24 Temmuz 2010 Cumartesi 01:09
Arda Turan Clear Kamp Günlüğü'ne Konuştu
Galatasaray Kaptanı Arda Turan Galatasaray Televizyonunda yayınlanan Clear Kamp Günlüğü Programına konuk oldu.
Çok zorlu bir kamp dönemini geride bırakıyorsunuz, bu dönemle ilgili değerlendirmeni alabilir miyiz?
Öncelikle çok iyi bir arkadaşlık kurduk yeni sezon öncesi. Yemeklere beraber oturmak, yemeklerden beraber kalkmak gibi yenilikler getirdik. Daha çok birlikte olmak adına sohbetler yapıyoruz, arkadaşlarımızla birebir ilgileniyoruz. Benim de kaptanlıkta ikinci senem ve bu işi biraz daha öğreniyorum. Oldukça iyi bir kamp dönemi geçiriyoruz. Buradan sizin aracılığınızla takım arkadaşlarıma da teşekkür ederim. İyi çalıştılar. Ve bu bizim için çok önemliydi. Bu sezon savaşan bir Galatasaray olacak diye düşünüyorum. Sıkıntılı dönemlerden çıkaracağız takımımızı. Çok inanıyorum açıkçası ben. Elbirliğiyle yapacağız bunu. Arkadaşlığıyla, çalışmasıyla, hazırlık maçlarıyla iyi bir kamp oldu.
Geçtiğimiz gün arkadaşların çift kale maç yaparken kafanı kaldırdın ve Biz bu sene şampiyonuz dedin. Orada ne gördün?
Hissetmek önemli tabii. Şampiyon olmayı çok istiyorum. Galatasaray forması altında şampiyonluk kupasını kaldırabilmek, hayatımdaki en büyük hayallerimden biri. Bu sene takımda o arzuyu görebiliyorum. Antrenman dahi olsa her top için yapılan mücadele, birbirimize olan inancımız ve artan saygımız
Herkes taşın altına biraz daha sokacak. Gerçekten iyi bir takım olduk. Bilmiyorum, o andaki duygularım bana o sözleri söylettirdi. Şu anda da aynı şekilde düşünüyorum. Umarım sezon sonunda haklı çıkmış olurum.
Genç futbolculara da biraz değinelim, onlar nasıl bir kamp dönemi geçirdiler? Onların saha performansıyla beraber, bir de saçlarını kurtarmak için gösterdikleri sahne performansı var
Saçlarını kurtarabilme gibi bir şansları yoktu zaten. Bunlar hep sırayla oluyor çünkü. Benim de zamanında saçlarımı kestiler. Bir de ben onlardan daha çirkin oldum. Kamp boyunca çok çalıştılar. Büyüklerine çok saygılılardı. Ben onların yaşına daha yakınım. Ama bana karşı olsun, ağabeylerine karşı olsun, Galatasaray örf ve adetlerine uyan bir görüntü çizdiler. Zaten bu sezon oluşturmak istediğimiz de bu. Biz bazı geleneklerimizi kaybetmeyi istemiyoruz. Galatasaray kulübü, her zaman için farklıdır. Farklı örf ve adetleri vardır. Camiasıyla, futbolcusuyla, yönetimiyle, taraftarıyla
Biz bunu yeniden yaratmaya çalışıyoruz. Kaybettiğimiz değerlerimizi ve yaptığımız hataları tekrar değerlendirmeye alıyoruz. Bu sezon onların da katkılarıyla gerçekten çok daha iyi bir ortam oldu diye düşünüyorum. Saygılı davranışları ve Galatasaray formasına yakışan hareketlerinden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Ben onlara da söyledim. Şampiyonluk pastası, çok büyük bir pasta. O pastanın ucundan dahi tatsalar, aynı tadı verir. Hepsi bize birer maç katkı sağlasalar, beş altı maç yapar. O yüzden onlara hep söylüyorum. Bu takımın parçası olmaları, bizim için gerçekten çok önemli. Böyle hissetmeleri gerekir. Öyle de hissediyorlar zaten. Oyuna girdikleri andan itibaren çok iyi çalışıyorlar. Buradan altyapıdaki hocalarımıza da çok saygılı ve dürüst öğrenciler yetiştirdikleri için teşekkür ediyorum.
Yeni gelen oyuncular hakkında neler düşünüyorsun, takımda hava ne durumda?
Ben Galatasaray forması taşıyan her futbolcuya çok büyük saygı ve sevgiye sahibim. Bazen derler ki, Saygı duymak zorundasınız, ama sevmek zorunda değilsiniz. Hayır, ben hepsini de çok seviyorum. Hiçbir futbolcuyu saha içinde ayırmam. Buna giden Keita da dâhildir. Elano da dâhildir. Hepsinin ayaklarına topu defalarca bırakmışımdır. Serbest vuruşlarda topu onlara vermişimdir. Bir oyuncu, hiçbir zaman takım arkadaşının yüzüne bakarak pas atmaz. Bunu futbol oynana arkadaşlarımız da iyi bilecektir. Aslında bu konuya hiç girmek istemedim. Ama mantıklı düşününce böyledir.
