Galatasaray Spor Kulübü Haziran ayı olağan Divan Toplantısı, Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu'nda yapıldı.
 
Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Adnan Polat ve Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Helvacı, Faruk Bil, Sinan Kılıç ve Nejat Uygur'un da katıldığı toplantı Türkiye Şampiyonu Kürek Takımımız ve namağlup şampiyon Sutopu Takımımızın ile teknik heyetlerinin sahneye davet edilmesi ile başladı. Ardından Türkiye Şampiyonu olan Minik Kız Voleybol Takımımızın teknik heyeti ve oyuncuları da teker teker sahneye davet edilerek kendilerine başarı beratları verildi.
 
Şampiyon takımlarımızın sahneden inmesinden sonra gündemin ilk maddesi olarak Murat Ece kürsüye geldi ve kulüp ve şirketlerinin mali durumuyla ilgili olarak bir konuşma yaptı. Murat Ece konuşmasının kısa olacağını çünkü Temmuz ayı toplantısında detaylı bilgilerin Yönetim Kurulu tarafından sunulacağını belirtti. Bu esnada söz alan Divan Başkanı İrfan Aktar da, Başkan Adnan Polat'la görüşmeleri sonrasında Temmuz ayı Divan Toplantısında, transfer dönemi öncesi mali durumla ilgili ayrıntılı bir dökümün üyelere sunulması konusunda fikir birliğine vardıklarını söyledi. Murat Ece'nin konuşmasının ardından konu hakkında Hayrettin Kozak, Ayhan Yeğinsu ve Oğuz İmregün de söz alarak görüşlerini dile getirdiler.
 
Diva Toplantısında daha sonra 2008-2009 futbol sezonu hakkında değerlendirme ve yorumlara geçildi. Bu konu hakkında üyelerden Cengiz Atak, Ayhan Yeğinsu, Ziya Özçam, Özer Berkay, Turgan Ece ve Turcan Bolayır söz alarak görüş ve eleştirilerini diğer üyelerle paylaştılar.
 
Toplantıda son olarak Başkan Adnan Polat kürsüye gelerek konuşmasına başladı. Adnan Polat konuşmasında şunları söyledi: "Tabii ki futbol takımının başarısız olması bütün herşeyi bir kenara atıyor. Futbol topununu çizgiyi geçmesi ya da geçmemesi, bir yönetimi başarılı ya da başarısız kılabiliyor. Bunun çok doğru olduğuna katılmıyorum. Burada yapılan eleştiriler bizi ne kızdırıyor ne de sinirlendiriyor. Bundan mutlaka feyz alarak çıkıyoruz. Ancak futbol topunun çizgiyi geçip geçmemesi üzerinden yapılan eleştiriler, biraz önceye sahneye gelen şampiyon sporcularımıza da haksızlık diye düşünüyorum.
 
Mali açıdan ortaya koyulan tablo moral bozucu. 205 milyon Dolar borç alacak farkı doğru ifade edilen bir rakam. Ancak daha önce hiç hesaplara alınmayan 50 milyon Dolar'lık bir fark, bundan sonra yazılsın diye ifade edildiği için çıktı ortaya. Kemal Onar'ın başkanlığındaki komisyon ekledi bu borcu. Bu borç vardı ama bu tablololarda yeralmıyordu. Bu da borca dahil edilince eskiye göre 150 milyon dolar şimdi 205 milyon dolar oldu.
 
Galatasaray'ın mali sıkıntı içinde olduğu bir gerçek. Tabii ki bu bir senelik bir sıkıntı değil. Bu şartlar altında rekabet etmek ve kulübü yönetmek çok kolay olmuyor. Ciddi bir sıkıntının içinde mücadele ediyoruz. Bakın hem yurt içi hem de yurt dışında ciddi bir ekonomik sıkıntı var. Galatasaray'ın da 1500'e yakın sporcusu ve 300'e yakın profesyonel çalışanı var. Hem bu sporcu ve çalışanlarımızı hem de kulübün borçlarını idare etmek kolay iş değil. Tüm bunların belgeleri Temmuz ayı Divan Toplantısı'nda sizlere sunulacak.
 
Bakın bir örnek vermek istiyorum, 2005 - 2006 sezonunda sözleşmeye bağlanmış sponsorluk gelirleri 29 milyon Dolar'mış. Bir sonraki sezon 37 milyon Dolar olmuş. 2007 - 2008 sezonunda 37.5 milyon dolara çıkmış. 2008 - 2009 döneminde ise yapılan bağlantılar 172 milyon Dolar. Tabii ki bunların 30 milyon Doları beş seneyi de içeren bir anlaşma. Bu rakam ileriki yılları da kapsıyor. Galatasaray'ın gelirlerini arttırmak için yapılan bir çok çalışma var. Yeni stadla ilgili biz orada müdahiliz. Ancak yaptırım gücümüz çok fazla yok. Biz müteahhide sıkıntılı dönemlerinde yönetim olarak her türlü desteği verdik ve vermeye de devam edeceğiz. TOKİ'yi de hukuksal olarak zorlayan şeyler var. Bu stad zamanında bitmezse gelir kaybımız olacak. Bu stadın bitmemesi demek bizim giderleriminizin artacağı anlamına geliyor. Bizim beklentimiz, bir numaralı muhatabımız TOKİ'nin bu stadı zamanında bitirmesidir. 29 Haziran'da TOKİ'nin verdiği süre doluyor. Bütün temennimiz Eren Talu'nun gerekli finansmanı bulması ve inşaatı bitirmesidir. Bu gecikme bizlere zarar veriyor. Bizim 43 milyon Dolar'lık loca satışımız ve sözleşmelerimiz var. Yüzde 10 peşinat aldık ancak 43 milyon Dolar Galatasaray'ın kasasına girmiş değil. Bu ödemeler için bankalarla sözleşme yapılacak, biz daha sonra bankalardan tahsil edeceğiz. Toplam 148 locadan, 99 locanın anlaşmasını yaptık. Futbol takımı başarılı olsaydı daha da çok satabilirdik.
 
