22 Haziran 2011 Çarşamba 14:12

Ebru Köksal: Galatasaray Avrupa’da Çok Güçlü Bir Marka

Ebru Köksal: Galatasaray Avrupa’da Çok Güçlü Bir Marka

Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar A.Ş. Genel Müdürü Ebru Köksal, Galatasaray Televizyonu’nda Yayınlanan Florya’da Sabah Programına Konuk Oldu. Köksal, kazandığı “Yılın Yöneticisi” ödülü, Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena ve Kombine Satışlarıyla İlgili Merak Edilen Soruları Yanıtladı.

Ebru Hanım öncelikle hoşgeldiniz. Stadium Business Awards organizasyonunda Galatasaray adına yarışmada yer aldınız ve “Yılın Yöneticisi” ödülünü kazandınız. Bu ödülle başlamak istiyorum.

Stadium Business Awards birkaç senedir düzenlenen, özellikle stat ve eğlence sektörünün önde gelen arenaları, statları, organizasyonları ve çalışanları ödüllendirmeyi hedefleyen bir organizasyon. Aynı zamanda da yılda iki kere seminer düzenliyorlar. Seminerde aynı zamanda Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena’nın hikayesiyle ilgili de bir konuşma yaptım. Yüzlerce başvuru oluyor  her sene pek çok kategoride.Yılın yöneticisine de aday gösterilmişim. Kim gösterdi bilemiyoruz. Fakat 5 dişli rakiple listeye kalmıştık. Ancak hepimiz için gurur verici bir şey oldu. Oy birliği ile jürinin verdiği tek ödül bu olmuş bu sene. Burada tabii ki bana bu görevi veren başkanlarımız yönetim kururlu üyelerimiz ve her zaman destek olan Galatasaray çalışanlarına ve tüm ortaklarımıza da teşekkür ediyorum. Çünkü hiçbir zaman için bir yönetici kendi başına yapmıyor hiçbir şeyi.  Nitekim ödülü alırken de başkanlarımıza tüm çalışanlarımıza teşekkür ederek ödülü aldım.

Erkek egemen bir dünyada bir futbol dünyasında böyle bir ödülü siz kazandınız. Herhalde bu da yaşanan ilklerden biri olsa gerek?

Avrupa Kulüpler Birliği Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildiğim zaman da “yönetim kurulunda topuk sesleri” diye bir yorum olmuştu. Tüm kadınlar adına da böyle bir konumda olduğum için çok memnunum.Ve bu sektörde hakikaten çok az üst düzey kadın temsilci var. Zaten Avrupa genelinde sadece sporda değil pek çok sektörde politikada da kadınların temsil olanı çok az. Konuşmam da yine bu konuya da dikkat çektim. Çünkü aslında önümüz açık, fırsatlar eşit. Kadınlar istediği takdirde mutlaka erkekler o yolu kadınlara açıyor. Biz öncelikle çok aydın bir kurumun çalışanlarıyız. Galatasaray her zaman bu konuda çok öncü oldu. Sadece ben değil benim yanımda bana direkt bağlı  çok üst düzey çalışanlarımız da var. Yıllardır stadımızı Yeşim Toroslu yönetiyor. Finans direktörümüz satış danışmanımız bir hanım. Bu olanaklarımızı değerlendirecek kadınlarımız ve arkadan gelecek iş gücü var. İnşallah benden sonra çok daha fazla genel müdürlerimiz yönetim kurulu üyelerimiz  olsun.

Galatasaray, logosuyla ismiyle Avrupa için neler ifade ediyor?