Lorik Canaya gelince Beni çok etkiledi gerçekten. İnanılmaz bir hırsı, mücadeleci ruhu var. Tam da Galatasaray ruhuna yakışan bir oyuncu. Agresif olması ve takım için savaşması çok önemli. Pino ise bizim yaşımıza denk bir oyuncu. Çok yetenekli, farklı özellikleri var. Onu da aramıza alacağız. En iyi performansı göstermesi için elimizden geleni göstereceğiz. Nasıl diğer yabancıları aramıza alıyorsak, onlar için de en iyisini yapacağız.
Hazırlık maçı değerlendirmelerine başlayalım. İlk üç maçtan ziyade bir derbi olduğu için Fenerbahçe maçı konuşuldu. Bu maçı kaybetmek ya da kazanmak gerçekten önemli miydi? Sonuç mu yoksa oyun mu önemliydi?
Derbiydi. Ve kazanmak kesinlikle çok önemliydi. Ancak şöyle bir şey var. Hocamızın çıkardığı kadroya, tercih ettiği oyun yapısına bakarsak; bunu tamamen hazırlık maçı olarak gördüğünü anlayabiliriz. Futbolcuların öyle bir atmosfer nasıl davranacağını görmek istedi. Bence bu maçtan çok önemli kazanımlarımız oldu. Oyun olarak, top hep ayağımızdaydı. İstediklerimizi yaptık. Birçok pozisyona girdik. Futbolda bazen böyledir. Ben de son dakikada inanılmaz bir gol kaçırdım. Ben çok memnunum açıkçası Fenerbahçe maçındaki performansımızdan. Futbolda böyle şeyler var. Biz her zaman uzun bir maraton olarak bakıyoruz bu duruma. Hatta Galatasaray taraftarlarının Kasımlar Sizin, Mayıslar Bizim diye bir sözleri vardır. Biz her zaman bu felsefedeyiz. Sezon sonunda ne olacağı önemli bizim için. Biz o günkü maçta da Galatasaray taraftarlarının kafası dik bir şekilde kalması gereken bir futbol oynadık. Arkadaşlarımıza da bunları söyledim.
Derbi sonucu sizin üzerinizde kötü bir etki bırakmadı, değil mi?
Hayır, asla. Zaten bir hazırlık maçı. Gerçekten çok iyi hazırlandığımızı ve çok kuvvetli durumda olduğumuzu düşünüyorum. Şahsım ve arkadaşlarım adına söylüyorum bunu. Bu sezon için çok iyi bir Galatasaray geldiğini hissediyorum açıkçası.
Serbest vuruş çalışmaları yapıyor musun? Fenerbahçe maçında duran topları çok iyi kullandın. Bu konuyla ilgili taraftarlarımızdan çok sayıda soru var.
Ben çok çabuk bir oyuncu değilim. Çabukluk zaten geliştirilebilecek bir özellik de değil. O yüzden geliştirebileceğim özelliklerim üzerinde duruyorum. Oyun zekâsı, pozisyon alma, şut atma konusunda sürekli çalışıyorum. Artık toplara daha iyi vurduğumu düşünüyorum bu yüzden. Ama zaten ben saha içinde elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan bir oyuncuyum. Arkadaşlarım müsait durumdayken, benden daha başarılı şut atan başka bir arkadaşıma topu bırakırım her zaman. Ancak tabii ki çalışıyorum. Duran topların da daha sert bir şekilde içeri gitmesi önemli. Yeni sezonda bunu daha fazla göstermek istiyorum. Tabii daha önde gelen takımın başarısı.
Bülent Korkmaz ve Hakan Şükür 35 yaşlarında bile ekstra idman yapan oyunculardı, onları örnek alıyor musun?
Tabii ki örnek alıyorum. Ekstra idman bir oyuncu için çok önemli. Bir de senede 50-55 maç oynayan bir oyuncunun sürekli magazinsel yaşantısıyla gündeme gelmesi gerçekten üzücü. İşimin kapatıldığını düşünüyorum. Ben zaten ekstra idman yapmasam, kendime iyi bakmasam senede 50-55 maça çıkamam. İyi performans göstererek sahada kalamam. Bu sezon Serdar (Özkan) ile de konuştum. Onun da fiziksel anlamda geliştirmesi gereken eksikleri var. Tek antrenman olan günlerde, kondisyonerimiz Fatih Hocayla ekstra antrenman yapmayı düşünüyoruz.
Fenerbahçe maçından sonraki olaylar, neredeyse derbinin bile önüne geçti. Birtakım olaylar yaşandı. Biz de takım otobüsünü takip eden tek medya kuruluşuyduk. Yaşananlardan çok anlatılanlar, dedikodular, hatta karalama olayları var. Sen bu olaylarla ilgili nasıl bir değerlendirme yaparsın?
