22 Eylül 2010 Çarşamba 21:43

Ufuk Ceylan : Önemli Olan Galatasaray’ın Başarısı

Ufuk Ceylan : Önemli Olan Galatasaray’ın Başarısı

Galatasaray’ın genç file bekçisi Ufuk Ceylan, Galatasaray Televizyonu’nda yayınlanan Son Pas programına konuk oldu.

Futbol hayatına nasıl başladın?

Futbola mahalle arasında oynayarak başladım. 1998 senesinde Altay’da bir seçmeye girdim. Minik takımın olduğu bir grup vardı hemen oraya aldılar. Sonra Altay’da devam ettim. 16-17 yaşlarda burada profesyonel oldum. Öykü daha sonra Manisaspor ve Galatasaray’a uzandı.

Son maçlarda Galatasaray’ın kalesini koruyorsun. Aykut, Emirhan ve senin aranda birbirinizi motive edici sözler oluyor mu?

Sonuçta biz bir aileyiz. Aykut Abi, Emirhan ve son zamanlarda Eray da aramıza dahil oldu. Çok iyi bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İyi bir şans bulduğumu düşünüyorum. İyi bir yaşta, böyle büyük bir camianın kalesini koruyorum. Umarım bu uzun seneler devam eder. Bu forma altında büyük başarılara imza atarız. Çok iyi bir dostluğumuz var. Zaten hocamız da iyi olana formayı verecektir. Şuan da ben şans buluyorum. Bundan sonraki dönemlerde de kim iyiyse o şans bulacaktır. Önemli olan Galatasaray’ın başarısı ve bizim kaleyi ne kadar koruduğudur.

Forum sitelerine baktığımız zaman taraftarlar senin uzun yıllar Galatasaray kalesini korumanı istiyor.

Kendilerine teşekkür ediyorum. Benim hedefim de bu zaten. Uzun seneler böyle büyük bir camiaya hizmet etmek benim açımdan gurur verici. Şuan bile kaleye geçtiğimde kendi kendime şunu düşünüyorum: "Televizyondan izlediğim ve hayalini kurduğum Galatasaray’ın kalesini koruyorum"

Bucaspor maçında yaşadığın sakatlıkta son durum nedir?

İki gündür takımla birlikte çalışamıyordum. Daha çok fitness ağırlıklı çalışmalar yaptım. Umarım hafta sonuna kadar bunu geçireceğim. Yarın da zaten takımla çalışmaya başlayacağım. Şu anda iyi gidiyor. Önemli birş ey olduğunu düşünmüyorum. Ödeme bağlı bir kanama var içeriden. Sakatlandığımı pozisyona gelince, açıkçası ben de biraz geç kaldım. Topu biraz daha erken oyuna sokabilirdim. Ama şöyle de bir gerçek var. Zemin inanılmaz kötüydü ve bizi inanılmaz derecede zorladı. Hatta bu konuda çok fazla spekülasyon oldu. Televizyonlardan izledim. Kim bu konuda yetkiliyse umarım futbolculara yardımcı olurlar. Saha zeminleri iyi olur. Seyirciler nasıl izlerken keyif almak istiyorsa, biz de oynarken o keyfi almak istiyoruz. Kötü sahalar ister istemez bizi etkiliyor. Umarım bundan sonra daha iyi zeminlerde oynarız.

İlk maçlarına oranla daha az mı heyecanlanıyorsun?

Her maçtan önce tatlı bir heyecan olması gerekir. Ama çok uç noktada bir heyecan yaşamıyorum. Kalecilikte çok önemli bir şey var. Oynadıkça hata yapma oranın düşer ve adaptasyon sorunu yaşamazsın. Bizim yaptığımız hatalar direkt sonuca etki eden hatalar. Bizim için daha çok yıpratıcı ve üzücü oluyor. Hataları en aza indirip, başarılı olmak istiyorum.

Yeni transferlerin takıma adaptasyonunu nasıl buluyorsun?

Bir problem olduğunu düşünmüyorum. Herkes onlara yardımcı oluyor. Takım arkadaşlığı çok önemli. Başarını altında yatan konu budur; bir takım olmak. Çok sıcak kanlı insanlar biz de onlara çok yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bir de şunun altını çizmek istiyorum, Galatasaray camiasında futbolcu seçiminde karaktere de çok önem veriliyor. Takımımızda da arkadaşlık ve karakterle ilgili bir sorun yok.

