UEFA Avrupa Ligi E Grubu’ndan namağlup olarak Son 16 Turu’na kalan Galatasarayımız, bu etapta İspanya’nın dünyaca ünlü kulübü Barcelona ile karşı karşıya gelecek. Değerleriyle yaşayan Avrupa’nın güzide iki kulübünün karşılaşması tarihi anlara sahne olacak.

Camp Nou’da 10 Mart Perşembe günü oynanacak olan mücadele saat 23.00’te başlayacak. Maçı Fransa Futbol Federasyonu’ndan Benoit Bastien yönetecek. Onun yardımcılıklarını Hicham Zakrani ve Aurelien Berthomieu yapacak. Dördüncü hakemlik görevini ise Jeremie Pignard üstlenecek. 

Sloganlarından biri ‘más que un club’; yani bir kulüpten fazlası olan Barcelona gibi, Galatasaray da köklü geleneğini ve değerler manzumesini sporda yaşatarak ortaya koyduğu başarılarla dünya futbolunda her zaman bir kulüpten fazlasıdır ve Avrupa Fatihi’dir. 

DEMOKRASİ, HÜMANİZM…

1899 yılında Barcelona’da yaşayan bir grup yabancı tarafından kurulan Barcelona’nın kurucusu İsviçreli Hans Gamper’dir. Barcelona’da başkan, sporcu ve yönetici olarak görevlerde bulunan Gamper, kulübün kuruluşundan geçen 25 sene içerisinde yer aldı. Otto Kunzle, Walter Wild, John Parsons William Parsons, Otto Maier, Lluís d’Ossó, Bartomeu Terradas, Enric Ducal, Pere Cabot, Carles Pujol ve Josep Llobet gibi arkadaşlarıyla Barcelona Futbol Kulübü organizasyonunu kurdu. Amacı milliyeti ne olursa olsun herkese açık olan, herkesin özgür iradesiyle düşünesini dile getirebildiği ve özgür şekilde yönetilen bir kulüp yapısı oluşturmaktı. Katalan kimliği, demokrasi, hümanizm gibi değerler Gamper’in öncülüğünde Barça’nın anlamını oluşturdu. 

EFSANELER GEÇİDİ: CRUYFF, HAGI, POPESCU…

Sahneye çıkardığı yıldızlarla bilinen Barcelona, için Johan Cruyff isminin anlamı çok büyük. Başkan Agustí Montal Costa döneminde takımın kara talihini döndürmek amacıyla herkesin futbolunu beğeneceği bir yıldız oyuncu takıma kazandırma fikri ortaya atıldı. O dönem Ajax formasıyla Avrupa’yı kasıp kavuran Johan Cruyff, dünyanın en iyi futbolcusu olarak kabul ediliyordu. Cruyff’un 13 Ağustos 1973’te Barcelona’ya imza atması, kulüp açısından da tarihi bir öneme sahip oldu. Camp Nou’yu eski havasına sokan Hollandalı yıldız, futbolcu ve teknik direktör olarak görev yaptığı kulüpte futbol anlayışıyla bir mihenk taşı oldu. Onun futbol felsefesini geliştirerek bugüne kadar taşıyan Barcelona’nın dünyaca bilinen tarzdaki futbolunun mimarı Johan Cruyff’tur. 

Barcelona’nın Galatasaray’ın yolları tarihte bir çok kez yeşil sahada kesişirken, bunlardan belki de en önemlisi Türk futbol tarihinde yeni bir çağ açtığımız 2000 yılı UEFA zaferine giden yolda oldu. Bu zaferin şüphesiz en büyük mihenk taşlarından olan efsanemiz Gheorghe Hagi gibi bir dünya starının ve Gheorghe Popescu karakterinde önemli bir stoperin kadromuzdaki varlığıydı. Bu iki oyuncunun kariyerinde Barcelona’nın yeri ise çok önemli. 1 Temmuz 1994 yılında Brescia’dan Barcelona’ya transfer olan Gheorghe Hagi, burada oynadığı iki sene içerisinde Johan Cruyff’un tedrisatından geçti ve iki senenin ardından Galatasaray’a transfer olarak kulübümüzde tarihi başarılara imza attı. Popescu ise 1995-1997 yılları arasında Katalan ekibinde başarıyla forma giydi. Barça’da kaptanlık onuruna erişti ve buradaki macerasının ardından geldiği Galatasaray’da tarihi baştan yazan kadronun önemli parçası oldu. İki Rumen yıldız da Barcelona’nın her şeyi olan Cruyff’un öğrencisiydi. 

Gheorghe Hagi, Cruyff’tan bahsettiği bir röportajında, “İdolüm Johan Cruyff’tu. 90’lardaki favori 10 numarası olduğumu söylediğinde gurur duydum. 70’lerde Ajax’ın harika takımına bayılıyordum ve Barça’daki teknik direktörüm olarak üstümde çok emeği var.” ifadelerini kullanıştı. 