Maçtan sonra biz oradan çıktık. Ve 45 dakika boyunca bir metre bile ilerlemeden öylece durdu. Bu süre içinde ışığımızı açtık, herkesle fotoğraf çektirdik. Sonra Fenerbahçeli arkadaşlar geldi. Onlarla da fotoğraflar çektirdik, öpücük yolladık birbirimize. Harika bir ortam vardı. Bazı arkadaşlar ise hadlerini aşan hareketler yaptılar. Biz de aslında tepki göstermedik. Yapmayın dedik. Sonra küfür ettiler. Tabii ki sinirlenen arkadaşlarımız oldu. Ama bizim aşağı inmemizin nedeni onları yatıştırmaktı. Orada bize saldırmak isteyen arkadaşlar oldu. Sabri Ağabeyin onları tutmak istediğini biliyorum. Galatasaray Takım Kaptanı olarak ben de onların gönlünü almak istedim. Ancak her şeyden önce ben Galatasaray taraftarıyım. Onların içinden biri olarak gönüllerini almak için indim aşağıya. Sonra da görüntülerden gördüm ki, gönlünü almak istediklerim beş dakika boyunca bana küfür ediyorlarmış. Farkında değildim. Hiç önemli değil. Canları sağ olsun, biz Galatasaraylılardan gelecek her şeye razıyız.
Şöyle de bir şey var. Orada hiçbir gazetenin fotoğrafçısı yoktu, muhabiri yoktu. İnsanlara kulaktan dolma haberlerin aktarılması üzücü. Hiçbir zaman tepki olmadı. Ben her zaman Galatasaray menfaatleri için çalışıyorum. Basın mensubu arkadaşlar ise başka taraflar için çalışıyor. Bu bir gerçek. Türkiye gerçeği. O yüzden hiç yadırgamıyorum. Hatta zaman zaman beni Galatasaray taraftarlarıyla da karşı karşıya getirdiler. Bunu bile başarabiliyorlar. Medya böyle bir güç. Ama ne olursa olsun, beni Galatasaray taraftarlarıyla karşı karşıya getiremeyecekler; çünkü ben onların içinden biriyim. Ve Galatasarayı çok seviyorum. Galatasaray başarılı olsun diye uğraşıyorum. Burada 14 gündür kamptayız. Hayatımdaki birçok şeyden kısıyorum. Başka takımlardaki futbolcuların da benimki kadar pahalı arabaları var. Onların da özel yaşantıları var. Ama tabii ki Ardanın özel yaşantısı ve başka şeyleri göz önünde; çünkü onlar Galatasarayın menfaatlerini düşünmüyorlar. Başka tarafların menfaatlerini düşünüyorlar.
Olayı toparlayacak olursak, orada sadece yanlış bir anlaşılma var.
Biz tamamen gönül almaya çalıştık. Ancak yanlış anlaşıldıysa, yine de bizler özür dileriz. Biz her zaman Galatasaray camiasına yakışan şekilde davranmak isteriz. Orada hiçbir şekilde yaptığımız yanlış bir davranış yok diye düşünüyorum. Ağzımızdan küfürlü bir kelime çıkmadı.
Bu olayın üzerine, bir de Twitter üzerinden küfür olayı var ki, o da tatlıya bağlanmış olmalı
Hanımefendi gerekli açıklamaları yapmıştır o olayla ilgili. Böyle hatalar olabilir, insanlık hâlidir. O yüzden bir sorun yok.
Münferit, sıradan ve büyütülen bir olay. Bununla ilgili de internette birçok yorum vardı. Ben biraz araştırdım, tabi olumsuz düşünenler de yok değil. Onlara da saygı duyuyoruz ama çoğu olumluydu
Bu çok normal, çünkü bazen benim çok yakın arkadaşlarım bile basında yazılanlara inanıyorlar. Tabii ki basın mensubu arkadaşlarımız da doğru haberler yapıyorlardır; ama benim hakkımda çıkan haberlerin yüzde 70inin yalan olduğunu ben biliyorum. Benim bunlara uğraşacak zamanım yok. Ben her söylenene cevap vermek zorunda değilim. Her söylenenin gerçeğini ortaya koyamam. Galatasaray taraftarları gerçeği bilmeli, kaptanlarına, onları seven insana güvenmeleri gerektiğini düşünüyorum. Benim de çok yakın Fenerbahçeli dostlarım var, beni başka takımların düşmanı gibi gösteriyorlar; ama hiç öyle bir şey yok. Ben saygısızlığa karşıyım. Çünkü ben herkese karşı saygı gösteriyorum. Derbide agresif bir tavır sergilediğimi söylüyorlar. Ben 30 metre koşan bir oyuncuya, Neden 30 metre koşuyorsun ve ortamı geriyorsun diye söylüyorum. Ben derbide rakip takımdan oyuncuyu atan hakeme neden attığını sordum ve bunun bir dostluk maçı olduğunu söyleyerek 11e 11 oynamamızın daha iyi olacağını belirttim. Tabii bunlar hep göz ardı ediliyor. Bizim ülkemizde böyle şeyler çok normal.