Galatasaray’ın çok fazla eleştirilmesinin altında sence hangi sebep yatıyor?

Büyük takım olduğumuz, büyük işler büyük hedefler bekleniyor. İnsanların gözü üzerimizde. Anadolu takımında kötü zamanlar daha kolay idare ediliyor ve rahat geçiliyor. Galatasaray’da bu tabi ki daha farklı ve daha fazla etkiliyor. Eleştirilerin olması normal. Yeter ki kötü niyet olmasın. Özel hayatıyla insanları rencide etmemek gerekiyor. İyi eleştirilere her zaman açığım. Nasıl başarıda övünmek varsa başarısızlıkta eleştirilmek çok doğal.

Hafta sonu oynanacak İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçı için neler söylemek istersin?

İstanbul Büyükşehir Belediyespor ligin köklü ekiplerinden biri. Abdullah Avcı ile uzun yıllardır çalışıyorlar. Gerçekten iyi bir takım. Ama rakibimizden çok bizim ne yaptığımız önemli. İyi bir takım olabilirler ama biz de Galatasaray takımıyız. Kendi sahamız ve seyircimiz önünde mutlaka kazanmalıyız. Şampiyon olmak istiyorsak, bu yolda ilerlemek istiyorsak, kazanmamız gerekiyor. Hepimiz bunun farkındayız ve bunun için mücadele edeceğiz.

Biraz da Milli Takımı konuşalım istersen. Milli Takım teknik direktörü Guus Hiddink de son karşılaşmada tribündeydi.

Milli Takım her zaman hedefler arasında bulunuyor. O çok farklı bir duygu. Daha önce de Fatih Terim zamanında Milli Takım’a çağrılmıştım. Son dönemlerde gitmedim. Çünkü geçen sene çok fazla oynamadım. Umarım bundan sonra ben de Milli Takımı tekrar yakalarım ve milli forma altında uzun süre başarılara imza atarım.

Sohbetimizin başındaki konuya dönelim istersen? "Hayat hep beklediğim gibi gidiyor, küçüklüğümden beri hep hayal ettiklerimi yakaladım" diye bir açıklaman da vardı. Peki sıradaki hayalin nedir?

İnsanlar neyi düşünüyor, neyi hayal ediyorlarsa bunu yaşıyorlar. Hayatta karşılarına bunlar çıkıyor diye düşünüyorum. Bende de bu böyle oldu. Bundan sonraki hayalim Galatasaray kalesindeyim ve  oynuyorum bunu uzun seneler devam ettirmek , uzun seneler boyunca Galatasaray camiasına hizmet etmek. Daha sonra ise dediğim gibi Milli Takım’da da aynı başarıyı elde etmek istiyorum. İnsanların dışarıda hem karakteriyle hem futbolculuğuyla hem sporculuğuyla yani her zaman spor camiasında örnek olarak gösterilen gerçekten küçük çocuklar tarafından beğenilen belki de idol olarak gösterilen bir isim olmak tabii ki hedefim. Umarım da bunu başaracağım.

Futbolda tartışılan mevki kaledir.Peki sen o stresle nasıl başa çıkabiliyorsun?

Yani tabii ki kalecilik diğer oyunculara göre gerçekten çok daha fazla stresli. Çünkü biz psikolojik boyutu biraz önemli kaleciliğin.Bazen çok iyi antrenman yapabilirisiniz çok iyi çalışırsınız fizik olarak kendinizi çok iyi hissedersiniz ama hiç bir şey yapamadığınız zaman oluyor. Psikolojiniz iyi olmayabiliyor.Yani her zaman güçlü olmak gerektiğini düşünüyorum. Her zaman insan kendini hazır tutmalı diye düşünüyorum. Zor dönemler geçirdik tabii. İşler kötü giderken büyük takım oyuncularının güçlü olması gerekiyor ve burada farkını ortaya koyması gerekiyor. Ben belki yaş olarak daha küçüğüm diğer abilerimize göre ve genelde kalecilikte tecrübeli isimler forma şansı buluyor ama ben bu yaşta bu olgunluğu sağlamaya çalışıyorum elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Umarım da  bu böyle devam eder ve Galatasaray kalesi bu ben olurum Aykut Abi olur kim olursa olsun bu kaleyi  en iyi şekilde biz yerliler olarak uzun seneler götürürüz.

