24 Eylül 2009 Perşembe 18:11
Caner Erkin: 'Uyum Sorununu Aştım'
Galatasarayın yeni transferi Caner Erkin Galatasaray TVde Son Pas Programına konuk oldu. Caner Erkin, bir hafta sonra gerçek Caner'i izlettireceğini söyleyerek, uyum sorununu aştığını belirtti.
Galatasarayın başarısı için mücadele ediyorsun. Kasımpaşa maçıyla başlayalım. Çünkü senin kariyerinde çok önemli bir kilometre taşı olacak. Nasıl buldun kendi performansını?
Tabiki ilk 90 dakika çok önemliydi. İstediklerimi çok yapamadığıma inanıyorum ben. Gerçek Caner Erkin bu değil. Daha çok istediklerimi yaparsam zaten daha çok iyi olacağım, buna inanıyorum. İlk yarı biraz kötü başladım maça. Ondan sonra takım olarak 2. yarı iyi oynamaya başladık. Ondan sonra gerçek Galatasarayı ve gerçek Caneri yansıtmaya başladım.
İstediğimi yapamadım derken neyi kastediyorsun? Takım olarak maça çok iyi başlayamadı Galatasaray. 8. dakikada artık tüm Türkiyenin hem fikir olduğu penaltı pozisyonu, belki o golle sonuçlansa rakip 10 kişi kalsa sizler çok terlemeden bitecekti ama olmadı. Ondan sonra oyunun hakimiyetini sanki Kasımpaşaya verdik.
Gol olsaydı tabi çok farklı olacaktı. Hem kırmızı kart hem de penaltı olacaktı zaten ama hakem vermedi onu. Bence tabiki iyi başladık maça ama gol olmayınca biraz kötü gitti ilk yarı. İlk 20-30 dakika biraz kötü gitti. Ondan sonra iyi top oynamaya başladık. Ama şanssızlık oldu. İçeriye 1-0 mağlup girdik ama ondan sonra çok iyi oynadığımıza inanıyorum ben. Pozisyon yaratarak galip gelmesini bildik.
Sen futbol karakterin olarak ofansif yönünün defansif yönünden daha kuvvetli, daha istekli, daha artı yönde olduğunu kabul ediyor musun?
Ofansif yönüm daha iyi. Bence çok forma şansı bulursam üst üste oynamaya başlarsam sol bek mevkiinde çok iyi çıkış yapacağıma inanıyorum.
Seninle beraber oynayan Hakan Balta, hem Milli Takımda hem de Galatasaray formasıyla artık yeri kemikleşmiş bir oyuncu olarak gösteriliyor. Bu anlamda mevkii açısından sen biraz daha önde oynamayı tercih eden bir futbol karakterine sahipsin. Acaba daha değişik alternatifler için de Frank Riijkard seni kullanabilir mi?
Tabii ki. Ben tek o mevkiide oynamıyorum zaten. Göbek oyunu yapıyorum sol iç, sağ iç, sol açık. Yani açıklarda da oynuyorum. Bu konuda zaten hiçbir problem yok. Hocam nerede şans verirse hiçbir problem yok benim için.
İkinci 45 dakika Galatasarayın takım futbol karakteri de değişti. Bir anda yapılan iki değişiklik, oyuncular için de farklı rotasyon, Kasımpaşanın bir anda gardı düştü. Bu pekçok maçta oluyor herhalde. Böylesi yedek kulübesi zengin bir takımda hatta 18e giremeyen futbulcular açısından da şans.
Tabiki giren çıkanı hiç aratmıyor. Çok kaliteli bir takımız, çok kaliteli futbolculardan kurulu olduğumuz için çıkandan giren daha iyi oynuyor bence. Her maç böyle oluyor yani.
Biraz da ligin genel havasından bahsedelim. Bu sene ilk 6 maç itibariyle Galatasaray çok başarılı bir performans ortaya koydu. Avrupa Kupasında da öyle. 13 maçta namağlup bir grafik seyrediyoruz Galatasaraydan. Atılan gol sayısı müthiş. 4e yaklaşan bir ortalama. Sezon başı için çok mükemmel bir rakam herhalde bunlar.
Tabii ki mükemmel rakamlar. 6da 6 çok iyi bir skor yakaladık. Bence bunu rekora bile götürebiliriz. Belki ilk yarıyı mağlup olmadan bile kapatabiliriz.