Euro 2008deki Avrupa üçüncülüğümüzden sonra bile bu ülkede bunları gördük, bizim yapımız bu. Bunlar artık beni hiçbir şekilde yıpratmıyor. Eskiden üzülüp kafama takıyordum. Ama benim yapmam gereken şey Galatasaray formasının hakkını vermek. Benim sorumlu olduğum insanlar Galatasaray Başkanı'dır, Galatasaray Yönetimi ve taraftarıdır. Tabii ki sıkıntılar, dertler olacaktır. Ama onlar da biliyor ki ben her zaman Galatasarayın menfaatleri için, Galatasaraya en iyisini verebilmek için çalışıyorum. Galatasaray kaybettiği zaman da en az onlar kadar üzülüyorum. Sizler benim yakınımdasınız, bunu biliyorsunuz. O yüzden elimden gelenin en iyisini vermeye çalışıyorum. Bu Türkiye gerçeği, bununla yaşamak zorundayız. Çünkü her gün beş yalan haberi yalanlayamazsınız. Bunlar olacaktır. Ama benim hakkımda çok iyi yazan, iyi düşünen insanlar olduğunu da düşünüyorum. Uzun zamandır gazetelere bakmıyorum çünkü ister istemez karşınıza bazı şeyler gelebiliyor. Tabii iyi yazılanlar bu ülkede ön plana çıkarılmıyor, bu çok da normal. İyi piyasaya çıkarsa, Ardadan dolayı bir haber olmaz. Canları sağ olsun ben ülkenin futbolcusuyum, milli takıma ve Galatasaraya en iyisini vermeye çalışıyorum.
Bazı büyük takımların taraftarı da seni her halinle örnek alıp destekliyorlar. Son yaşanan Almanyadaki olayları da yine bazı rakip takımların taraftarıları Ardanın kabaca yaptığı birşey yok, sakın duygusal olarak etkilenmesin demişler. Senin duygusal yapın ne durumda?
Ben de Galatasaray taraftarıyken günlerce uykusuz kaldım, stat önlerinde bekledim, aç kaldım, otobüse kaçak bindim
Yani bir insanın takımı için böyle şeyler yapması normal. Taraftara da hak veriyorum, vermiyorum diyemem. Gerçekten bunlar normal diye düşünüyorum. O yüzden onlara da hak vermeye çalışıyorum. Ben orada onların gönlünü almaya indim. Ama ben bunu ne kadar açıklasam insanlar anlamayacaklardır. Çünkü onlar olaya kendi pencerelerinden bakacaklar. Biraz önce de dediğim gibi insanlara gerçeği anlatmak zorunda hissetmiyorum kendimi artık.
Ben Arda Turanı gözlemliyorum uzaktan ve şunu görüyorum; ben daha senin bir resim çektirmek isteyen taraftarı geri çevirdiğini görmedim. Beşiktaş, Fenerbahçe taraftarı ayrımı yaptığını da görmedim.
Benim arkadaşlarım çoğu Fenerbahçeli ki ben kaybettikleri şampiyonluktan sonra onları arayıp, onlara destek olmaya çalıştım. Canlarını sıkmamalarını, hayatta böyle şeyler olabileceğini söyledim arkadaşlarıma. Bizler böyleyiz aslında ama yansıtılmak istenen farklı.
Basına neden bu kadar çok malzeme oluyor Arda Turan?
Dediğim gibi
Arda Turan, Galatasarayın menfaatleri için uğraşıyor her zaman. Basında çalışan bazı arkadaşlarımızın yanlı haberler yaptığını, taraftarı olduğu kulübün menfaatlerine uygun haberler yaptığını biliyorum. Bu bir Türkiye gerçeği. Bunu başkası söyleyemez. Ama ben söyleyebilecek yapıdayım.
İnternet sitelerinde sürekli senin haberlerin dönüyor
Teklifler, evet, var. Ama Galatasarayın istediği miktar, istediği kulüp şekli önemli. Galatasaray Kulübü, Avrupadaki ilk beş kulüpten teklif istiyor. Galatasaray, Avrupadaki büyük takımlardan yüksek bir miktar para istiyor. Benim de her zaman söylediğim bir şey var; ben Galatasaray Kulübünün menfaatini düşünüyorum. Yani Galatasaray, mutlu olacak beni gönderirken ki o şekilde gideyim. Teklifler olmadığı yalan yani.
Varsa da Ardanın popülerliğinden faydalanıyorlar.