Peki futbolu bıraktıktan sonra futbol camiasının içinde yer almayı düşünüyor musun?

Şimdiden bunun kararını vermek zor. O zamanki şartlar o zamanki imkanlar ne gösterecek bakacağız. Bu konuyu genelde Abiler’ime sorduğum zaman “insan sıkılıyor”, “bir boşluğa giriyor” diye söylüyorlar ama şu anda gerçekten hiçbir özel hayatımız yok diyebilirim. Hani birçok fedakarlık yapıyoruz. Hiçbir özel hayat yaşayamıyoruz, çok fazla gezemiyoruz. Ailemizle bir kahvaltı yapamıyoruz yada onlarla zaman geçiremiyoruz. Açıkçası 35-36 yaşından sonra ki bu kaç olur tabii bilemiyorum genelde hani ortalama yaş olarak söylüyorum. Ondan sonra eğer ki imkanlarım gerçekten çok iyi olursa futbol camiasında olur olmaz tabii bir şey diyemiyorum ama hani öyle çok iş kurmayı yada farklı bir şeyi çok fazla düşünmüyorum. Biraz daha kendime zaman ayırıp biraz özel hayatımı yaşamak istiyorum çünkü şu an hiçbir özel hayat yaşayamıyoruz.

Peki kendine örnek aldığın bir isim var mı?

Tek bir isim yok. Sonuçta ben bir çok kaleciyi takip ediyorum genelde maçları da izliyorum.Yani bir çok kaleci var bu sonuçta 17 yaşında bir çocuktan da bir şeyler öğrenebilirisiniz 38 yaşındaki çok tecrübeli bir kaleciden de bir şeyler öğrenebilirsiniz. Ben genelde bütün maçları izleyip herkesten parça parça herkesin beğendiğim özelliklerini almaya çalışıyorum.Tam anlamıyla böyle kendini doldurmuş tam anlamıyla olmuş denilebilen her yönüyle öyle bir kaleci olmak istiyorum eksiksiz. Bunun içinde her gün daha fazla çalışıyorum.

Biraz da özel hayatından bahsedelim istersen?  İzmirlisin. Ailenle mi yaşıyorsun istanbul’da?

Yalnız yaşıyorum. Ailem İzmir’ de. Bir de kardeşim var o da voleybol oynuyor. Maçlarından dolayı eğitiminden dolayı da onların İzmir’de kalması gerekiyor. Ben İstanbul’dayım. Fırsat buldukça bazen onlar geliyor bazen ben gidiyorum öyle devam ediyor.

Meşhur bir hikayedir bu; penaltı kurtarılmaz kaçırılır. Sana göre hangi tarafın işidir penaltının kaçması, atanın mı kaçıranın mı?

Zor bir soru ben daha çok kurtaran bölümüyle ilgilendiğim için kurtarılır diyorum. Kaçmaz kurtarılır diyorum çünkü psikolojik savaş. Kalecilerin işi belki daha kolay, oyuncuların daha zor. Çünkü oyuncuların üzerinde daha büyük bir baskı var, kaçırırsam diye, ama ben kurtarılır diye düşünüyorum. Kurtarmak en güzeli.

Manisaspor’da yedekken de sen Fevzi’nin Fenerbahçe maçında sakatlanmasıyla şans bulmuştun ve gösterdiğin performansla da bir anda dikkatleri üzerine çekmiştin.  Kaleciliğin bir de bu noktası var, birinin gitmesi lazım ki sen de şans bulmalısın..

Sonuçta genelde böyle oluyor açıkçası. Kalecilikte değişiklik imkanı oyuncular gibi değil. Oyuncular her an bir değişiklik olabiliyor her saniye biri oyundan çıkıp biri giriyor ama kalecilik böyle değil. Bir kaleci oynadığı zaman uzun seneler oynuyor.  Bazısı senelerce bırakmıyor. Yani şans bulmak onun için kolay olmuyor ama şöyle de bir şey var insanın şans bulamadığı zamanda da yaptıkları bence çok önemli.