Bunlar konuşuluyor mu aranızda?
Tabii ki konuşuluyor. Yenilmek kimse istemiyor. Her maça 3 puan için çıkıyoruz. Yani bence çok iyi bir rekor kırabiliriz.
Fenerbahçenin geçmişte 103 gollük bir rekoru var. 7de 7 yaptıkları 1964-1965 rekorları var. Galatasaray bu rekorlara çok yaklaştı. Bütün Galatasaraylı taraftarların beklentisi 10. hafta oynanacak Fenerbahçe maçı ki şimdiye kadar pek istenen sonuçlar alınmamıştı. O maça yaklaştıkça nasıl bir hava var takımda?
Ben inanıyorum o maça kadar hiç mağlubiyet almayacağız inşallah o maçı da alıp yolumuza devam edeceğiz. Ben o maçı da alacağımıza inanıyorum.
Süper Ligi de tanıyorsun. Manisasporda forma giydin daha önce seyirci olarak da izliyordun. Bu seneki gibi ilk 2 takımın çok sıyrıldığı bir dönem hatırlamıyoruz. Ligin çok başı belki ama Beşiktaş çok geride kaldı. Trabzon istediği başlangıcı yapamadı son 2 hafta dışında. Sivasspor son iki yıldır çok başarılıydı bu sene hala 1 puana sahip. Süper Ligin ritmi biraz değişti gibi görünüyor. Bu böyle gider mi?
Şu anda Fenerbahçe ve biz koptuk. Beşiktaş şu anda altta kaldı. Trabzon biraz toparladı ama ben böyle gideceğine inanıyorum.
Bu haftaki rakibiniz Eskişehirsporda iyi bir başlangıç yaptı. Bursaspor bu sene için beklentisi olan takımlardan.
Şu anda Fenerbahçe ve biz iyi gidiyoruz. 3. ve 4. takım olarak Eskişehirspor ve Bursaspor görünüyor. Ondan sonra da ben Trabzonsporu görüyorum.
Biraz da Avrupa Kupasını konuşalım. Panathinaikos maçında forma şansı budun, kadroda olan futbolculardan biriydin. Beşiktaş maçında son 10 dakikada oynamıştın. Artık takımın içine yavaş yavaş katılıyorsun. Avrupa Kupalarında 3 ön eleme turu kimsenin beklemediği bir sonuçtu geçen seneki Galatasaray kayıpsız atlattı. Asıl mücadele herhalde şimdi başladı.
Şu an en ciddi rakibimizi yendik. Bence 3-1 rahat kazandık. İçeride oynayacağımız maçı da alacağımıza inanıyorum ben. Çok rahat çıkarız diye düşünüyorum bu gruptan.
Artık biraz da stratejik önemi olan maçlar. Bir anda grubun görünümü ortaya çıkacak.
Dışarıda mutlaka kazanmamız lazım. İçeride kaybetmememiz lazım.
Hava da onu mu gösteriyor? Galatasaray yenilmez bir armada görünümü aldı.
Takım çok iyi oynuyor zaten. Takımın uyumu çok güzel arkadaşlık çok güzel. Çok iyi bir takım olduk. Galatasaray Kulübü çok büyük bir kulüp. Arkadaşlık da girince kulübe mükemmel bir kulüp olduk.
İstanbula alıştın mı? Bireysel yaptığın çalışmalar çok yoğundu. 18e girdin. 11de forma giyme şansı buluyorsun. Nasıl buldun İstanbul ortamını, Galatasaray Tesislerini anlatılanlar kadar var mı?
Galatasaray Kulübü çok büyük bir kulüp. Bence çok güzel bir ortam var burada. Tesisler çok güzel. Hiçbir sorun yok. Antrenmanlara gelince tabiki son 20-25 gün kadro dışı değildim de kadroya giriyodum ama oynamıyordum. Tabi bu benim için kötü olmuştu. Onun için burada ekstra antrenmanlar yaptım. Bu antrenmanlarla toparladım kendimi. Şu anda hala yüzde yüz değilim bence. Bence 1 hafta daha lazım benim için. Ondan sonra zaten yüzde yüz Caneri sahaya yansıtacağım.
