23 Temmuz 2011 Cumartesi 15:35
Melo: "Galatasaraya Transferim Tanrı'nın Bir Lütfu"
Galatasarayın yeni transferi Felipe Melo, Galatasaray Televizyonunda yayınlanan GS Bonus Kamp Günlüğü programına konuk oldu.
Galatasaray ailesine katıldın. Yeni bir ortam, yeni bir heyecan senin için. Hemen transferinle ilgili ilk duygu ve düşüncelerini alalım.
Galatasaray Ailesine, Galatasaray gibi büyük bir kulübe katıldığım için çok mutluyum. Çünkü buraya gelmeden önce zaten Galatasarayı tanıyordum. Ayrıca Elano ile konuştum. Elano çok yakın bir arkadaşım ve onunla telefon konuşması yaptım. Ondan da Galatasaray ile ilgili çok olumlu yorumlar aldım. Taraftarlarıyla ilgili bilgim var. Galatasaray taraftarı da Brezilyadaki taraftar gibi, Flamengo taraftarı gibi. Böyle bir aileye katıldığım için çok mutluyum.
Transfer süreci nasıl gelişti. Galatasarayı seçmende ne gibi etkenler rol oynadı?
Galatasaraya transferimle ilgili olarak öncelikle yöneticilere teşekkür etmek istiyorum. Benimle çok ilgilendiler. Ne kadar iyi bir futbolcu olduğumu, önemli bir isim olduğumu bana hissettirdiler. Bu çok önemli bir unsurdu. Onun dışında Taffarel ile konuştum. Taffarelden hem ülke hakkında hem takım hakkında hem de İstanbul hakkında çok olumlu yorumlar aldım. Dürüst olmam gerekirse Avrupanın diğer büyük kulüplerinden de teklif aldım ama dediğim sebepler bir araya geldi ve şampiyonluk yaşamak istediğim için Galatasaray gibi büyük bir camiayı seçtim. Çünkü benim kariyer anlamında en büyük hedeflerimden biri Brezilya Milli Takımına tekrar seçilmekti. Dolayısıyla Galatasarayda şampiyonluk yaşadığım zaman bu hedefime ulaşacağımı düşünüyorum.
Zannediyorum transfer sürecinde Taffarelin yanı sıra teknik direktör Fatih Terimle de görüştün. Onlarla ne konuştun?
Galatasarayı seçmemde tabii ki bazı sebepler var. Demin de söylediğim gibi Taffarel ile yaptığımız konuşma ki çok olumlu yorumlar aldım. Onun haricinde Fenerbahçede oynayan benim de tanıdığım birçok Brezilyalı var. Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki derbinin nasıl önemli bir rekabet olduğunu biliyorum. Bu da benim sevdiğim bir şey. Bu tip derbileri İtalyada da oynuyordum. Galatasaraya gelmemdeki en büyük faktörlerden biri hem kulübün büyüklüğü hem bu derbi atmosferini yaşamak. Bunlar bir araya geldi. Ayrıca Fatih Terim ile konuştum. Onun büyük bir isim olduğunu anlatmaya gerek yok zaten. Onun da söylediği olumlu sözlerle birlikte Galatasaraya transferim gerçekleşti.
Madem kimlerle görüştüğünden bahsediyoruz o zaman daha önce Gremioda birlikte oynadığın ve Galatasaray forması giymiş Fabio Pinto ile Christian ile görüşme şansın oldu mu?
Saydığınız isimlerle konuşma fırsatım olmadı. Galatasarayda oynamış Elano ile görüştüm. Burasıyla ilgili olarak hep pozitif ve olumlu yorumlar aldım. Onun için Galatasarayı seçtim.
Juventusa bir orta saha oyuncusu için ödenebilecek en yüksek rakamlardan biriyle, 25 milyon Euro serbest kalma bedeliyle transfer oldun. Bu rakam o sezon için üzerinde baskı yarattı mı acaba?