Şans bulamadığın zamanlarda o senin motivasyonunu düşürüyor mu?

Ben sonuçta genç yaşta olduğumu düşünüyorum ve bunun için hiç bir zaman umutsuzluk yada çok üzülme o tarz bir şey yaşamadım. Daha çok bundan kendime ders çıkartıp daha fazla çalışmaya kendimi verdim. Şimdi şöyle, maç oynarken çok fazla yüklenemiyorsunuz kendinize çünkü maçın yorgunluğu oluyor yeni bir maç oluyor.İster istemez dikkat etmeniz gerekiyor ama maç oynamadığınız dönemde daha fazla mesela kuvvet antrenmanı yapabilirsiniz tabii ki şu anda ekstra çalışıyoruz ama hani yüklenme dozajı biraz daha  oynamadığınız dönemde artıyor. Ve onun faydalarını da oynadığınız zamanda görüyorsunuz.

Kaleci olmasaydın hangi mevkide kendini görmek isterdin?

Arkadaşlar arasında maç yaptığınızda, forvet oynamak istiyorum. En azından orada kaleye geçmek istemiyorsunuz. Genelde forvete ilgim var diyebilirim, forvet olmak isteyebilirdim. Babam da futbolcuydu ve forvet mevkiindeydi. Ondan biraz forvete isteğim var.

Bursaspor'un kalecisi Ivankov attığı penaltılarla attığı gollerle meşhur bir kaleci onu nasıl değerlendirmek istersin?

Tabii ki güzel bir özellik. Sonuçta hem Bursaspor için hem Ivankov için güzel olsa gerek. Gol yemenin üzüntüsünü nasıl yaşıyorsa gol atmanın da sevincini yaşıyor. Farklı bir özellik diye düşünüyorum ama ben tabii kendi açımdan öncelikle kaleci olarak kaleciliği düzgün başarayım ki daha sonra  gol atar mıyım atmaz mıyım bunu bilmiyorum tabii ki.

Takımda en iyi anlaştığın futbolcu kim ?

Öyle tek bir isim yok sonuçta bizim arkadaşlığımız çok iyi. Hani zaten öyle olmasını ben de istemem ki kimse böyle değildir tabii ki iyi anlaştığınız arkadaşınız olabiliyor ama isim vermenin doğru olduğunu düşünmüyorum. Kimseyle herhangi bir problemim yok herkesle çok barışık bir insanım onun için arkadaşlıkla alakalı bir problem yok. Hepsi benim arkadaşım. Abilerim abim gibi. Onun için herkesle iyiyim.

Programımızın sonlarına doğru geliyoruz genel olarak takımın değerlendirmesini yapabilir misin?

Lige ilk olarak istediğimiz gibi başlayamadık. Sıkıntılı dönemler yaşadık UEFA’dan da elenmemiz bizi çok üzdü. Ama futbol her geçen gün devam ediyor.Hiç bir zaman geçmişle yaşamamak lazım diye düşünüyorum. Bundan sonra ne yapabiliriz diye düşünüyorum. Bunun tartışmasını yaptık kendi aramızda ve şu anda da ligde arka arkaya galibiyetlerle iyi bir seri yakaladık. Umarım bundan sonra bu seri böyle devam eder, arka arkaya galibiyetler alıp ligde daha üst sıralara çıkarız, sene sonunda da şampiyonluğu elde eden takım biz oluruz diye düşünüyorum.

Son olarak şöyle bir soru yönelteceğim sana. Sol ayaklı bir kalecisin, bunun dezavantaj olduğunu söylerler bu sence bir dezavantaj mı?

Ben dezavantaj olduğunu düşünmüyorum.

Geri pas da sıkıntı yaşıyor musun?

Geri pas geldiği zaman mümkün olduğu kadar oyun kurmaya çalışıyorum. Uzun toplardan çok geriden pas yaparak çıkmak istiyoruz. Bunun bazen zorluğu var. Çünkü Anadolu takımında biraz daha uzun topa yönelik oynanıyor daha fazla mücadele ediyorsunuz. Ama büyük takımda biraz daha oynamanız gerekiyor, bazen bunda ufak tefek sorunlar oluyor ama mümkün olduğu kadar bunu atmaya çalışıyorum.