Şimdi kulvarlar artıyor. Türkiye Kupasıda eklenecek, Avrupa Liginde en hareketli periyoda girdik ki bundan sonra 5 maç var. Aşağı yukarı 15 günde 1 müsabaka oynanacak. İlk defa hafta içini boş geçiriyorsunuz. Milli maç yok, Avrupa Kupası maçı yok. Onun dışında Süper Lig her Pazar ya da Pazartesi maçınız olacak. Bu tempoda her futbolcunun kuşkusuz görevi var. 60a yakın belki de daha fazla maç sizi bekliyor sezon içinde.
Bence her futbolcu forma şansı bulacak. Sonuçta dinlenenler de olacak. Milli Takıma gidenler oluyor, kupada ayrı oynayan futbolcular olacak. UEFA Kupası var, Lig var. Ben herkesin forma şansı bulacağına inanıyorum. Bu forma şansını çok iyi kullanmamız lazım. Bende bana gelen şansı çok iyi kullanacağıma inanıyorum.
Tekrar takım içindeki uyuma dönersek senin yabancılık yaşamaman gayet doğal çünkü senin gibi Manisa tecrübesi olan Hakan Balta ve kaptan Arda, Ufuk Ceylan hepsi Ege takımını havasını koklamış futbolcular, seninde oradan arkadaşlıkların var. Milli Takımdan kendi yaşıtlarından daha önce tanışıklığın vardı. Biraz bu ortamı bizlere anlatırmısın?
Uyum sorunu yok zaten hepsi Milli Takımdan arkadaşım. A Milli Takımdan ağabeylerim hepsi. Hepsini tanıyorum zaten bu konuda hiçbir zorluk yaşamıyorum. Herkesle ağabey kardeş gibiyim, arkadaş gibiyim. Hiçbir sorun yok. Yabancı oyuncularla da yavaş yavaş uyum sağladık. Onlarla da hiçbir sorun yok. Zaten çok cana yakın insanlar.
Yabancı oyuncularla diyaloğunuz nasıl çünkü zaten geçen sene Kewell, Baros, Nonda gibi çok kaliteli oyuncular vardı bunlara Keita, Franco ve Elano eklendi. Yıldızlar kadrosu oldu Galatasaray ama takım içindeki havaya baktığımız zaman bizde Floryada çok görüyoruz. O arkadaşlık dokusunu görmek çok kolay bizim için.
Hepsi zaten üst düzey futbol oynamış oyuncular, çok kaliteli oyuncular uyum sorunu yaşadıklarına inanmıyorum ben. Uyum sorununu direk atlattılar. Bende atlattım. Çok iyi bir takım olduk, çok iyi bir arkadaşlık var. Bu konuda diyecek birşey yok.
Alınan başarılı sonuçlarda uyum sürecini hızlandıran bir etken değil mi?
Tabikii. Uyum süreci diye bir şey kalmadı hatta o süreci çoktan atlatık diyebilirim.
Senin biraz Rusya günlerine dönmek istiyorum. Orada da çok başarılı bir performans gösterdin. Kaliteli bir ligde, Şampiyonlar Liginde, Uefa Liginde forma giydin. Hep 18 deydin. Zaman zaman 11de de oynadın. Yaptığın çok güzel hareketler vardı. Biraz Rusya Ligi ile Türkiye Ligi farklarından, benzerliklerinden bahseder misin?
Rusya Ligi, Türkiye Liginden daha koşuya ve mücadeleye dayalı bir lig. Ama yavaş yavaş
3-4 sene sonra çok kaliteli bir lig olacak. Zaten Rusya Ligine Avrupadan bir çok oyuncu gelmeye başladı. Bundan 3-4 sene sonra seyircilerin çok düzgün ve kaliteli bir lig seyredeceğine inanıyorum.
Biraz tatil açısından mı sıkıntı veriyor çünkü herkesin tatil yaptığı dönemde başlıyor? Tercih etmeyenler için söylüyorum. Erken başlayıp erken bitiyor tercih etmemelerinin nedeni bu olabilir mi?
Avrupadaki futbolcular tercih etmiyor olabilir. Çünkü kışın çok soğuk oluyor. -15, -20 derecelere kadar iniyor. Ama sonuça farklı bir lig fikstürü var. Kışa zaten çok denk gelmiyor. Lig sadece 1 ay kadar kışa denk geliyor. Onun dışında bir sıkıntı yok.
Ligin olmadığı dönemlerde Avrupa Kupası maçları varsa o zaman farklı bir tedbir düşünüyorlar herhalde.