Galatasaray Avrupa’da çok çok kuvvetli bir marka. Son 2-3 senede belki çok fazla varlık gösteremedik ama 106 yıllık kültürümüz ve bundan önce Avrupa’daki başarılarımız hala çok önemli bir yer tutuyor. Bizim bütün bu stat yapım sürecimizde de sektör çok yakından takip etti. Çok zor koşullarla gerçekleştirilen bir stattı. Açılışıyla, pazarlanmasıyla, işletmesiyle dünya ekonomisinin zor bir dönem geçirdiği günlere denk geldi. Ama bizim yine de vaktinde kısa bir gecikmeyle açmış olmamız ve çok modern bir stada Galatasaray’ı kavuşturmuş olmamız tabi ki takdirle incelendi. Ve bizim tecrübelerimizden de faydalanmak isteyen çok insan var. Pek çok ülke bizim kat ettiğimiz başarıları yakalayamadı mesela İtalya’da çok eski statlarda oynanıyor. Juventus bu konuda bir öncülük etmiş. Herkesten önce o stadını yenilemiş. Zaten Juvantus’un da CEO’su benim gibi “yılın yöneticisi”ne adaydı. Onun da adaylık nedeni aslında İtalya gibi bir yerde bu stadı finanse etmesi,  gerçekleştirmiş olmasıydı. Diğer kulüpler İtalya’da çok fazla aciliyet hissetmiyor. Halbuki bu 2 günlük seminerde de konuşulan yeni stadın kulübe, markalarına, ekonomilerine ve performansına ne kadar olumlu etki ettiği ve bunun hepsinin kulübün ekonomisi iyileştikçe gelirleri arttıkça takımın performansına yansıması. Statlarda bir ikilem var. Büyük bir yatırımı yılda sadece 25-30 kez futbol oynamak için kimse yapmıyor. Dolayısıyla herkesin hedefi statlarında yılda 150-200 gün gerek çimin kullanıldığı tüm stadı kapsayan konserlerle gerekse çok daha küçük aktivitelerle stadı canlı tutmak ve belki maç günü gelirleri kadar maç dışı gelirler elde etmek. Bununla ilgili de herkes birbirine en iyi uygulamaları  paylaşıyor ve örnek almaya çalışıyor.

Nasıl ki Galatasaray Spor Kulübü’nü bu anlamda hedef belirleyen Avrupa kulüpleri ve ülkeleri varsa artık Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena da bundan sonra yeni yapılacak statlar için pek çok yerde bir anlamda örnek teşkil edecek.

Kesinlikle. Rusya’da, Dünya Kupası sebebiyle çok ciddi bir hazırlık var. Çok büyük bütçeler var. Dinamo Moskova’nın Kremlin Sarayı’na yakın, kullanılmayan tarihi bir stadı var. Şimdi VTB Bank 1,5 milyar dolarlık yatırımla hem stadı yenileyecek, ayrıca yanına basketbol arenası yapacak, hem bir iş merkezi hem de bir yerleşim merkezi olacak. Dünyada gerçekten çok büyük boyutlu projeler var şu anda. Benim de seminerde yaptığım sunum çok takdir gördü. Artısıyla eksisiyle biz ne ders aldık, tekrar dönseydik neleri farklı yapardık, nasıl yapardık bunları paylaştım insanlarla. Herkes başarı hikâyelerini anlatıyor ancak nerelerde tökezlediğimizi, nerelerde zorluklar çektiğimizi anlatmak aslında herkes için çok daha değerli. Çünkü gerçek hayatta hiçbir stat bütçesinde bitmiyor, zamanında bitmiyor. Mutlaka aksaklıklar oluyor. Biliyorsunuz ‘’yılın yeni stadına’’ da adaydık.

Evet, onu soracaktım ben de. Çünkü en önemli öğelerden biri de oydu.

Oydu. O ödülü Dublin’deki Aviva Stadı kazandı. Onun da gerekçesi şöyle hazırlandı. Zamanından önce ve bütçesinin altında bitirilmiş bugüne kadarki yapılmış tek stat. Ayrıca Dublin şehrine yaptığı katkı ve o civardaki insanlarla entegre olması ve bütün oradaki camiaya mal olmuş bir stat olmasıyla aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projesi olmasıyla da böyle bir tercih kullandılar. Ancak Türk Telekom Arena ile Dublin Aviva Stadı arasında zor karar verdiler. Ama bizim tekrar aday olma şansımız var. Yılın stadınıysa 10 senedir kesintisiz mükemmel performans gösteren Los Angeles’daki Steples Center kazandı. Bunların hepsi güzel örnekler, bizim için çok iyi hedefler. Biz de mutlaka emekleme dönemimizi geçirip, çok güzel hizmet vermek üzere bu yaz zaten statta bir takım iyileştirme çalışmaları yapıyoruz. Ufak tefek eksiklerimiz vardı onları tamamlıyoruz.

