Galatasaray’ın Çek golcüsü Milan Baros Galatasaray Televizyonu’nda yayınlanan Kaleydoskop programına konuk oldu.

Tabiki öncelikle son durumunu öğrenmek istiyoruz. Sağlık durumu nasıl?

Geçen hafta MR’a girdim ama maalesef  kırık. Belirli bir zamana ihtiyacım var ve kısa zamanda geri döneceğimi düşünüyorum.

En kısa zaman derken bize bir süre verebilirmisin?

Şu an için yorum yapmam yanlış olur çünkü bu tip çok tehlikeli sakatlıklarda yüzde 100 iyileşmeden dönmek sıkıntı yaratabilir ve ondan sonra da tekrardan ayağın kırılabilir. O yüzden belirli bir zaman veremiyorum. Yüzde 100 iyileştikten sonra sahalara döneceğim.

Kendisi Galatasaray’dan ilk defa bu kadar uzak kaldı. Dışarıdan izleme şansına da sahip oldu. Dışarıdan baktığında Galatasaray’la ilgili olarak neler söyleyecek?

Arkadaşlarımın performanslarından gayet memnunum ve dediğiniz gibi dışarıdan seyretme şansı buldum. Onun haricinde hem Avrupa’da hem de Türkiye liginde iyi oynuyorlar. Fakat geçen hafta ne yazık ki Manisaspor’a karşı 3 puan alamadık. Bu çok üzücüydü çünkü lider olma ve rakibimizi yakalama şansımız vardı.

Baros’u herkes hep imajı uzun saçlı olarak tanıdı ve sonrasında saçlarını kestirdi ve bir daha da uzatmadı. Bunun bir sebebi var mı?

Sizin de iyi bildiğiniz gibi uzun saçın bakımı biraz zor oluyor. Tabi gençken bir yere kadar oluyordu ancak yaş ilerledikçe böyle daha rahat saçları tercih ediyorum..

Tekrar saçlarını uzatmayacak mı?

Şimdilik öyle bir niyetim yok ama tabi ilerde neler olur bilmiyorum.

Aynı zamanda hayırlı olsun da demek istiyoruz. Çok daha yeni bir baba oldu ve onunla ilgili neler söylemek ister ?

Tabiki hayatımda en güzel, en büyük duygu diyebilirim. Çünkü bebeğimin gözümün önünde büyüdüğünü görmek beni çok mutlu ediyor.

Bebek doğduktan sonra hayatında neler değişti?

Sorumluluğum arttı ve eskiden eve geldiğimde sadece eşim olurdu ama artık eve geldiğimde 3 kişi oluyoruz. Çocuğum var ve sorumluluğum kesinlikle arttı. Kesinlikle çok güzel bir duygu. Bebekle ilgilenmekten çok fazla boş bir zaman bulamıyoruz ama buna değer.

Geçtiğimiz yıl Galatasaray’a geldiğinde İstanbul hakkında neler biliyordu? Şu anda
İstanbul’la ilgili neler söyleyecek?

Hayatımın en güzel anlarını ben burada geçirdim. 2005 yılında burada Liverpool’la Şampliyonlar Ligi’nde şampiyon olmuştuk ve benim hiç bir zaman unutamayacağım bir andır. Onun haricinde İstanbul gerçekten çok güzel bir şehir. Yapılacak ve yapmak istediğiniz herşey var. İstediğiniz her türlü restauranta gidebiliyorsunuz. Birçok noktada alışveriş merkezleri var. O yüzden burada olmaktan gayet memnunum.

Türkiye’nin  yemekleri hakkında neler söylecek ?

Bizim kulübümüzün mutfağımızda çok güzel yemekler yapıyorlar, o yüzden yemekler süper.

Milan Baros’un hayatındaki en önemli golü hangisiydi?
 
Kariyerimde birçok gol attım onun için seçmek benim için çok zor. Birçok önemli gol attım. 2004 Avrupa Şampiyonası’nda Çek Cumhuriyeti’yle, onun dışında Şampiyonlar Ligi’nde Liverpool’la belki bir final maçında, bir Şampiyonlar Ligi final maçında gol atsaydım onu söyleyebilirdim ama öyle birşey de yapamadım ama onun haricinde bunu seçmek gerçekten çok zor ama bütün gollerim benim için önemliydi.

Forma saklıyor mu, böyle bir koleksiyonu var mı? Yani daha önce sakladığı formaları var mıydı?

Fazla forma saklama şansım olmuyor çünkü normal özel hayatımda birçok kişi benden forma istiyor. Alışverişe gidiyoruz veya yemeğe gidiyorum ve mutlaka birileri benden bir forma istiyor ve bu yüzden geriye bana forma pek kalmıyor.

Taraftarlar genellike maçı izlemeden önce uğur yaparlar, totem tutarlar. Milan Baros’un sahaya çıkmadan önce yaptığı özel birşey var mı?

Maçtan önce kesinlike böyle inandığım veya yaptığım birşey yok. Benim için önemli olan maçtan bir gün önce iyi uyumak yani herkesin yaptığı gibi uykumu iyi almak. Yemeğimi iyi yemek, iyi beslenmek ve onun haricinde yaptığım özel birşey yok.

Futbol çok istikrar gerektiren bir oyun ve gerçekten disiplinli yaşamayı gerektiren bir meslek. Kendi hayatında da böyle mi?

Geçmişte daha genç olduğum için bazı durumlarda bazı olaylarda fazla disiplin gösteremedim. Bu da normal çünkü yaşınızın gereği fakat yaş ilerledikçe daha disiplinli oluyorsun. Özellikle evlendikten sonra daha sessiz bir hayata, daha sakin bir hayata sahip olmaya başladım.