Lig bitince Avrupa Kupası maçları oluyor. İçerideki maçları kışın oynamıyoruz. Ona göre UEFA ve Şampiyonlar Ligi maçlarını dışarıda oynuyoruz.
Manisasporda oyunun çok güzeldi. O dönem seni bir çok yerden isteyenler olmuştu. Başka lige ya da takıma gitmemenin nedeni neydi?
Bence bonservisten dolayı. Diğer kulüpler bonservisimi alamadı sanıyorum. Ondan dolayı. En yüksek bonservisi veren CSKA Moskova takımıydı. Kulübün yönlendirmesi oldu. Bende gitmek istedim zaten her sene şampiyonluğa oynuyor. Rusyanın en köklü kulüplerinden. Bence çok iyi bir tecrübe oldu bana iki buçuk sene. Şu anda buraya geldim. Galatasaray Kulübü çok büyük bir kulüp. Burada çok iyi oynayıp inşallah kalıcı olmak istiyorum.
Senin kariyerin açısından da kuşkusuz Moskova günlerinin çok büyük katkısı olacak. Basamakların teker teker yükselmesi anlamında. İyiki gittim dediğin bir dönem kuşkusuz.
Tabi katılıyorum. Oraya gidilecek bir dönemde gittim zaten. Sonra Manisaspor takımı istedikleri sonucu alamadı. Küme düştü. Ama ben benim için çok iyi olduğuna inanıyorum. Çok iyi tecrübeler kazandım orada. Bundan sonra futbol hayatıma burada devam edeceğim.
1 yıllığına kiralandı Caner ama devam hakkı Galatasarayda. Galatasarayda sen kalmak istersen ve Galatasaray senin kalmanı isterse öncelik Galatasarayda.
Burada çok mutluyum. Zaten burada kalmak istiyorum.
İstanbula gelme sürecinde kuşkusuz Galatasaraya gelmek seni cezbetti. Bu konuda neler dersin? Çünkü artık transferin son günleriydi. Bitti bitecek derken bazı televizyon kanallarında, basın organlarında Caner Erkin ismi sıkça telaffuz edildi. Farklı kulüpler için de konuşuldu. Biraz o süreci anlatır mısın? Galatasaray tercihi seni Türkiyeye döndürdü.
Galatasaray takımından teklif gelmesi beni çok mutlu etti. Herkes oynamak ister zaten böyle bir kulüpte. O dönemde Zico hocamla sorunlarım vardı. Ondan dolayı pek kalmayı düşünmüyodum. Kulüp biraz sorunlar çıkardı. Bırakmak istemediler beni önce. Ama ben hocam benimle çalışmak istemiyor. Bende böyle bir durumda çalışmak istemediğimi söyledim. Bundan sonra böyle bir teklif gelince çok sıcak baktım. Direk gelirim dedim. Ondan sonra kulüpler temasa geçtiler ve transferim bitti. Tabi son güne kaldı. Çünkü bırakmak istemediler. Ama en son gün bitti.
Onunda bir heyecanı olmuştur acaba olacak mı diye değilmi. Seninde valizlerin hazırdı herhalde...
Evet tabi.
İstanbulda neler yapıyorsun? Futboldan arta kalan zamanı nasıl geçiriyorsun, neler yapıyorsun?
Restorantlara gidiyorum, sinemaya gidiyorum. Şu an ev tuttum, eve yerleşmeye çalışıyorum. Ev telaşından gezmeye vakit olmadı. Ev bittikten sonra İstanbula daha çok alışacağımı düşünüyorum. Zaten biliyorum burayı.
Transfer olduktan sonra ilk tepkiler nasıl oldu? Ailen, arkadaş çevrenden ki artık sokakta yürüyünce artık Galatasaraylı Caner olarak tanıyorlar..
Kötü bir tepki hiç olmadı. CSKA Moskovada oynarken bazı yerlerde tanımıyorlardı. Galatasaray takımına geldikten sonra sokakta her yerde tanıyorlar. Bu da zaten mutlu ediyor beni. Her yerde tanımaları beni çok mutlu ediyor bu açıdan.
Galatasaray seyircisiyle de bunu Beşiktaş maçında da gördük iyi bir diyalog başlangıcına girdiniz. Seni tribünlere çağırdılar. Sen onları alkışladın onlar seni alkışladı. Bunu sezon sonuna kadar sürecek ilişkinin ilk halkası olarak yorumluyoruz. Şimdi Eskişehir maçında seyircisiyle buluşacaksın. Sende muhtemelen yine kadroda yer alacaksın. Birazda istersen Ali Sami Yen atmosferinden bahsedelim.