Onlara da hak veriyorum. Ama bazen bel altı vuruyorlar ister istemez. Bunlara gülüp geçmek zorundayım. Artık keyif almayı öğrendim açıkçası.
Bir haber var önümde: Dünyada 2009 yılında en aktif sporcular anketinde Avrupa kıtasında 1. Dünya sıralamasında ise 2. olmuşsun. Yani Ardayı basına olumlu da olumsuz da malzeme edecek çok şey var, değil mi?
Hangi futbolcu sezon içerisinde kaç tane maç oynuyor, ona baksınlar. Ben Türkiye Ligi standartlarında her yıl 50 55 maçın üzerine çıkıyorum. Bu çok önemli bir şey. Benim için bir karakter göstergesi. Benim o yüzden vicdanım gerçekten rahat ve bunları Galatasaray sevgisiyle, Galatasaray menfaatleri için yapıyorum. Tabii Galatasaray camiasının içinde ya da tribünde menfaatlerimizin uyuşmadığı anlar olabilir. Bunlar çok doğal şeyler. Çünkü ben her zaman Galatasarayı düşünmek zorundayım. Galatasaray için her zaman en iyisini vermek zorundayım.
Bence biz başarılı bir futbolcuyu ilk önce alkışlıyoruz, başarılı hale getiriyoruz, sonra peşine 20 kamera takarak isyan ettiriyoruz onu. Sonra da şımardı havası veriyoruz
Ben kesinlikle isyan etmiyorum. Hiç önemli değil. Ben yaptıklarımı ve yaşadıklarımı hiçbir zaman gizlemiyorum. Çünkü yanlış zamanda yanlış bir şey yapmıyorum. Artık gece de dışarı çıkmıyorum, son bir iki senedir dışarı çıktığımı hatırlamıyorum. Zaten alkol kullanmıyorum. Söylediğim bir şey var: Galatasaray taraftarı güvensin bana, ben onları çok seviyorum. Tribünde yanlarındaki arkadaşlarına baksınlar ben onlardan biriyim. Ben onlardan bir tanesiydim. Taraftardan bir farkım yok. Belki bu kadar duygusal olmak sevmek hata olabilir diye düşünüyorum. Bunun için bir şeyler söyleyebiliyorlarsa, onlara hak verebilirim.
Bir futbolcudan bahsediyoruz ama çok farklı yerlere de çekilebiliyor konu
Ben kendimi nasıl rahat hissediyorsam öyle çıkıyorum dışarı. Beni ailem ve kız arkadaşım gayet bu şekilde beğeniyor. O yüzden gerisinin pek önemi yok benim için.
Metin Oktay ile bile kıyasladılar seni...
Şimdi söyle bir şey var. Hiç kimse bir Metin Oktay olamaz. Yani birinin Metin Oktay olması mümkün mü? Ben zaten Metin Oktay olamam, olmak da istemiyorum. Metin Oktay bizim hayallerimizdeki adam olarak kalsın. Hakan Şükür, Bülent Korkmaz
Bunlar bizim hayallerimizde kalsın. Ben Arda Turan olmak istiyorum. Yani Fatih Terim bile Galatasaray formasıyla 14 yıl şampiyonluk yaşayamamış, başarısız olmuş. Ama Fatih Terim, Fatih Terimdir. Galatasaray camiasının tarihinde çok büyük bir futbolcudur. Futbolun içerisinde başarısızlıklar var, mağlubiyetler var. Önemli olan Galatasarayın örf ve adetlerine uygun davranmak diye düşünüyorum. Biz hiç bir zaman altı aylığına Türkiyeye gelen bir futbolcuyu beş bin kişi karşılamadık. Bu Galatasaray camiasının tarzı değildir. Bu başka kulüplerin tarzı. Galatasaray camiası ve taraftarı en kötü anda takımının yanında olur. Çünkü bu büyük taraftar çok büyük başarılar gördü. Yani bizim hala Youtubeten UEFA Kupası tarihini izlediğimizde gözlerimiz doluyor. Ki biz profesyoneliz ve bu işin içerisindeyiz. O yüzden camiamızın değerlerine sahip çıkalım. Ben Galatasarayın 10 numarası olarak konuşmuyorum. Galatasaray takımının kaptanı olarak konuşuyorum. Beni bazen gördüklerinde ayağa kalkıyorlar hürmet etmek için. Çünkü ben de böyle Galatasaray kaptanına saygılıydım. Ben bazen sevgi değil; ama saygı bekliyorum açıkçası.
Hiç özel yaşamın olmasa kendin kalabiliyor musun?
