basketbol Takımımızın Başantrenörü Ertuğrul Erdoğan, Galatasaray Erkek Basketbol Takımımızın Kaptanı Göksenin Köksal,  A Takım ve akademi düzeyinde basketbol oyuncularımız ve Yalçın Granit’in oğlu Ali Granit katıldı.

Yalçın Granit’in çok değerli bir spor adamı olduğuna vurgu yapan Başkanımız Mustafa Cengiz, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Bir müteveffayı, bir abideyi cenaze vesilesiyle anmak ve orada kelimeleri seçmek çok zor. Ne söylesek eksik kalır. Ben Yalçın ağabeyi tanıma şansına, onuruna eren nesilden biriyim. Rahmetli ortağım Tuncay Artun, borsa başkanıydı ve Yalçın ağabeyin arkadaşıydı. Hep beraber çok sohbet ettik. Yalçın abi soyadı gibi bir adamdı. Adını duyduğunuzda sanki soyadına bu kadar yakışan bir insan mı olur diye hayret etmiştim. Biz Galatasaray ve Türk spor gelenekleri içinde büyüdük. Yalçın abiye hem Türk sporuna yaptığı hizmet ve katkılardan ötürü saygılıydık hem de Galatasaraylı olduğu için ayrıca saygılıydık. Çok rafine, kaliteli, dinleyen ve öneren bir insandı.  Ben tanımanızı çok isterdim. Onunla birlikte çalışmayı çok isterdim.”

“Tuncay da ben de mülkiyeliydik. Yalçın ağabey, Mülkiyeden teklif aldığını söylemişti. Çok hoşuma gitmişti. Belki biz dinleyen üniversite yöneticileri olur diye bunu anlatıyorum. Mülkiye, Yalçın abiye burs teklif etmiş. Tesadüf aynı hafta içinde ebedi saygı duyacağımız Ali Sami Yen Başkanımız ile tanışmış. Başkanımızdan etkilenerek Darüşşafaka’dan Galatasaray’a 17 yaşında gitmeyi kabul etmiş. 2 yaşında babasını kaybetmiş. Dinleseniz ne destanlar vardır. 25 yaşında basketbol oynuyor ve Türk basketboluna mühür vuruyor. Biz değerli rakiplerimizin de Türk basketboluna ve sporuna yaptığı katkıları biliyoruz; ama 1911 yılında Ahmet Robenson’un Galatasaray Lisesi’nde ilk defa basketbolu örgütlü şekilde oynattığını da biliyoruz. Biz bu nedenle Yalçın Granit’e ulus olarak da borçluyuz. Bu anlamda kendisine sadece Galatasaray camiası olarak değil ulus olarak da teşekkür ederiz.“

“Mülkiye ile ilgili sözümü bağlamak istiyorum. Üniversiteler dinlesin dedim. ABD’de basketbolun ve olimpik sporların gelişmesinin en büyük faktörlerinden biri üniversitelerdir. Üniversiteler, lise düzeyindeki başarılı sporcuları alırlar, bir kontenjan bursuyla onları hem eğitirler hem de kendi takımlarında oynatırlar. Voleybol için de geçerli bu. ABD’de örneğin voleybol ligi yoktur. Üniversiteler oynatır. Yıllardır büyük kulüplerimizin, Galatasaray’ın, Fenerbahçe’nin, Beşiktaş’ın ve diğer Anadolu kulüplerimizin yapmaya çalıştığı amatör sporlara desteği üniversitelerimizin ciddi olarak almasını istiyoruz. Büyük holdinglerin büyük kulüplerimize amatör branşlarda ismen destek vermek istiyoruz. Bu vesileyle, sayın Granit kanalıyla, bu çok değerli insan kanalıyla bunu belirtelim. “

“Evvelsi gün cenaze törenine sağlık ve pandemi nedeniyle katılamadığım Mülkiyeli ağabeyim Mesut Yılmaz’ı anmak istiyorum.  Mesut Yılmaz, sadece Galatasaraylı değildi. Siyaset adamlığından, devlet adamlığına nasıl evrilme gösterilir; onu kanıtlayan bir ağabeyimizdi. Seçimi kaybetmek pahasına rağmen, demokrasiden, insan haklarından asla taviz vermedi. Kendisine söylenen olumsuz sözcüklere rağmen bir adım geri atmadı. Ben Yalçın abi gibi onun da kederli ailesine sabrılar diliyorum, bu büyük imtihanı aşmalarını diliyorum. Her ikisine de rahmet diliyorum, saygıyla anıyorum. Teşekkür ediyorum.”