Tabii ki Juventus çok büyük bir kulüp, çok büyük bir camia ve baskı oluyor ama ben bu tip baskılara zaten alışığım. Daha önce de büyük kulüplerde oynadım. Brezilyada büyük kulüplerde oynadım. Brezilya Milli Takımında oynadım. Hepsinin üzerinde milli takımda da oynamış bir futbolcu olduğum için bu tip baskıları yaşadım ama bu unsunların sizi çok etkilememesi lazım. Juventusta çok büyük bir camiaydı ama çok da baskı hissetmedim.
Juventustaki ilk sezonunda en büyük hayal kırıklığı yaratan oyuncu ilan edildin. Aslında Juventus da o sezon 7. oldu. Bu konuda haksız eleştiriye uğradığını düşünüyor musun acaba?
Juventus kulübüyle iki sezon geçirdim ancak dediğiniz gibi ilk sezon çok başarılı olamadık ama bu bireysel değildi sonuçta bir takımdık. Bu başarısızlığı sadece bireysel anlamda değerlendirmemek lazım çünkü takım halinde oynadığımız oyun sonucunda öyle bir sonuç geldi. Ayrıca beni Juventusta tutmak istiyorlardı ve takımda kalmamı istiyorlardı ama ben yeni bir serüven, yeni bir takım istedim. Bu takım da Galatasaray olunca işler değişti. O yüzden burayı seçme kararı aldım.
Özellikle Fiorentinadaki başarından sonra milli takımının değişmez isimlerinden biri durumuna geldin. 2010 Dünya Kupasındaki Hollanda maçına çok iyi başladın ve bir asist yaptın ancak kendi kalene attığın bir gol ve ardından gelen kırmızı kart Maçtan sonra da oldukça eleştiri aldın çünkü Brezilya o maç sonucunda elenmişti. Sanki o maçtan sonra Brezilya Milli Takımı yolu biraz sıkıntıya girdi gibi. Bu konuda ne düşünüyorsun?
Sonuçta orta sahada oynuyorum bu yüzden özellikle bu tip maçlarda çok kaliteli oyunculara karşı oynuyorsunuz. Kırmızı kart da bunu bir parçası ve bunu çok büyütmemek gerekir diye düşünüyorum. O dünya kupası bittiğinde en iyi orta sahalardan biri de seçildim ve daha sonra milli takım teknik direktörümüz, milli takım yolu kimseye kapanmaz tarzında bir yorum yapmıştı. Benim Galatasaraya gelme amaçlarımdan en büyüğü tekrar o milli takıma geri dönebilmek çünkü Galatasarayda önemli başarılara imza attığım zaman, şampiyonluk yaşadığım zaman tekrardan Brezilya Milli Takımında oynayabileceğimi düşünüyorum.
Baktığımız zaman sezon başına 35 maçtan aşağı oynamıyorsun. İstikrarlı bir performansın da var ama özellikle İtalyan basını Brezilya Milli Takımı ve Juventustaki performansınla sana fazla yüklendi. Haksız eleştirilerin olduğunu düşünüyor mu?
Juventusta oynadığım iki seneye baktığınız zaman altmıştan fazla maç oynadım ve hemen hepsinde ilk 11 oynadım. Benim için önemli olan buydu. Juventus gibi bir takımda oynuyorsunuz. Uzun zamandır şampiyon olamamış, başarıya aç bir takımda oynuyorsunuz. O zaman otomatikman bir baskı oluyor üzerinizde. Basından da gelen bir baskı oluyor mutlaka ve birkaç suçlu seçiliyor. Bu basının görevi ve hep yapacağı bir şey. İşleri bu onun için kesinlikle yadırgamıyorum. Juventusta taraftarla aramda çok iyi bir bağ vardı. Beni çok seviyorlardı. Gitmemi kesinlikle istemiyorlardı. Demin de belirttiğim gibi 2 sezonda 60-65 maç oynadım ve performansımın kötü olduğunu düşünmüyorum. Artık Galatasarayın formasını giyiyorum ve aynı performansı, istikrarı burada da göstermek istiyorum.
Galatasaray taraftarından bahsedelim. Galatasaray taraftarı da çok sıcakkanlı ve futbolcularına çok fazla sahip çıkan bir taraftar grubu olduğunu belirtmek istiyorum. Galatasaray taraftarı hakkında ne düşünüyorsun, onlarla da arasında özel bir bağ olacağını düşünüyor musun?