Ben her zaman kendim oldum. Aslında bu soruya en iyi cevabı sizler cevap verirsiniz, biz kamptayız. Yemekten sonra hep birlikte sohbetler ederiz. Ben hep kendim oldum. Formayı her çıkardığımda Ardayım. Galatasaray taraftarı Ardayım. Bayrampaşalı Ardayım. Bütün harcamalarımı yaşam tarzımı sınırlamalara göre yapıyorum. Neyin ne olduğunu çok iyi biliyorum. Ben çok mutluyum; çünkü ailem çok güzel bir yaşam tarzı içinde. Hayatları çok şükür ki garanti altında, bugün bana bir şey olsa da
O yüzden ben bana bu konuda insanların bir şey söylemeye hakkı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü benim annem, babam, kardeşim benden razı. Gerisi yaşam tarzı konusunda çok önemli değil diye düşünüyorum.
Kötü günümde bir destek göremedim demişsin. Kendini yalnız hissediyor musun?
Eskiden hissediyordum ama artık hissetmiyorum. Çünkü eğer bu durumdaysan yalnız kalmaya mecbursun. Tabii ki ailem ve sevdiğim insan yanımda olduğu zaman farklı. Çünkü ailemin desteği benim için çok önemli. Onları hariç tutuyorum. Ama bu durumdaysanız yalnız kalmaya mecbursunuz. Başka anlamlarda söylüyorum.
Arda Turan için 66 ile 10 arasındaki fark nedir?
66, Arif Erdem için giydiğim bir numaraydı. Çok seviyorum Arif Ağabeyi. Gönlümde taht kuran futbolculardan bir tanesidir. Bazen takıma bir şey söylediğim zaman kendimi Arif Ağabey gibi hissediyorum. Gülüyorum sonra ondan kalma şeyler diye. 10 numara ise bana Metin Oktayın forması diye verildi. Onu da layığıyla taşımayı seviyorum. Ama eğer bu takımda biri 10 numarayı giyecekse, o da ben olmalıyım diye düşünüyorum açıkçası.
Kaptanlık pazu bandı için de içimden çok şükür diyorum demişsin.
Evet. Bazı maçlarda bazen konsantrasyon bozuklukları oluyor. Yani üç günde bir maçlarda çok yoruluyorsunuz. Bizim soyunma odasında bir ayna vardır. Oradan çıkarken sürekli diyorum kendime; küçükken ne kadar da hayal ederdim. Ali Sami Yende Galatasaray takımıyla kadroya girmeyi, sahaya ısınmaya dahi çıkmayı... Şimdi Galatasaray takımının kaptanısın. Bunun kıymetini bil. Bunun ne kadar önemli olduğunu söyle diye düşünüyorum. O yüzden benim için çok önemli. Bunları artık söylemek istemiyorum. Defalarca söyledim. Artık hislerim bana kalsın istiyorum.
Peki, Avrupa'nın o beş büyük kulübü teklif etse gitme şansın nedir? Biz orada desek ki, Arda sen bu takımın kaptanısın. Sen 10 numarayı giyiyorsun. Duygusal olarak etkileyebilir miyiz acaba seni?
Galatasaray Başkanı, Ardacığım ya da oğlum sağ olsun zaten her zaman bir baba gibi davranıyor bana- Ardacığım gidebilirsin dediği zaman, o zaman ben giderim. Ben her zaman bunun böyle olduğunu söyledim. Tabii bazen kırılganlıklar yaşıyorum. 22 23 yaşındayım yani siz bu yaşlardaki hâllerinizi hatırlasanız
Olgunlaştığımı düşünüyorum ama içimdeki çocuk ruhunu kaybetmek istemiyorum. Bazen bundan dolayı hata yaptığımı düşünüyorum. Bir de ben futbol oynamayı çok seven bir insanım. Hele Galatasaray için oynamak çok özel bir durum benim için.
Geçen yıl güzel maçlar da çıkardınız ama daha sonra bir konsantrasyon kaybı oldu. Sence neden oldu bu durum?
Bence çok kritik sakatlıklar yaşadık. Özellikle forvet mevkiinde. Forvette oynamak benim için de çok zor oldu. Bir tek hücum olarak Keitaya kaldığımız zamanlar oldu. Sıkıntılı dönemlerdi yani. Çok sıkıntılı bu dönemlere 12-13 adamlı rotasyonla girmek zorunda kaldık. Kritik dönemeçlerde şans da yanımızda olmayınca bu durumlara geldik. Atletico Madrid maçındaki Canerin penaltı pozisyonu mesela. Bunlar tabii kritik dönemeçlerdi. Ama bu sene her şeyin daha iyi gideceğini düşünüyorum ben. Şansı da beceriyle elde edeceğimizi düşünüyorum.
Ligde kötü bir netice ortaya çıktığında tabii bir güven kaybı, moral bozukluğu oluyor ama kampta bütün negatif elektriği atmış gibiydi takım...
Müthiş bir atmosfer var. Ben de kendimi eskisi gibi hissediyorum. 10 Marttaki Diyarbakırspor maçından sonra eskisi gibi hissediyorum. Çok mutlu hissediyorum. Futbolu çok özlemişim. Yani ilk günkü gibi giyiyorum Galatasaray eşofmanını o yüzden çok mutluyum.