Türkiye çok farklı bir yer. Galatasaray takımının seyircisi ile ilgili zaten herşey ortada. Çok büyük bir heyecan yaşadım Beşiktaş maçında. İlk defa bir derbi maçına çıkmıştım. Onun için çok güzel bir duygu. Beni çağırmaları da çok güzel bir duygu. Zaten şu anda yavaş yavaş alıştım. Taraftara da çok yakın zamanda alışacağıma inanıyorum.
Milli Takıma geçmek istiyorum. Fatih Terim seni Milli Takıma çağırdı. Milli Takımda önemli maçlarda görev aldın. Daha sonra senin görev almadığın sakatlık yaşadığın dönemlerde tekrar Milli Takımın uzağında kaldın. Bir futbolcu olarak Milli Takımın Dünya Kupası şansını nasıl görüyorsun? Azaldığı görüşü genelde hakim. Tekrar senin Milli Takımda oynama şansın nedir? Fatih Terimle ve ekibiyle görüşüyor musun?
Şu anda oynama şansı bulamadığım için haklı olarak Fatih hocam çağırmıyor beni Milli Takıma. Ama Fatih hocaya çok teşekkür ederim. Beni oynamadığım zamanlarda bile Milli Takıma çağırdı. Şu anda zaten yavaş yavaş oynamaya başladım. Burada sürekli oynamaya başladığımda ben inanıyorum ki Fatih Hocamda beni çağıracaktır. Ve ben bunda hiç bir sorun olduğunu görmüyorum. Dünya Kupasına gitmek içinde tabiki Bosna Hersekin puan kaybetmesini bekleyeceğiz. İki maçımızı da almak zorundayız. Bence Bosna Hersek puan kaybedebilir. Ben bu iki maçı alıp inşallah puan kaybetmesini bekleyeceğiz tabiki. İnşallah çıkacağız diyorum.
Diğer ligleri takip ediyor musun? Özellikle İtalya, İspanya, İngiltere Ligleri naklen yayınlanıyor? Nasıl takip ediyor musun? Bizim ligimizin futbolcu mentalitemizin biraz daha değişmesi mi gerekiyor? Şu anda baktığımız zaman yurt dışında oynayan oyuncuklarımız epey az. Senin Türkiyeye dönmenle, Tuncay Şanlının takım değiştirmesi yada Nihat Kahvecinin dönmesi, İbrahim Kaşın dönmesi yani Almanya Liginde oynayan Alman patentli oyuncular haricinde çok fazla temsilcimiz yok. Ama liglerde iyi mücadele devam ediyor. Bundan sonra daha genç arkadaşlarına sende gençsin fakat bizi izleyen daha alt yaş seviyesinde pek çok futbolcu ve futbolcu adayları var. Bu hedefe erken mi buluşuyorlar? Buradan neler söylemek istersin?
Bende genç bir futbolcuyum tabiki de akıl vermek gibi olmasın, her futbolcunun şans bulduğu takdirde Avrupaya transfer olması gerekiyor. Profesyonel olarak düşünmeleri gerekiyor. Bence, Avrupada görev yapan teknik direktörler olsun, futbol anlayışı olsun buradan çok farklı. Yurt dışına giden Türk oyuncuların çok başarılı olacaklarına inancım sonsuz çünkü bizim oyuncularımız çok yetenekli fakat biraz disiplin sorunumuz var. İnanıyorum ki, bu disiplin sorununu aşarsak Türk futbol tarihine adını yazdıracak çok büyük futbolcular çıkacaktır.
Avrupadaki disiplin mentalitesine ulaşmak için öncelikle bireysel düşünmemiz gerekiyor. Türkiyede de Galatasaray başta olmak üzere belli başlı kulüpler Avrupa standartlarını yakalayıp o standartların üstüne çıkabiliyor. Umut ediyoruz ki, Anadolu takımları da bu seviyelere yavaş yavaş gelirse Türkiye Liginin de çıtası oralara kadar yükselmiş olacak.
Gönül ister ki tabiki, Türk futbolcusu Galatasaray gibi büyük takımlarda oynasın. Büyük kulüplerde büyük başarılar yakalayabilirsek Avrupaya transfer olmaya gerek kalmaz. Başarıyı yakalamışsınızdır.