Stadın ilk gününden, temel atıldığı günden beridir oradasınız. Her şeyi çok yakından takip eden bir kişisiniz. Hangi aşamada şu anda? Maçlar oynanmaya başladı ama stadın tamamen bize devredildiği gün kuşkusuz biz de orada olacağız Galatasaray ailesinin bireyleri olarak. Bizi bu aşama hakkında da bilgilendirebilir misiniz? Ağustos ayında yeni sezon maçlarını izlemeye gelen Galatasaray taraftarı ne gibi yenilikler görecek geçen sezona göre. Nelerin farklılaştığını hissedecekler?

Bizim bu yaz yapacağımız iyileştirme çalışmalarını birkaç başlık altında topladık. Şuan orada TOKİ ve VARYAP-UZUNLAR’ın varlığı devam ediyor çünkü geçici kabul tamamlandı ama kesin kabule kadar, Ocak 2012’ye kadar eksikler var, tamamlanması gereken şeyler var. Bunların hiçbirisi maç oynamaya engel olan ya da seyirci konforuna engel olan unsurlar değil ama bir yandan da çalışmalar yaz dönemi boyunca devam edecek. Yollarla ilgili bir takım eksikliklerimiz vardı, sıkıntılarımız vardı. Cendere yolunun tamamlanmasıyla ilgili çalışmalar devam ediyor. Ayrıca stadın 3 aylık operasyonel döneminde metroda yüklenme olmuştu. Taraftarlar metro tünelini sadece metro için değil, karşıdan karşıya geçmek için de kullandı. Çünkü otoyolun karşısına başka bir geçiş yolu yoktu. Şimdi karayolları ve TOKİ ile üstgeçit yapılması konusunda görüşmelerimiz var. Ayrıca yandaki hastanenin içinden geçen, Seyrantepe köprüsüne giden taraftarların karşıya geçebileceği ve vasıtalarına ulaşacağı, topluma taşıma araçlarına gidebilecekleri bir patika yol vardı. Bununla ilgili bir çalışma var.

Herhalde asgari seviyeye düşüreceksiniz.

Evet. Hedeflerimizden bir tanesi de bu. Aslında stat çok kolay tahliye oluyor. 102 tane turnikemiz var. Bir sürü çıkış kapımız var. Ancak metroya doğru bir huni efekti oluşuyor. Onu mutlaka çözmemiz gerekiyor. Bunun dışında stadın içinde gerek federasyonun gerekse emniyetin istediği bir takım teknik altyapı değişikleri vardı. Ayrıca seyirci konforuyla ilgili, stadı 4 bölüme ayıran yatay geçişleri mümkün olduğunca engelleyen, özellikle de localarda ve vip alanlarda oraya giriş hakkı olmayan pek çok seyircimiz bir yol bulup geçiyordu o taraflara ama buralara insanların ödediği çok yüklü miktarda paralar var. Söz verilmiş bir takım özel alanlar var. Bunları tesis etmek bizim için çok önemli. Şimdi bununla ilgili bir takım çalışmalar yapıyoruz. Bu yaz için yönetim kurulumuz tarafından yaklaşık 750 bin TL’lik bir bütçe onaylandı. Tüm eksiklikler açılış tarihine kadar tamamlanmış olacak.

Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena, Temmuz ayı içinde önemli bir konsere ev sahipliği yapacak. Bu vesileyle sormak istiyorum. Başka organizasyonlar, projeler arasında var mı bu yaz sezonu için?

Bon Jovi gibi büyük bir organizasyon yok ama onun dışında biz küçük şirket toplantıları yapmaya başladık. Mesela Şampiyonlar Ligi finalinin 200 bayisiyle, Aydın Saat firması toplantılarını stadımızda yaptı. 20-21-22 Temmuz’da Ford’un bir yeni araba lansmanı yine stadımızda yapılacak. Bizim hedefimiz sadece çimin ve bütün sahanın kullanıldığı değil. Statta pazarlanabilir çok güzel alanlarımız var. Biz bugün CNR’a da alternatifiz. TÜYAP’a da alternatifiz. Otel balo salonlarına da alternatifiz. Bir küçük düğün bile yaptık. Bunların da pazarlama çalışmaları bir yandan devam ediyor. Çok keyifli ve çok değişik bir ortam yaratabiliyoruz.

Anlaşılan çok hareketli günler olacak bundan sonra?

Ödül töreni Barcelona’da Nou Camp Stadı’ndaydı. Alt tribüne bir platform yapmışlar, yemek masalarını onun üstüne koymuşlar. Stat manzaralı çok hoş ortamlar yaratılabiliyor.
İlerleyen dönemlerde bu ödül törenleri yeni stadımızda da rahatlıkla verilebilir hale gecelek.
Evet, 2013 yılında yüzde 99 bizde olacak.