4-4-2yi ben Milli Takımda öğrendim demiştin. Rijkaard size taktiksel anlamda özel idmanlar yaptırıyor. Pozisyon alma, pas hızı gibi konularda uygulayıcı çalışmalar gösteriyor. Faydasını görüyorsundur mutlaka
Şimdi mesela geçtiğimiz günlerde; Eray arkadaşımız var, Galatasaray TVde de yorumlar yapıyordu. Bu kampta bizimle. Konuyu onunla da paylaştık. Hatta idman sahasının hemen yanındaydı. Çalışmayı yaparken ona, Gerçek antrenman bu dedim. Rijkaard bize pozisyon almayı, nerede nasıl duracağımızı gösteriyordu. Bu açıkçası bir futbolcu için çok önemli. Bazen 30 metre koşacağınız yerde, 10 metre koşuyorsunuz; ama doğru pozisyonu alıyorsunuz. O zaman oyun çok farklı oluyor. Ben de bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum her zaman. Hocamın her söylediğini, her zaman en iyi şekilde almaya çalışıyorum. Başımızdaki insanlar çok büyük kariyere sahip insanlar. Her söyledikleri benim için altın değerinde.
Geçen yıl kanatlarda sorun var gibi gözüküyordu. Ama bu yıl o sorun çözülmüş gibi
Hocamızın istediği şekilde oynarsak, kanatlardan daha fazla topa sahip olan bir takım olursak, biraz sabırlı oynayabilirsek, yani 60a, 70'e kadar gol atamasak bile top ayağımızda olduğunda rakip yorulacak ve o golü atacağız.
Forvet arkasındaki oyuncu da artık biraz daha geriye geliyor.
Tabii bunlar bizim ince nüanslarımız olacak...
En çok sevindiğin ve en çok üzüldüğün maçı hatırlıyor musun?
Sivas maçında çok sevinmiştim. En çok üzüldüğüm maç ise Hamburg maçı. Eğer biz Hamburg maçını geçseydik, hem şampiyonluğu hem de finali alabilirdik. Hamburg maçı sonrası, gecesi çok ağrılarım vardı. 65inci dakikada oyundan çıkmak istemiştim. Öteki şekilde olunca kahrolmuştum.
Takımda yerlilerle yabancılar arasında bir gruplaşma olduğunu düşünüyor musun? Bu kaynaşmadaki rolünü nasıl görüyorsun?
Bir defa Galatasaray takımında tarih boyunca hiçbir zaman gruplaşma olmamıştır. Takımı diğer takımlardan ayıran özelliktir. Zaten Lucas Neill, Harry Kewell gibi futbolculara bir şey söylemeye gerek yok. Onlar zaten futbolculuğu, profesyonelliği, adamlığı aşmış adamlar. Yani onlar beyefendilikleriyle size ders veririler zaten. Böyle bir şey olsa bile. Ben onların takım kaptanıyım; ama onlardan çok şey öğreniyorum. Yabancı futbolcular da bizim içimizdeler; eğleniyoruz, gülüyoruz. İngilizceyi az çok biliyoruz hepimiz, anlaşabiliyoruz. Espriler, şakalar yapıyoruz. hatta Kewellı Dünya Kupasının en iyi oyuncusu seçtik. Kewell müthiş birisi, tekrar aramıza katıldığı için çok sevindim.
İşte geleceğin Ardası dediğin bir oyuncu var mı?
Altyapıdan gelen arkadaşlarımız çok yetenekli. Ben Emre Çolakı çok seviyorum. Yetenekleri inanılmaz estetik, onu hep anlatıyorum. Kuvvetlenirse, çabuklaşırsa, ama ikisini beraber artırabilirse, Emre Çolak özel bir zekaya sahip bir oyuncu ve tribünleri çok ayağa kaldırır. Hatta ben daha bir şey yapmadım; ama benden çok çok ileri gider.
Sen de çok mütevazısın. Çalım atmayı Serdar Özkandan öğrendim diyorsun. Şimdi Emre Çolak için böyle diyorsun
Serdar için haklı çıkıyorum sanırım. Çünkü Fenerbahçe maçında inanılmaz çalımlar attı. Biraz önceki antrenmanı da izlemişsinizdir. Serdar, kuvvetli olduğu sürece, kafası rahat olduğu sürece Galatasaray takımına çok faydalı olacaktır. Bir defa o konuya da açıklık getireyim. Serdar, benim çok yakın arkadaşım. Ama babam dahi olsa Galatasaray takımı söz konusu olunca hiçbir şey önemli değildir. Serdar, buraya kendi yetenekleriyle geldi. Kendi isteğiyle transfer olmuştur, sadece bana fikrimi sormuştur. Ben de ona buraya gelirse çok daha fazla rahatlayacağını, huzur bulacağını ve futbolu için yeni bir dönem olabileceğini söyledim; sadece söylediğim şey bu, bunu da samimiyetle söylüyorum. Serdarın ne bana ne de başkasına ihtiyacı var.