24 Mart 2016 tarihinde hayata gözlerini yuman futbol adamının vefatı dünya futbolunu yasa boğdu.

XAVI HERNANDEZ İLE YENİ BİR SAYFA

Barcelona yeni sezona Galatasaray gibi genç oyuncuların ağırlıkta olduğu bir yeni yapılanmayla girdi. Teknik direktörlerini genelde camiasının içinden seçen Katalanlar, sezona Ronald Koeman ile devam etti. Ligdeki dalgalı gidişin yanı sıra, özellikle Şampiyonlar Ligi gruplarına ağır iki yenilgiyle başlanması, Hollandalı teknik adamın gücünü zayıflattı. Barcelona sezon ortasında efsane futbolcusu Xavi Hernandez’i göreve getirdi ve kadrolarına Pierre-Emerick Aubameyang ve Adama Traore gibi iki önemli yıldızı kattı. Xavi’nin gelişiyle gözle görülür bir form yüksekliğine ulaşan Barça, La Liga’da 13 maçta 8 galibiyet, 4 beraberlik aldı ve sadece bir kez mağlup oldu. Dünyanın saygısını kazanan eski futbolcusunun önderliğinde yeni bir hüviyet kazanan Barcelona, şu anda Avrupa’nın en formda takımları arasında gösteriliyor. 

XAVI’NIN HOCASI RIJKAARD

Efsanevi futbol adamı Johan Cruyff’un Barcelona’daki teknik direktörlüğünün sonlanmasının ardından İngiliz teknik adam Bobby Robson ile yola devam eden Katalanlar, Robson’un ardından Cruyff felsefesini devam ettirme düşüncesiyle Hollandalı teknik adamlara görevi emanet etti. Louis van Gaal ve Frank Rijkaard dönemleri bu yolun işaretçisiydi. 2003-2004 sezonunda Barcelona’daki görevine başlayan Rijkaard zamanında Barcelona en gösterişli dönemlerinden birini yaşayarak Avrupa sahnesinde ağırlığını bir kez daha hissettirmeye başladı. Dünya futboluna damga vuran Lionel Messi, onun döneminde A takımda oynatılmaya başladı. Bir Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu, 2 La Liga ve 2 İspanya Süper Kupası şampiyonluğu kazanan Rijkaard, 2008’de görevinden istifa ederek Galatasaray ile anlaştı. 2008-2009 sezonunda Galatasaray’da görev yapan Rijkaard döneminde başka bir Barcelonalı Giovani dos Santos, takımımıza kiralık olarak transfer edildi. 

Rijkaard’ın Barcelona’yı çalıştırdığı dönemlerde takımın önemli bir parçası olan Xavi, Galatasaray’a karşı Şampiyonlar Ligi’nde üç kez forma giydi.

DEVLER LİGİ’NDEN AVRUPA LİGİ’NE

UEFA Şampiyonlar Ligi grubunda 3-0’lık Bayern Münih ve Benfica yenilgileriyle başlayan Barcelona, sonraki süreçte bu kayıpları telafi edemedi. Bayern Münih, Benfica ve Dinamo Kiev gibi rakiplerinin olduğu grubu üçüncü bitirdi ve UEFA Avrupa Ligi play-off etabına kaldı. İtalya Serie A ekiplerinden Napoli ile eşleşen Barça, Nou Camp’taki ilk maçta 1-1 eşitlik alırken, İtalya’da üstün bir performans ortaya koyarak rakibini 4-2’lik skorla eledi. 

Barça’nın Avrupa sahnesinde bu sezon aldığı sonuçlar şu şekilde:

Barcelona 0-3 Bayern Münih

Benfica 3-0 Barcelona

Barcleona 1-0 Dinamo Kiev

Dinamo Kiev 0-1 Barcelona

Barcelona 0-0 Benfica

Bayern Münih 3-0 Barcelona

Barcelona 1-1 Napoli

Napoli 2-4 Barcelona  

AKADEMİ FAKTÖRÜ

Avrupa tarihinin en güzide kulüplerinden biri olan Barcelona, 26 La Liga şampiyonluğu, 5 UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu, 3 FIFA Dünya Kupası şampiyonluğu ve 31 İspanya Kral Kupası başarıları bulunuyor. 