Bu zamana kadar oynadığım bütün takımlarda taraftarlarla aramda özel bir bağ oldu. Taraftarlar beni hep sevmiştir. Onlara bir şeyler vermeniz gerekiyor. Göstereceğiniz performansla onlara bir şeyler vermeniz gerekiyor. Taraftar sizi desteklediği ve yanınızda olduğunuz zaman otomatikman sizin de motivasyonunuz artıyor. Onlar için ekstra şeyler yapmak istiyorsunuz. Gerekirse tekmeye kafa uzatmanız gerekiyor. Bu tip şeyler yapmak istiyorsunuz ve bu çok önemli bir şey. Galibiyetler geldiği zaman, takım kazandığı zaman mutlaka yanınızda olurlar. Ancak kaybettiğiniz zaman da yanınızda olurlarsa bu size ekstradan bir motivasyon oluyor. Daha önce de dediğim gibi şimdiye kadar oynadığım takımların hiçbirinde taraftarlarla sorun yaşamadım. Taraftar beni hep sahiplendi, sevdi ve ben de onlara hep iyi şeyler sunmaya çalıştım. Galatasarayda da aynısını yapmak istiyorum.
İlk gözlemin neler Galatasaray taraftarı hakkında?
Elanonun ve Lincolnun buraya geldiğinde taraftarın onları karşılamasını gördüm. İnanılmaz bir duygu ve inanılmaz bir taraftar topluluğu. Orada yaşananları görünce inanabiliyorsunuz. Böyle bir ilgiyi bekliyordum. Sonuçta İstanbuldan kilometrelerce uzağız. Ama burada bile taraftar bizimle. Bize destek veriyorlar. Bu ilgiyi görür görmez odama geldiğimde eşimi aradım. Bu yaşadıklarımı anlattım. Ve buraya gelmem, Galatasaraya gelmem, Tanrının bir lütfu diye de nitelendirebilirim. Çünkü biraz önce de belirttiğim gibi başarılar kazanmak için geldim buraya. Bu ortamı görünce de daha motive oluyor tabii insan. Mutlaka ben de onlar için her şeyi yapacağım. Sahaya çıktığım zaman terimin son damlasına kadar oynayacağım.
Kampa bir an önce katılmak için can attığını biliyoruz. Açıklamalarından anlıyoruz ki çok ciddi bir şekilde motive olmuşsun yeni sezona
Bir futbolcu ilk önce kendisinin önemli olduğunu hissetmesi gerekiyor. Kendisinin önemli olduğunu hissettiği anda da zaten otomatikman motive oluyor. Galatasaray kulübü yöneticisinden taraftarına kadar bana gösterdikleri ilgiyle ne kadar önemli bir futbolcu olduğumu hissettirdi. Bu da beni motive etti. Belirttiğim gibi bu olayı Tanrının bir lütfu olarak değerlendirmek istiyorum. Galatasaraydayım, burada başarılar yaşamak için geldim. Özellikle bu ilgiyi de gördükten sonra daha fazla motive oldum. En büyük amaçlarımdan biri olan Brezilya Milli takımına dönmenin yolunun buradan geçtiğini, elde edilecek başarılarla, düşünüyorum.
Brezilyadaki kariyerinden bahsedelim. Cruzeiroda 2002-2003 sezonunda 37 sene sonra gelen bir şampiyonluk vardı. 100 puan, 102 gol en yakın rakip Santosa 13 puan fark ve takımın kilit oyuncusuydun. O sezonu nasıl değerlendiriyorsun?
Tabii ki çok önemli bir sezondu. Uzun süre sonra gelen şampiyonluk. Ben de o şampiyonlukta, o başarıda rol sahibi olduğum için çok mutluyum. Galatasarayda da bunu tekrarlamak istiyorum.
O sezon efsane bir sezon geçirmiştin Cruzeiroda ama sonraki sezon Gremioya transfer oldun. O transferin niçin olduğunu merak ediyorum. Çünkü efsane bir sezon geçirmiştin Cruzeiroda.