Evlilikten bahsetmişti az önce, o zaman evlilik Milan Baros’un hayatında çok büyük şeyler değiştirdi.

Tabi biraz da yaş ile de alakası var. O zamanlar daha genç olduğun için çok fazla akıllı düşünüp sağlıklı hareket edemiyorsun. Yaş ilerledikçe daha da olgunlaşıyorsun ve tabiki de evliliğin ve eşimin de getirdiği belirli bir disiplin ve sorumluluk da var. O yüzden bazı şeyler değişti.

Takım arkadaşı aynı zamanda forvet olan Nonda’yı sormak istiyorum.  Bu sezon Nonda’nın performansı çok başarılı şekilde devam ediyor. Kendisiyle ilgili neler söylemek ister?

Nonda’nın gösterdiği performanstan çok memnunum çünkü sezon başında takımdan ayrılacağı yönünde bazı spekülasyonlar çıktı. Şu anda gösterdiği performansla attığı gollerle açık olarak bu tarz haberlere cevabını veriyor. Zaten Nonda’nın futbolculuğunu, kalitesini tartışmaya gerek yok. Nekadar iyi bir futbolcu olduğunu görebiliyoruz. Beni sevindiren bir diğer nokta da, sonuçta ben sakatım fakat Nonda’nın attığı gollerle takımı taşıması, takıma yardımcı olması beni aynı zamanda daha fazla mutlu ediyor. O yüzden hem çok iyi bir futbolcu hem de çok iyi bir insan.

Her teknik adam takımını, farklı oyun stiliyle sahaya çıkartıyor. Rijkaard geldiğinde de biz bunu tekrar gördük. Galatasaray’ın yeni oyun tarzı ile ilgi neler düşünüyor?

Teknik direktörümüz Frank Rijkaard’ın takıma getirdiği yeni bir mentalite yani bir taktik. Onun haricinde disiplin getirdiğini, takımdaki disiplin seviyesinin arttığını düşünüyorum.  Yeni bir sisteme bir ayda alışamazsınız o yüzden zaman geçmesi lazım. Her geçen zaman da daha ileri götürdüğümüzü ve daha iyi olduğumuzu düşünüyorum. Bu şekilde disiplinli oynamaktan ve yeni sistemden mutluyuz. Şu an ligdeki durumumuz da ortada, bu sezon umuyorum şampiyon olarak seneye Şampiyonlar Ligi’nde çok iyi seviyelere geleceğiz.

Umarım öyle olur. Boş zamanlarında mutlaka ailesiyle zaman geçiriyor. Futbol dışında ayrıca yapmaktan hoşlandığı bir spor dalı var mı?

Boş zamanlarımda futbolun haricinde tenis oynamayı seviyorum. Özellikle evimin yakınında tenis kortu var. Arkadaşımla orada zaman geçiriyorum. Bu ayakla oynamam imkansız. Onun haricinde bazı zamanlar Avrupa maçları oluyor yani Pazar –Peşembe olmak üzere iki maç yaptığımız zamanlarda tenise ayıracak zaman bulamıyorum.

Ne tarz müzikler dinler?

Kendi ülkemin yani Çek Cumhuriyeti’nin müziklerini dinliyorum.

Üzerinde Galatasaray Store’un yeni koleksiyonundan bir ürün var. Taraftarın görüşüne göre Mor forma Milan Baros’a çok yakışıyor. Kendisi bu sezonun yeni ürünlerini nasıl buldu?

Kıyaslama yapmak gerekirse, Galatasaray Store geçen seneye oranla kendini çok geliştirdi. Üzerimdeki ürün oldukça güzel. Hoş ve kaliteli ürünler de üretilip piyasaya sürülmeye başlandı. Mesela bu tip ürünlerin özelliği, sadece maçla sınırlanmadan normal vakitlerinizde sokağa çıkarken bir yerlere giderken de giyebileceğiniz ürünler. Gerçekten çok güzel.

Geçen sene pembe kramponları vardı. Çok konuşulmuştu. Ardından mor forma gelince herkes bu yeni formanın kendisine çok yakışacağını söyledi. Formanın uğuruna inanıyor mu? Çünkü Rijkaard bir açıklamasında mor forma bize şans getiriyor dedi.

Hocamızın da dediği gibi yanılmıyorsam, mor forma ile sahaya çıktığımız bütün maçlarda hemen hemen başarılı olduk. Umarım yine mor formamızı giymeye devam ederiz ve formamız bize daha fazla şans getirir.

Galatasaray taraftarını sormak istiyorum. Forumlarda Milan Baros ile ilgili çok fazla şey okuyorum. Dışarıda karşılaştığım çoğu kişi bana Milan Baros’un en kısa zamanda sahalara dönmesini diliyor. Ona çok fazla geçmiş olsun dilekleri var. Onlarla ilgili neler söylemek ister?

Galatasaray taraftarları hakkında daha önce konuşmuştum.  Bunu tekrardan yinelemek istiyorum. Liverpool’da oynarken açıkçası Liverpool’dan daha  iyi bir taraftar grubunun olmadığını düşünüyordum. Galatasaray’a geldim ve gördüm ki, gerçekten Galatasaray taraftarı Liverpool taraftarına kıyaslanamayacak şekilde daha iyi ve daha çok takımının yanında.  Sadece Ali Sami Yen’de değil, deplasmanda oynadığımız maçlarda da bizimle beraberler. Özellikle Ali Sami Yen’de oynadığımız maçlarda 12. adam gibiler. Her zaman rakipten bir kişi fazla oynuyoruz. Bize düşen görev onları mutlu etmek. Mutlu edeceğimize inanıyorum.  Alacağımız başarılarla onların bizden daha çok gurur duymalarını sağlayacağız.