 

Galatasaray Erkek Basketbol Takımımızın Başantrenörü Ertuğrul Erdoğan ise Yalçın Granit’in Türk basketbolu için ne kadar önemli bir isim olduğunu şu cümlelerle anlattı:

“Yalçın ağabeyi anlatmak çok kolay bir şey değil. Yalçın ağabey ile ilk tanıştığım gün 1992 yılı… Turgay Demirel TBF Başkanı idi… İstanbul’da çok önemli bir antrenör semineri yapıldı. Dönemin çok önemli antrenörü, Yugoslav basketbolunun ekol ismi Mirko Novesel’i davet etmişlerdi. Hayatımda böyle bir kalabalık görmemiştim seminerlerde. Organizasyonu yapan Yalçın abiydi. Mirko Novesel çok kolay bu teklifleri kabul eden bir antrenör değildi. Hele o dönemde Türkiye’nin basketbolda bulunduğu noktayı düşünürsek, Yugoslavya basketbolu ekolünden gelen antrenörler bize üst perdeden bakıyordu; fakat Yalçın ağabeyin büyük gayreti ve ilişkileriyle Mirko Novesel’i İstanbul’a davet edip getirdiler. Tahmin ediyorum 1500-1600 kadar benim de aralarında bulunduğum genç bir antrenör grubu vardı seminerde. İlk orada tanıma ve tanışma şansını elde etmiştim. “

“Aradan yıllar geçti ve bir şekilde irtibatta kalmayı başardık; ama asıl Yalçın abiyle basketbol konuşabildiğim ilk dönem 1994 yılında, 1978-79 dediğimiz jenerasyonun asistan koçuydum milli takımda… Şu anki TBF Başkanı CEO’su, milli takımlar teknik idari sorumlusu Kerem Tunçeri, Hidayet Türkoğlu ve Ömer Onan… O jenerasyon çok değerli bir jenerasyondu. Yalçın abi o jenerasyonun mentoruydu. Nihat İziç, başantrenördü. Hemen hemen her antrenmana gelir, her oyuncuyla ilgili tek tek fikrini beyan eder, bizlerin antrenmandaki performanslarıyla ilgili eleştirileri ortaya koyar, hazırlık maçlarını takip edip yapılan eksikleri söyler. Galibiyet ve mağlubiyetten öte kimi nasıl oynatacağımızı anlatırdı. O dönem kimin nasıl oynayacağı çok bilinmeyen bir kavramdı. Her şey galibiyet ve mağlubiyetten ibaretti. Örneğin Hidayet Türkoğlu’nun neden point guard oynaması gerektiğini anlatırdı. Bir vizyonerdi. Ben buna bire bir şahidi oldum. Bundan daha önemlisi basketbol düşünürüydü. Hiç bitmeyen bir enerjisi vardı. Basketboldan bıkmayan bir basketbol sevgisi vardı. Sadece Darüşşafaka ve Galatasaray değil, aslında Türk basketbol kulüplerinde antrenörlük yapan birçok insana dokunuşu vardı. Yalçın abinin dışında Batur abi, Cavit abi, Aydın abi, Armağan Asena gibi çok önemli isimlerin olduğu bir jenerasyon var. Onların açtığı çok önemli yoldan biz genç jenerasyon olarak ilerlemeye devam ediyoruz. O sevgiyi, o enerjiyi biz ortaya koyabilir miyiz, bu soru işareti. Yalçın abi 80’li yaşlarından bile hemen hemen her maçı seyreden, maçlardan sonra antrenörlere telefon açıp yorumunu, eleştirisini yapan çok değerli bir basketbol adamıydı. Her şeyden önce bir ağabeydi. Değerli ailesine başsağlığı diliyorum. Mekânı cennet olsun.”

Galatasaray Erkek Basketbol Takımımızın Takım Kaptanı Göksenin Köksal ise Yalçın Granit’in sürekli gençlere tecrübelerini aktardığını belirterek, “Bütün basketbol camiasının ve büyük Galatasaray camiasının başı sağ olsun. Yalçın ağabey gerek Yenilmez Armada’nın gerek Türk basketbolunun efsanesi ve simge isimlerinden birisiydi. Ben de Yaçın abi ile çok fazla sohbet etme şansına eriştim. Maçlardan önce ve sonra birçok kez onun tecrübelerinden yararlandım. 88 yaşında rahmetli oldu; fakat enerjisi çok yüksekti. Her zaman basketbolun gelişmesi adına genç oyunculara tecrübelerini aktarırdı. Ben ailesine başsağlığı diliyorum. Mekânı cennet olsun. Başımız sağ olsun.“ şeklinde konuştu.