Cruzeiroda geçirdiğim 3 önemli sezon var. Tabi ki inanılmaz teklifler de geldi Avrupadan. Sonrasında zaten Gremioda çok uzun süre kalmadım. Oraya gitmemde şöyle bir nokta var, şu an çocuklarımın annesi olan eşimle orada tanıştım. Oradan sonra da zaten çok uzun bir süre oynamadım. Oradan da direkt Avrupaya, İspanyaya, Mallorcaya geçme fırsatı yakaladım. Kısa bir geçiş oldu.
Futbolunda en çok hangi futbolcuların etkisi var? Çünkü Flamengoda Leonardo gibi isimlerle forma giydin.
Çok genç yıllarda profesyonel kariyerime başladım. 16 yaşındayken Ve o zamandan bu zamana çok önemli oyuncularla, çok önemli yıldızlarla oynama şansı buldum. Brezilyada Leonardo gibi, Juventusta Buffon gibi çok önemli yıldızlarla oynadım. Bu nedenle bir isim seçmek zor. Ama illa ki bir isim seçmem gerekiyorsa Leonardo ve Romarioyu söyleyebilirim.
Lineker oğlunun adı. Kendisi yıldız bir İngiliz oyuncusunu adı aynı zamanda. Neden oğlunun ismini Lineker koydun acaba?
Küçükken kardeşim olduğunda babam koydu bu ismi. Ama tamamiyle isme karşı olan bir sempatiden. Sonra da ilerleyen yıllarda da ben de kendi oğlumun ismini, babam da bu ismi sevdiğinden öyle koyma kararı verdim.
UEFA şampiyonluğundan bahsedelim. Kalede Taffarel vardı. Teknik direktör Fatih Terimdi. Galatasaray'ın UEFA şampiyonu olduğu Kopenhagdaki o final mücadelesini seyrettin mi?
O maçı seyretme şansım olmadı ama ondan sonra o maçın videosunu seyretme şansım oldu. Galatasaray gibi büyük bir takımın oynadığı bütün turnuvalarda hedefinin şampiyonluk olması lazım. Benim buraya gelme amaçlarımdan en büyüğü de bu zaten. Galatasaray gibi büyük bir camiada şampiyonluklar yaşamak. Umarım daha önce yaşanan başarıları tekrar etme şansımız olur.
Teknik direktör Fatih Terim ile ortak bir noktaları da var. Kendisi Fiorentinada forma giydi. Fatih Terim de Fiorentinayı çalıştırdı ve Floransa halkının asla unutamayacağı bir teknik adam oldu. Aynı zamanda Fiorentina taraftarının unutmayacağı bir isim. Neler söylemek istersin bu konuda?
Evet, tabii ki ortak noktamız bu. İkimiz de Fiorentinada görev aldık. Onun da mutlaka hem taraftar ile ilişkileri hem orada bıraktığı izlenim çok büyük. Aynı şekilde benim de orada bıraktığım iz çok büyük. Tekrardan yollar kesişti Galatasarayda. Umarım burada güzel şeyler yaparız beraber.
Türk futbol tarihinin ve Avrupanın da sayılı teknik adamlarından biri Fatih Terim. Buraya gelmesinde transferinde etkisi nasıl oldu?
Tabii ki Galatasaraya gelmemde Fatih Terimin çok büyük bir etkisi oldu. Mutlaka bana gösterilen ilginin, yöneticiler ve diğer kişilerin de etkisi oldu ama en büyük pay Fatih Terimin burada olması. Çünkü büyük bir takımın çok büyük bir teknik direktöre sahip olması gerekiyor. Büyük bir mantaliteye sahip olan bir teknik direktörün takımın başında olması gerekiyor. Çünkü küçük şeyler düşünen bir teknik direktörle başarılar gelmez. Ama Fatih Terim zaten çok büyük başarılara sahip olan bir isim. Dünya çapında tanınan bir isim. Bu nedenle onun burada olması beni pozitif anlamda etkiledi. En büyük etkenlerden biri diye nitelendirebilirim.
