Başkanımız Mustafa Cengiz, Enerjisa ile yaptığımız tarihi Güneş Enerjisi Santrali anlaşmasının ardından basın mensuplarının gündemle ilgili sorularına yanıt verdi.

Stadyumumuzun zemin durumu konusunda ve bir Fenerbahçe yöneticisinin oyuncumuz Marcao hakkında sarfettiği gelen soruya yanıt veren Başkanımız, “Sorunun ekonomik boyutta ve Enerjisa anlaşmamızla ilgili gelmesini bekliyordum. Tüm dünyada bu böyle sanırım. Sizin yaptığınız efektif, geleceği kuşakları kapsayacak hayırlı ve olumlu işler görülmüyor. Bizim yaptığımız stratejik bir şey. Sorulan sorular taktiksel. Strateji uzun planlı bir yol haritası ve mücadelesidir. Roma bir günde kurulmadı. Genelde halkın ilgilendiği magazinsel şeyler, şu yönetici ne dedi, ona ne cevap verirsiniz gibi sorular, zeminle ilgili sorular geçici konular. Belki yapısal ama stratejik bir şey değil.” diye konuştu. 

Zemin konusunda özeleştiride bulunduklarını ifade eden Başkanımız Mustafa Cengiz, “Zemin elbette önemli. Tüm takımlar için zemin oldukça önemli. Biz de halı saha gibi bir zeminde oynamak isteriz.  Galatasaray gibi bu işe yatırım yapan bütün takımların hepsi ister. Diğer takımları küçük görüp kumda oynayın demek değil bu. Onların da öyle bir amacı yok. Herkes gücüne göre. Biz stadyumun zeminini en iyi tutan kulüplerden birisiyiz. Belki de en başta geleniyiz; ama insanlar nedense çok çabuk unutuyor. O yaşanan karı hatırlıyor musunuz? O kar ve yağış oldukça hepimizin dua ettiğini de hatırlıyor muyuz? Baraj doluluğu İstanbul’da sadece yüzde 19’a düşmüştü. Türkiye’nin ekonomisini yüzde 25 etkileyen bir şehirden bahsediyoruz. Birdenbire kar yağınca hepimiz sevinmedik mi? Sevindik; ancak zemin üzüldü. Brandayı erken açmak durumunda kaldılar. Bana göre de erken açıldı. Eleştiri olarak söylüyorum. TFF yetkilileri stadyum zemininin kontrolünü 4 saat önce istiyor. Ceza yeriz düşüncesiyle branda erken açılmış. Erken açmasaydık da ceza yeseydik. Örtünün erken açılması ve yağışın devam etmesiyle, üzerinde maç oynanması, zaten 8 yıldır çalışma yapılmamış zemini bu hale getirdi. 8 yıl içerisinde bunu yapmalıydık. Özeleştiri olarak söylüyorum. Covid için bir zamanımız oldu. 2-3 ay bu zeminde oynanamadı. Teknik heyetin bize bunu getirmesi lazımdı. Biz bunu hızla hallederdik. Orada bir ihmal var. Onu itiraf edeyim. O ihmalin sonucunda, kar yağışının üzerinde oynamak stadyumun zeminini bozdu. Bozuk zeminde, çamur gibi sahada biz bir takımı yendik. Sonra gittik, Ankara’da çok güzel bir zeminde yenildik. Demek ki tek faktör, parametre zemin değil. Buradan teknik ekibe laf atmıyorum. Alakası yok. Seyirci bir faktör, ortam faktör, futbolcunun havası bir faktör, şans çok önemli.” dedi.

Hakem hatalarını birinci gündem yapmak istemediklerini ifade eden Başkanımız, “Dün 2-2 biten maçta karşı takım da çok güzel oynadı; ama son 10 dakikayı hatırlayın… 5 gol olabilirdi. 2 kere geldi ve attı adamlar. Helal olsun. Ne yapabilirsin? Lig sonuncusu Ankaragücü’ydü, bizi yendiler. Bunda hakem hataları yok mu? Bana göre çok var. Ben bunu, milletvekili benzetmesi yapanlar gibi birinci sıradaki gündem yapar mıyım? O acizliğe düşmem. Bize dediler ki, şu maçtan önce bir hakemden şüphe ediyoruz ve bildiri yayınlayın dediler. Niçin? Birileri endişeli ve kuşkuluymuş. Sonra kuşkuları gitti. Çok enteresan. Öteki… Oturuyoruz, konuşuyoruz… Kulüpler Birliği, hep bir aradayız, kardeşiz ama aynı zamanda rakibiz. Aynı anda otururken bizim aleyhimize bildiri yayınlıyorlar. Ben bunu yapmam. Hakemi etkileyeyim, TFF’yi etkileyeyim diye bir şey yapmam. Cüssem ve cesametim şu an anda Türkiye’nin minimum yüzde 45’i. O yüzden Galatasaray Türkiye’dir diyoruz. Doğrusuyla yanlışıyla. Biz böyle hakemleri etkilemeye, kendi camiaya popülist görünmeye çalışmayız. Muhatap olmayız; zaten muhatabımız değil. Zırva tevil götürmez diye bir laf var. Saçma bir lafa açıklama yapmaya kalkarsanız iyice batarsınız. Bataklığa istersen damat elbisesiyle gir. Çamur içerisinde oradan çıkarsın. Ne cevap versem boş. Eziklik ve kaybetmişlik duygusuna vermek lazım. O dediğiniz takım yendi. Güzel de futbol oynadı. Tebrik ederim. Bitti.” yorumumu yaptı. 