Ancak stadın yapımı durunca, loca satışı ile de insanların kafasında endişeler oluşmaya başladı. Bizim için öncelik şirketlerin birleşmesi. Zaten stadyum gelirlerinin yüzde 90'nını da buraya harcayacağız. Ben açıkçası stadın geçikmemesi için Sayın Başbakanımızın bire bir talimat verdiğini Sayın Spor Bakanından duydum. O da bu stadın zamanında bitirilmesini istiyor. Eğer koskoca devlet de bitiremiyorsa, o zaman vay halimize derim.
 
Riva'da beklentimiz Temmuz sonunda ruhsatı alabilmek. Eğer onu alırsak, o zaman bu arazi ticari olabilir. Artık Riva, kemikleri alınmış bonfile haline geldi. 1 Eylül'de temel atabilecek bir hale geliyor. Bunlara da çok emek veriliyor, bunları bilmeniz gerekiyor. Bu ruhsat harcı bile 5 milyon Dolar tutuyor. Ben Sayın Işın Çelebi ile birlikte neredeyse belediyeleri kapı kapı dolaştım bu izinleri alabilmek için. (Soru üzerine) 830 tane villa yapılabilecek Riva'da. Galatasaray hep sıkıntı içinde gidiyor ama tünelin ucu da hep gözükmekte.
 
Biliyorsunuz geçtiğimiz ay televizyon kanalımız Digiturk 75. kanala geçti. Yayınlarına artık buradan devam edecek. Digiturk üyesi olmayan taraftarlarımız içinse kısa süre içinde internetten Galatasaray TV'yi izleme fırsatı sağlayacağız. İnternet üzerinden kanalımız izlenebilecek.

GS Mobile hizmetimizde başladı ancak 12 bin 500 üyeye ulaşabildik. Ekstra yükümlülük yok, telefon numaranız değişmiyor, Galatasaray'a büyük kaynak sağlayacak, 25 milyon Galatasaraylı diyoruz ancak hayatın gerçekleri istenildiği gibi olmuyor. Ayrıca yine yaz ayları içinde Bonus kart anlaşmamız da faaliyete geçecek. Bu şekilde kredi kartı uygulamalarından kulübümüze ek gelir sağlayacağız.
 
Futbolda başarısız bir sezonu geride bıraktık. Bunun da iç ve dış nedenleri var. Dış nedenlerden bir tanesi, geçen sene şampiyon olan takım hiç dinlenmeden Avrupa Şampiyonası'na gitti ve yine hiç dinlenmeden lige başladı. Geldikten sonra hepsi sakatlandı. Bu sakatlıklar bizim için ciddi handikap oldu. Sadece bizimkiler değil diğer milli oyuncular da kendi kulüplerinde sakatlandılar. Bayern, Milan, Juventus da şampiyon olamadı. Olamamalarının en büyük nedeni tıpkı bizim gibi milli takımlara en çok oyuncu veren takımlar olmaları.
 
Teknik direktör konusuna gelince. Biz Galatasaray'ın başına bir teknik direktörü gerekli istihbaratı yaparak getiriyoruz. Dünyanın en iyi hocasını ve oyuncularını da getirseniz şampiyonluğun garantisi yok. Maalesef geçen yılki seçimimiz Galatasaray'ın kimyasına uymadı. Yönetimsel hatalarımız da oldu. Kesinlikle almamız gereken dersler var. Stadımız kapandı, sakatlıklar da oldu. Beşiktaş maçında oynatacak sağ bek bulamıyoruz, Federasyon sağ bek oynayacak oyuncumuzu 18 Yaş Altı Milli Takımı'na çağırdı. Bizim Federasyon'la kavga etmek gibi bir niyetimiz de yoktur. Ama federasyon herkese eşit durup futbolu iyi yönetmeli. Bizim talebimiz bu. Bunu istiyoruz. Dilerim ki, başında genç bir arkadaşımızın bulunduğu Federasyon da tecrübe kazanmıştır ve inşallah gelecek sezon iyi bir yönetim gösterir. Bizi dinlemek ve telkinlerimizi dikkate almak zorundalar, biz bunu istiyoruz.

Sezonun bu şekilde bitmesi nedeniyle Bülent Korkmaz'ı da değerlendirmeye aldık. Kendisine sezon ortasında çağırdık, gel dedik geldi. Kendisi dört hafta sonra istifasını verdi. Bana olan güveninizde bir eksilme olursa, istifayı yürürlüğe koyun diye onurlu bir davranış gösterdi. Benim bütün isteğim onun başarılı olması ve devam etmesiydi. Ama hayatın gerçeklerinde de tecrübe denen bir olay var. İnşallah gerekli tecrübeyi kazanır ve geri gelir. Ona Galatasaray'ın kapısı her zaman açıktır. Huzurlarınızda kendisine bir kez daha teşşekkür ediyorum."