Galatasaray Futbol A Takımı Teknik Direktörü Okan Buruk, Galatasaray Televizyonu’na açıklamalarda bulundu. Yeni kadro yapılanmasından transferlere dek birçok konuda değerlendirmelerde bulunan hocamızın açıklamaları şu şekilde:

“İLK ÜÇ AY İNANILMAZ HIZLI GEÇTİ”

“Galatasaray Türkiye’nin en büyük kulübü. Hem Avrupa’da hem Türkiye’de büyük başarılara imza atmış, ülkemizin gururu Galatasaray. Tek hedef şampiyonluk. Geçen seneden bu yana birçok değişim oldu. Kötü bir sezon vardı. Bunun üstüne yenilenme gerekiyordu. Dursun Başkanımız yönetimiyle birlikte göreve geldi. Oradaki görev paylaşımı, teknik direktör seçimi ve bizim göreve gelmemiz… Yeni oyuncular, kim gidecek kalacak derken zaman son derece hızlı geçti. 27 Haziran’da ilk antrenmana başladık. Bugüne kadar inanılmaz bir hız içerisinde geçti.”

“BİR HOCA OLARAK ÇOK MUTLUYUM”

“Bu sene inanılmaz bir değişim oldu. Geçen senenin etkilerini üstümüzden atmak istedik. Kendi sahamızda oynadığımız son maçta taraftarlarımızla birlikte geçen seneyi unutturan, heyecanını, isteğini ve ruhunu ortaya koyan bir takım ortaya çıktı. Çok yoğun çalıştık. Kulüp içerisinde de inanılmaz bir tempo oldu. Erden Bey bizimleydi ve beraber çok vakit geçirdik. Yoğun bir mesaimiz vardı. Kendi içimizde Cenk Bey, Ayhan Akman ve Uğur’un inanılmaz bir temposu vardı. Dört gündür tesisten hiç çıkmadım. Genel olarak istediğimiz gibi gitti. Bir hoca olarak çok mutluyum. Çalıştığım oyuncular, gelen oyuncular, yönetimimizin ve taraftarımızın bizimle olan birlikteliği… Bu sinerjiyi yakaladığımızı düşünüyorum. Bunu devam ettirmemiz gerektiğini çok iyi biliyoruz. Yaşadıklarımızı ve yaşayacaklarımızı hayal ettiğimde çok mutluyum ve motiveyim.”

“GİTMEK İSTEYEN OYUNCULARIMIZA İZİN VERDİK”

“Transferde son hafta büyük hareket oldu. Ayrılan arkadaşlarımızın hepsine teşekkür etmek istiyorum. Sezon başında bizimle geçirdikleri dönemde hepsi ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. Ömer Bayram, Taylan Antalyalı, Oğulcan, Emre Kılınç ve Emre Akbaba ayrıldı. Emre Kılınç ve Akbaba kadrodaydı, zaman zaman süre alıyorlardı. Bize gelip ayrılmak istiyoruz diyen oyunculardı. Daha çok süre almak ve oynamak istiyorlardı. Alacakları sürenin daha düşük olduğunu söylediler. Benim görüşüm kalıp, burada bizimle devam edip tekrar forma savaşı vermeleriydi. Özellikle onların istekleri gidip daha fazla süreyle oynamaktı. Biz de onlara izin verdik.”

“Çok iyi ive potansiyeli olan oyuncular geldi. 5. haftaya kadar bir takım oluştu. Gelen arkadaşlarımız yavaş yavaş takımın içine girecek. Burada bir yarışma ortamı, her oyuncunun alternatifini ortaya çıkarmaya çalıştık. Şu anki yapılanma içersinde doğru işler yaptığımızı düşünüyoruz. Bunun oyun olarak karşılığını inşallah alacağız.”

“TRANSFERLERİN TAKIMA KATKI SAĞLAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”

“Gelen oyuncular çok kaliteli. Oyuncuları buraya getirmeden karakter analizi yapıyoruz. Her yerde, her ülkede çok fazla tanıdığımız var. Oyuncunun eski hocası veya eski takım arkadaşından onunla ilgili bilgiler alıyoruz. Hem Icardi hem Mata için hep iyi şeyler duyduk. Profesyonellikleri, takım içindeki davranışları… Oyunculuklarını söylemeye bile gerek yok. Kendilerini kanıtlamış oyuncular. Fiziksel olarak ne durumda olduklarını sordum. Juan hiç takım antrenmanı yapmadı. Bireysel çalıştı. Onun biraz zamana ihtiyacı olacak. Mauro takımıyla sezon başı kampı geçirdi, sonra ayrı çalıştı. Son bir hafta transfer süreci, işleriyle ilgili daha durgun geçti. Bugünkü antrenmanda onları ayırarak daha farklı bir çalışma yaptırdık. Benim için en önemli şey buydu. Takımımıza katkı sağlayacaklarını düşünüyoruz.” 

“Her mevkiyi 2-3 oyuncu ile geçmeye çalıştık. Bizim için santrfor mevkisi çok önemli. Şampiyon olmak isteyen Galatasaray gibi takımların en az üç santrforu olmalı. Onun dışındaki bölgelerde ofansif anlamda Yusuf Demir gibi çok genç ve önemli bir yeteneği kadromuza kattık. Birçok yerde oynuyor. Milot Rashica, öndeki dört pozisyonu da oynayabilen bir oyuncu. Çabukluğu olan, direkt kaleye giden bir oyuncu. Werder Bremen’de santrfor olarak da oynadı. Bu dört oyuncu hücumda bize büyük kolaylık sağlayacak. Hem rotasyonu hem de rekabeti net bir şekilde artıracak. Onun dışında stoperde bir oyuncu kadromuza katmak istiyorduk. Daha genç, bize ilerki yıllarda hizmet edecek potansiyelde bir oyuncu getirmek istedik. Orada da Ross’u seçtik. 2001 doğumlu ama kendi takımında üç senedir devamlı maç oynayan bir oyuncu. Gelen oyuncuların hepsinin bize katkı sağlayacağına inanıyoruz.”

“TARAFTAR HATA YAPTIĞINDA OYUNCUYU ALKIŞLAMALI”

“Oyuncuların her hafta üstüne koyduklarını, birbirlerini daha iyi tandıklarını net bir şekilde görüyoruz. Takımın sabra ihtiyacı var. Taraftarımız iç sahada bize inanılmaz destek veriyor. Benim onlardan tek isteğim, hata yaptığında da oyuncuları alkışlamaları. Bunu yapabilirsek oyuncularımız daha da yukarıya çıkacaktır. Şampiyonluk yolunda bizim en büyük güvencemiz taraftarımız. Bunu son maçta da gördük. 10 kişi kalmış takımı 11 gibi oynattılar. Onların payı son maçta çok büyüktü. Bu enerjiyi oyuncularımıza sahada verdi. Oyuncularımız sahada, biz kulübede,  taraftar da tribünde bu enerjiyi verdi. Bu birlikteliği, paylaşımı doğru şekilde devam ettirirsek inandığımız, hayal ettiğimiz şampiyonluk gelecektir.”

Röportajın tamamını YouTube kanalımızdan seyretmek için tıklayın!