Brezilyanın futbol stili daha çok tekniğin ve zarafetin önde olduğu bir ekol. İtalya Ligi ise daha çok sertliğin ön planda olduğu ve Avrupanın en sert liglerinden bir tanesi. Bu anlamda neler söylersin, İtalya Liginde 3 sezon forma giydin. Biraz sert yönüne katkı yaptığını düşünüyor mu?
Daha önce oynadığım ligler daha çok tekniğe dayalıydı. Brezilyadan sonra İspanyaya gidiyorsunuz yine aynı tarz mevcut. İtalyaya gittiğinizde fizik daha çok ön plana çıkabiliyor. Ama kendi futbol karakterimi değerlendirdiğim zaman, hem teknik anlamda iyi oynayabilen hem de güçlü bir oyuncu olduğumu düşünüyorum. O nedenle ne İspanyaya gittiğimde ne de daha sonra İtalyaya gittiğimde zorluk ve sıkıntı çekmedim. Hem teknik hem de fizik anlamında kendime güveniyorum tabii ki. Zaten İtalyada da iyi bir iş yaptım ki, Fiorentinadan Juventusa 25 milyon Euro gibi çok büyük bir transfer bedeliyle geldim. Şimdi de Galatasaraydayım. Oradaki tecrübelerimi en iyi şekilde buraya yansıtıp burada iyi şeyler yapmak istiyorum.
Oyunun iki yönünde de gayet başarılı bir oyuncusun, hem defansif, hem de ofansif olarak. Hangi yönde kendini daha iyi buluyorsun?
Hem teknik anlamda hem de fiziksel anlamda, mücadele anlamında kendime güvenen bir oyuncuyum. Zaten geçen sene Juventusta oynadığım maç sayısı da ortada. Sadece 7 maç sakatlıktan dolayı oynamadım, onda da takımın puan kayıpları var. o yüzden oynadığım zaman hem iyi defans yapabilen, topu kazandığım zaman da topu oyuna sokmayı bilen bir oyuncuyum. Ofansif de, defansif de takıma iyi bir şekilde katkıda bulunacağımı düşünüyorum.
Uzun bir yoldan gelmene rağmen antrenmana dahil oldun. Takım arkadaşlarınla tanıştın, ortamı nasıl değerlendiriyorsun? Takım arkadaşlarınla da konuştun. Sanırım Ujfalusiyle biraz uzun bir sohbetin oldu. Nasıl buldun buradaki ortamı?
Fiziki olarak kendimi iyi hissediyorum. Juventusun hazırlık kampına katıldım, sadece 3 gündür çalışmalarıma ayrı olarak devam ediyorum. Biraz uzun bir yoldan geldim, o yüzden biraz yorgunum. İlk antrenmanımda kısa bir koşu yaptım. Takım arkadaşlarımla tanışma fırsatı buldum. Hepsi beni çok iyi karşıladı ama Ujfalusiyle biraz daha fazla konuşma fırsatı buldum. Çünkü kendisi hem İtalyanca, hem İspanyolcayı iyi konuşabilen bir oyuncu. O yüzden ben de bu iki dile hakim olduğum için onunla daha fazla konuşma fırsatı buldum.
Kaç numaralı formayı giyeceksin, belli mi şu anda?
4 numaralı forma. Kesinlikle katı kurallarım yok bu konuda ama 4 numaralı formayı giymek isterim. Çünkü daha önce Almeriada oynadığım zaman 4 numaralı formayı giyiyordum, iyi bir sezon geçirmiştim. Juventusta da aynı şekilde, orada da iyi sezonlar geçirdiğimi düşünüyorum. O yüzden burada bu formayı giymek isterim. 4 numaralı formanın boşta olması güzel. Çok takıntılı değilim bu konuda ama 4 numaralı formayı da seviyorum. Taraftarlarımız da gidip 4 numaralı formayı satın alabilirler. İlk oynayacağım maçtan itibaren o formayı hak ettiğimi, o forma için neler yapabileceğimi göstermek istiyorum.
Kişisel yaşantın hakkında bilgiler verebilir misin?