Barcelona’nın en büyük başarısı, akademisinden çıkardığı dünya yıldızı isimler. Dünyanın en faal altyapılarından sahip olan Barcelona Akademisi, Lionel Messi gibi bir dünya yıldızını futbola kazandırdı. Aynı akademiden çıkan Gerard Pique, Andres Iniesta, Xavi Hernandez ve Sergio Busquets gibi isimlerle tarihinin en parlak devirlerini yaşayan Katalan ekibinde Lionel Messi, kulübün en golcü oyuncusu olarak adını tarihe yazdırdı. Messi, Barcelona’da 520 resmi maçta 474 golle Barcelona’nın gelmiş geçmiş en golcü oyuncusu olarak adını tarihe yazdırdı. Messi 2021-2022 yaz transfer sezonunda Paris Saint Germain’e duygusal bir veda töreniyle transfer oldu.

20 YIL SONRA YENİDEN

Avrupa’nın iki devi Galatasaray ve Barcelona, Şampiyonlar Ligi düzeyinde dört kez aynı grupta karşılaştı. Sekiz karşılaşmada beş Barcelona galibiyeti, iki beraberlik ve bir Galatasaray galibiyeti sonuçları çıktı. Son olarak 2002/2003 sezonundaki Şampiyonlar Ligi H Grubu’nda Galatasaray ile karşılaşan Katalan ekibi 24 Eylül 2002 tarihinde İstanbul’a geldi. Ali Sami Yen’de oynanan bu maçı Barça 3-0’lık skorla kazanan taraf oldu. 

KEREM AKTÜRKOĞLU RÜZGARI

Genç futbolcumuz Kerem Aktürkoğlu, Avrupa Ligi’nde gösterdiği performansla dikkat çeken oyuncularımızın başında geldi. Bu sezon Avrupa Ligi gruplarında en fazla isabetli şut çeken (6) ve rakip ceza sahasında topla buluşan (18) Galatasaray oyuncusu olan Kerem Aktürkoğlu, aynı zamanda akanoyunda en fazla şut pası veren isim (6).

Avrupa kupalarında oynadığı son altı maçı kaybetmeyen Galatasaray (3G 3B), daha uzun bir seriyi en son Ekim 1999-Eylül 2000 arasındaki 13 karşılaşmalık süreçte yaşadı (ön elemeler hariç).

Galatasaray'ın Avrupa kupalarında grup aşaması ve sonrasında İtalya ile birlikte temsilcilerini en fazla mağlup ettiği iki ülkeden biri İspanya (8; Real Madrid x3, Mallorca x2, Barcelona, Athletic ve Deportivo). 

ÖZEL BİR MAÇ

Barcelona ile UEFA Avrupa Ligi’nde yapacağımız iki ayaklı mücadele teknik direktörümüz Doménec Torrent ve teknik ekibi için özel bir anlama sahip olacak. Dünyaca ünlü teknik adam Pep Guardiola’nın ekibinde yıllarca Barcelona’da görev yapan Torrent, bu sefer eski kulübüne karşı kulübede olacak. Torrent’in ekibinde kaleci antrenörü olan Ricard Segarra da yıllarca Barcelona’nın teknik ekibinde görev yaptı. Öte yandan Barcelona’dan kiralık olarak kadromuza kattığımız Iñaki Peña ise görev verilmesi durumunda Barça’ya karşı forma giyecek. 

Kaptanlarımızdan Arda Turan da Barcelona’dan yolu geçenler arasında. Atletico Madrid’deki başarılı yıllarının ardından 2015-2016 sezonunda Barcelona’ya transfer olan futbolcumuz, 2018 yılı ocak ayına kadar burada başarıyla ülkemizi temsil etti. Barcelona’da çıktığı 55 maçta 15 gol, 11 asistlik performans ortaya koyan Arda Turan, 2016-2017 sezonunda Barcelona’nın Şampiyonlar Ligi C Grubu’nda oynadığı Borussia Mönchengladbach maçında hat-trick yaparak tarihe geçti. Şampiyonlar Ligi’nde hat-trick yapan üçüncü Türk oyuncu olma unvanını elde etti.

Arda Turan Barcelona’da 1 La Liga şampiyonluğu, 2 İspanyol Kupası şampiyonluğu ve 1 İspanyol Süper Kupası şampiyonluğu kazandı.

GRUBUNDA NAMAĞLUP VE LİDER

Bu sezon genç kadrosuyla ve ortaya koyduğu enerjiyle UEFA Avrupa Ligi’nde iyi sonuçlar elde eden Galatasarayımız; Marsilya, Lokomotiv Moskova ve Lazio gibi kuvvetli takımların bulunduğu gruptan namağlup ve lider olarak çıktı. Deplasman maçlarında kalesini gole kapatarak dikkat çeken Galatasarayımız, UEFA Avrupa Ligi gruplarının en başarılı ekiplerinden biri olarak Barcelona’nın karşısına çıkacak.

Galatasaray, ilk ayak maçını 10 Mart Perşembe günü Nou Camp’ta oynayacak. Rövanş maçı ise 17 Mart Perşembe günü Ali Sami Yen Spor Kompleksi’nde olacak.