Yeni sezonda hakemlerle diyalogun nasıl olacak? Mustafa Kamil Abitoğlunu çok sevdiğini söylemiştin. Bünyamin Gezeri çok komik bulduğunu söylemiştin...
Hatta bir kere Mustafa Kamil Abitoğluna çaktım diye ona ceza vermişler. Benim birçok hakemle aram iyidir. İyi niyetlerine inanıyorum. Bu sene umarım çok daha güzel maçlar yönetirler. Dünya Kupasında bile hatalar oldu. Tabii ki sahan içinde adrenalin çok yüksek oluyor. Halı sahada bile top oynayan insanlar nasıl sinirleniyorlar, tartışıyorlar; bunlar çok normal şeyler.
Kötü eleştirilere, mesajlara yanıtın neler?
Sokakta birçok Galatasaray taraftarı görürüm. Bir kere de benim için kötü bir şey söyleyen Galatasaray taraftarı görmedim. Hepsi boynuma sarılıyorlar, yani söyleyecek bir şey yok. Bu sevgiye layık olmaya çalışıyorum. Tabii ki aramızda bazen sürtüşmeler olsa da ben onları çok seviyorum.
Bu sene maçlardan önce kamp etkinliği olacak mı? Geçen seneki başarısızlık buna bağlanmıştı bunun hakkında ne düşünüyorsun?
Şöyle bir şey var. Geçen sene aslında kamp yaptığımız maçları hep kaybettik. Yani bunun çok alakası olduğunu düşünmüyorum; ama rahat edeceksek kamp yapalım. Ben zaten tesiste kalmayı çok seviyorum.
Kamp yapmak futbolcuyu etkiler mi?
Ben profesyonel bir futbolcuyum. Maçtan önce nasıl davranılması gerektiğini biliyorum. Yani kamp yapsam da, yapmasam da benim için fark etmez. Ama huzurlu olacaksak, vicdanımız rahat edecekse, spekülasyon olmayacaksa, kamp yapılabilir.
Arda Turan büyük maçlara nasıl hazırlanır?
Avrupa Kupası, mili maçlar ve büyük maçlara çok daha rahat hazırlanıyorum çünkü oralarda çok daha iyi oynadığımı düşünüyorum. Bu da benim kendi yapım. Daha bir heyecanlı oluyorum. Tabii ki bireysel olarak bir futbolcu bir hiçtir. Bunu bu seneki Dünya Kupasında gördük. Messi bile çok iyi oynamasına rağmen takımını götüremedi. Ronaldo yine öyle; yani bireysel bir performans artık hiç önemli değil, takım olarak hareket etmek zorundasınız. Başarıda da başarısızlıkta da asla bireysel düşünmemek lazım.
Bir şampuan firmasının internette yer alan oyununda Ronaldonun maçına yetişmeye çalışıyordun, Ronaldoyla buluşabildin mi?
Yok öyle bir buluşma yok. Ronaldonun maçına yetişemedik. Kendi maçımıza yetişmeye çalışıyoruz.
Kamera karşısında da sahadaki gibi çok hünerlisin. En çok nerelerde eğleniyorsun?
Ben sadece futbol sahasında eğleniyorum aslında ama sette de fena değilim. Set başka arkadaşlarımızın işi, zaten benim setlerimde zor bir şey yok, çok yardımcı oluyor herkes.
Yeni sezonla ilgili neler söyleyeceksin?
Yeni sezonda çok mağlubiyet de olabilir. Sıkıntılı dönemler de olur yani lig çok zorlu bir maraton, nerede ne olacağı bilinemiyor. Nerede şampiyonluğun geleceğini bilemeyiz, sonuna kadar kovalamak lazım yani biz her kaybettiğimiz maçta bile ayakta durmak zorundayız. Bunu en başta ben yapacağım buradan Galatasaray taraftarına söz veriyorum. Bu sene hiçbir şekilde yüzüm düşmeyecek hep ayakta olacağım. En kötü şartlarda bile, çok üstüme gelindiği zaman bile onlara bunun sözünü veriyorum.
Galatasaray Kaptanı'na yakışır şekilde davranacağım. Onlardan da isteğim en kötü anda bile gerçekten büyük taraftar olduklarını bize göstersinler zaten her zaman gösterdiler. Bu bizim için çok önemli. Eğer birbirimize destek olursak her şey daha iyi olur, çünkü gerçekten Galatasaraylının Galatasaraylıdan başka dostu yok. Çok iyi biliyorum. İçinde, en önlerinde olan biri olarak söylüyorum. Bunu bilsinler buna göre davranalım ve şampiyonluğa hep beraber koşalım. Ben gönülden inanıyorum. Umarım inancım boşa gitmez.