Genelde futbola odaklanmış bir hayatım olduğunu söyleyebilirim ama eşime de zaman ayırıyorum. Bazı futbolcular futbolun dışında çok fazla maç seyretmezler veya futbolla çok fazla haşır neşir olmayabilirler, ama ben öyle değilim. 7 gün 24 saat futbolla beraberim. Ailem hakkında bilgi vereyim. Üç çocuğum, iki oğlum, bir de kızım var. Özellikle erkek çocuklarımdan dolayı Play Station oynamayı seviyorum. Onlar da sevdiği için genelde böyle vakit geçiriyoruz. Çocuklarımla aramda çok güzel bir rekabet var Play Stationda. Futbol seyretmeyi seven bir insanım ama aynı zamanda eşime de gereken ilgiyi gösteren bir insan olarak değerlendirebilirim kendimi.
Şu ana kadar kariyerinde en mutlu olduğun an nedir?
Almeriadan Fiorentinaya transferimi söyleyebilirim. Almeria küçük bir kulüp ve oradan Seria Aya, Fiorentina gibi önemli bir takıma gitmek güzeldi. Juventusa gerçekleşen transferim de beni çok mutlu etmişti. Kulübün tarihine baktığınızda bir Brezilyalı oyuncuya ödenen en yüksek transfer bedeliyle oraya gittim. O yüzden Juventusa gidişimi de sayabiliriz. Milli takıma çağrıldığım zaman da beni mutlu etmişti. Şu anda Galatasaraydayım. Kariyerimde en mutlu olduğum anlardan birini de buraya transferim olarak değerlendirebilirim. Çünkü camianın, takımın ilerleyen dönemler için planlarını gördüm. Bana anlatılanlar, burada ne kadar önemli projelerin olduğunu gösterdi. Benim için Brezilya Milli Takımına dönmek için Galatasarayın çok önemli bir şans olduğunu düşünüyorum.
Kariyerindeki en büyük üzüntüyü yaşadığın an?
Dünya kupası yarı finalini değerlendirebilirim. Kaybettiğimiz maçı. İyi başladığımız bir maçtı. İlk yarıda bulduğumuz pozisyonlarla 2-0, 3-0 öne geçebilirdik. O başarıyı hak eden bir takımımız vardı. çok istediğimiz bir başarıydı. Ama olmadı. En mutsuz olduğum, beni en çok üzen anların o anlar olduğunu söyleyebilirim. Her yenilgiden bir şey çıkartmanız gerekiyor. Ben de o mağlubiyetten gereken dersleri aldım. Kariyerimdeki en üzüldüğüm an olarak onu değerlendirebilirim.
Pazar günü Inter maçı var, bu maçta oynayabilecek durumda mısın?
Juventusla hazırlık kampı geçirdim, hazırlık maçları da yaptım. Fizik olarak %100 olmasa da hazır olduğumu söyleyebilirim. Inter önemli bir rakip. Galatasaray formasıyla, takım arkadaşlarımla antrenmanlara çıkmam gerek. Teknik anlamda da çalışmalar yapmam, fizik anlamında da %100 hazır olmadığım için belki sakatlık anlamında sıkıntı olabilir. Oynamak isterim ama Inter maçını kendim için oynamak adına biraz erken olarak nitelendiriyorum.
Galatasaray taraftarına mesajını alabilir miyiz?
Taraftarlarımızın bana gösterdiği ilgiden çok etkilendim. İstanbuldan, Türkiyeden çok uzağız. Buna rağmen yine çok önemli bir taraftar topluluğu var. İstanbuldaki taraftarlarımız hakkında bilgi sahibi olmam için burada gördüğüm ilgi bana yardımcı oldu. Mutlaka her zaman benim yanımda olmalarını, beni desteklemelerini istiyorum. Bundan dolayı da hiçbir zaman pişman olmayacaklar çünkü o formayı giydiğim, sahaya çıktığım andan itibaren hem tekniğim hem de fiziğimle elimden gelenin tamamını vererek son dakikaya kadar koşup, mücadele ederek, onlara ilk sezonumda bir şampiyonluk yaşatmak istiyorum. O yüzden her zaman bizimle, takımla beraber olarak desteklerini esirgememelerini istiyorum.
Lakabın nedir?
Pitbull. Sonuna kadar koşarım, mücadele ederim, rakibi ısırırım.