Özellikle çimle ilgili çok soru var. 19 Mayıs törenleri sırasında maalesef çim zeminin yıprandığını gördük. Zeminle ilgili çalışmalar ne aşamada, çimin korunması amacıyla neler yapılması gerekiyor?

Çimin bakım sorumluluğu Aralık 2011’in sonuna kadar TOKİ marifetiyle VARYAP-UZUNLAR ve alt taşeronu SIS firmasında. Dolayısıyla Galatasaray’ın bu konuda bir yükümlülüğü veya sorumluluğu yok. çimi en iyi şekilde yaşatacak bütün çalışmaları, bu organizasyonun yapması gerekiyor. Ancak biz çimin sağlığını çok yakın takip ediyoruz. Bizim en önemli varlığımız takımımız. Takımımızdaki futbolcuların sağlığı, sakatlanmaması, çimin sağlıklı olması hepimizin için çok önemli. Biz Futbol Federasyonumuzun da zaman zaman çalıştığı İngiliz danışmanlık firmasını da bütün bir organizasyona rağmen danışman olarak tuttuk. Birkaç çalışma zaten yaptılar. Dönem dönem geliyorlar. Bağımsız olarak onlar da inceliyorlar. Çok açık söylemek gerekirse, çim yüzde yüz sağlıklı değil. Olmamasının en büyük sebebi de mevcut çatı yapısından dolayı ışık. Ayrıca gerekli olan havalandırma konusunda stadın yapısı sebebiyle doğal bir ventilasyon yok. Dolayısıyla ne kadar iyi bakılırsa bakılsın bu stadın çiminin mutlaka yılda 1 kere değişmesi öngörülüyor. Bizim açılıştan itibaren almış olduğumuz özel ışıklandırmalar ve özel bakım çalışmaları belki bu değişimi 1 yıldan 1,5 yıla çıkartabilir ama bu tip yapısı olan statlarda bu problem her zaman yaşanıyor. Burada önemli olan bu tip 19 Mayıs faaliyetleri ya da konser faaliyetlerinde kurulumun ve sökümün hızlı yapılması, sökümden sonra hasar görmüş alanların rehabilitasyonunun çok hızlı yapılması. Bununla ilgili de her iki firma da Bon Jovi konseri sonrası neler yapılması gerektiğiyle ilgili raporları çıkardı. Biz gerek çimi değiştirerek, gerek bakımını yaparak mutlaka ilk maça hazır hale getiriceğiz. Kimsenin bu konuda bir kuşkusu olmasın. Bir de bizim çimimiz özellikle serilerek oynanabilen bir çim. Yani 2 gün önce serilse bile üstünde maç oynanabilir hale geliyor. Ondan sonra 2 haftalık aralarda köklerinin salması, alt katmanlara yerleşmesi temin ediliyor.

Merak edilen konulardan biri kombineler. Kombine satışlarına ara verilmişti, ay sonunda tekrar başlayacak.

Kombine satışlarına 1 Temmuz’da başlamayı hedefliyoruz. Zaten VIP satışlarını hiçbir zaman durdurmamıştık. Bunlar bir yandan devam ediyordu. 1 Temmuz’da başlayacak kombine satışları için satış ofisimizi stada kurduk. Metro çalışıyor olacak, 10.00-18.00 arasında hatta ilk hafta sonu Cumartesi ve Pazar da açık olacak. Bu sefer kombinelere 1 yıllık satıyoruz. Şu an arayan soran çok fazla kişi var. Facebook’ta bir sayfa açtık, bir günde bin kişi kaydoldu. Twitter’dan Facebook’tan internet sitesinde telefonla arayan çok kişi var. Hedefimiz 30 bin kombine. 19 bin kadarı zaten satılmıştı, 11 binin de bir hafta içinde tüketeceğimi düşünüyorum. Çünkü çok güzel bir sezon bizi bekliyor. Avrupa’da olmamamızı da özel maçlarla telafi etmeye çalışıyoruz. 2-3 tane çok yüksek ratingli, Avrupa’nın çok iyi kulüpleriyle dostluk maçlarıyla sezona başlayacağız. Bu da eminim ki heyecanı artıracaktır. Bu maçların tamamı Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena’da olmayabilir. Yurt dışında da olabilir.