Adalet duygusunun üst düzeyde olduğu bir lig istediklerini ifade eden Başkanımız Mustafa Cengiz, “Hakem hataları iki takım için de çok var. Ne yapmalı? Yazı yazdık… Hakemleri eğitmeli. Hakemler daha korkusuz hale gelmeli. Bizim sesimizi yükseltmemiz adalet içindi. Ses yükseltmiş olabiliriz. Orada haksız olduğumuz bir şey yok. Bağırılmayan, en az adalet istenen bir lig isterim. Kimse hakemlerden memnun değil. Buna çok dikkat etmemiz gerek. Federasyon bizim federasyonumuz. Hakemler bizim hakemlerimiz. Bizim insanımız. Onun moralini, kendine olan özgüvenini tamamen bitirirsem üst üste daha fazla hatalar yaparlar. Buna dikkat etmeliyiz.” diye konuştu. 

Rakip takım oyuncuların demeçlerine yanıt vermeyeceklerini ifade eden başkanımız, “Rakibimiz olan yabancı bir futbolcunun kendi ifadesi. Olabilir. Çok ciddi doğuştan rakip takım taraftarı da olabilir. İyi düşünürüz. Biz bu tip tartışmalara girmeyiz. Bu kişinin söylediği söz ona ait. Onun neticeleri hoşumuza gitmese de merkeze alamayız.” dedi.

Yabancı hakem konusunda gelen soruya ise başkanımız, “Buna karar verecek olan TFF. 40’a yakın hakem var dediler Süper Lig’de. Covid tehlikesi ve hastalık dolayısıyla bu sayı yeterli değil dediler. Bir de VAR çıktı. Sahada hakem sayısı 6 olmuştu. Şimdi ise sekiz. Hakem sayısı yetersiz kalırsa buna TFF karar verebilir. O da belli derbi maçlarda ve belli sayıda. Bunu Türk hakemliğine tehdit şeklinde algılamak Türk hakemliğine zarar verir. Belki 1-2 maçta olabilir. Futbolda henüz olgunlaşmadığı Suudi Arabistan gibi ülkelerde bu yapılıyor. Biz de istedik; ama çok sıkışıyorsanız dedik. Bu tip kararları TFF’ye bırakmak lazım diye düşünüyoruz.” yanıtını verdi.

Başkan adaylığı kararı konusunda gelen soruya yanıt veren başkanımız, “İyi bir başkan adayı görürsem çekileceğim demedim. Hepsi iyi. Kastım beni tatmin etmesiydi. Beni ne tatmin eder? Cennet tatmin eder. İhtiyaçlar sınırsız ve kaynaklar kıt. Bunun derken asla hiçbir başkan adayını küçümseyerek demedim. Kendi kıstaslarıma göre olması gerekir. Pandemiden ve Avrupa şampiyonalarına katılamamaktan ötürü çok ciddi zararlarımız var. Orantısal olarak en büyük geliri olan da biziz, en çok zarara uğrayan da biziz. Bizim bu zarardan bir an önce kurtulmamız gerek. Biri gelir 500 milyon TL para koyar ortaya. Ben neden çekilmeyeyim? Bunu görmeliyim. Bizim en büyük sorunumuz mali. Bizim kulübün taraftarlarının yarısından çoğu teknik direktör, kalanı da muhasebecidir(!). Gayet normal. Bizi diri de tutuyor bunlar. Eleştirilere bakıp yanlış bir şey varsa doğrusunu yapmaya çalışıyoruz. Ne kadar fikir ve görüş varsa yarışsın. Çok zevkli olur. Hiç olmazsa taraftar kendi sesini bulur. Beni desteklemeyen, faaliyetlerimizi olumlu bulmayanlar için de alternatif tercihler verir. Biz bundan mutlu oluruz. Bazıları bizi beceriksiz, yetersiz görüyor. Gayet doğal. Gerekçe gösteremiyor ama görebilir. Hoşlanmayabilir bizden. Aksanımızdan, tipimizden, yaptıklarımızdan hoşlanmayabilir. Enerjisa’dan daha iyisini bulabiliriz diyebilir. Buna bir şey diyemem. Ayinesi iştir kişinin…” diye konuştu.