26 Ocak 2021 Salı 21:24

Efe Güven ve Asena Yalçın’dan açıklamalar

Efe Güven ve Asena Yalçın’dan açıklamalar

Galatasaray Kadın Basketbol Takımımızın Başantrenörü Efe Güven ve takımımızın tecrübeli basketbolcusu Asena Yalçın, Galatasaray Televizyonu’na konuk oldu. Euroleague Women’daki çeyrek final başarısı ve lig maratonu hakkında yorumlarda bulunan koç Efe Güven ve Asena Yalçın, zorlu Avrupa sürecinden bahsettiler.

Beş gün içinde oynanan dört maçlık zorlu periyodun kendilerini yorduğunu ifade eden Efe Güven, “Fazlasıyla yorgunluğumuz var. Çok uykuyu seven bir insan değilim; ancak eve geldikten sonraki 24 saatin 17’sini uykuyla geçirdim. Ailemle bile vakit geçiremedim. Oyuncularımın yorgunluğunu hiç düşünemiyorum bile. En azından mutlu bir şekilde getirdim. “ diye konuştu.

Bu maçlara hazırlık için yeterli sürenin bulunmadığından yakınan Efe Güven, “Bu sezon başında beri kadro yapısı anlamında sıkıntımız sezon içinde devam ediyor. Sezon başında da tam kadroyu kurduk derken sakatlıklar olmuştu. Kadroyu tekrar baştan kurmuştuk. Sezon başında sakatlıklar oldu, Euroleague öncesinde covid hastalığına yakalanan oyuncularımız oldu. Yine kadroya takviye yaptık. Euroleague’e giderken çok fazla hazırlanma şansımız olmadı. Çukurova ve Adana maçları üzerine Sopron ile iki tane karşılaşma yaptık. Hiç hazırlanma şansımız olmadı. İlk maç dışında istediğimiz gibi gitmedi. İlk maçın son çeyreğinde de istediğimiz skoru elde edemedik. Bu seneki format daha farklı. Bizim oynadığımız format daha da farklı oldu. Çok dezavantajlıydık. Ev sahibi takım ile iki kere aynı salonda üst üste iki gün maç yapıyorsunuz. Biz bunu iki defa yaptık. Hazır olmayan bir kadro , hazır olmayan bir yapı ile yaptık. Sopron’da en azından bir galibiyet almamız gerekiyordu; ama yapamadık. Tamamen farklı bir kadroyla Fransa’ya gittik. Orada da çeyrek finale çıktık. Karamsarlık bende fazla yoktu; ancak bir koç olarak beni rahatsız eden konu, iki Euroleague hub’ına da hazırlıksız gitmemiz oldu. Geçmeniz lazım olan bir sınava hazırlıksız girmek gibi. Kolay bir şey değil. Takım olarak orada kazanmayı istedik ve kazandık. Bu zorlu süreci atlattık. Şimdi milli takım arası var. “ dedi.

Yeni transferlerimiz Angel McCoughtry ve Epiphanny Prince’i tam olarak adaptasyon süreçlerini tamamlamadan sahaya sürmek zorunda kaldıklarını söyleyen başantrenörümüz, “Yarım bardak suda oyuncu bulduk. Bulduğumuz oyuncular da kariyer olarak kendilerini ispatlamış olan önemli isimler. Angel, Elazığ maçına bir antrenmanla çıktı. Prince ise iki ya da üç antrenmanla çıktı. Bu bahsettiğimiz isimler eylül sonundan itibaren takım antrenmanı yapmayan, kendileri bireysel olarak hazırlanan, basketbol topunu eline almamış oyuncular. Bir anda siz bunları Avrupa’nın en sert organizasyonuna sokuyorsunuz. Üst üste dört maç oynuyorlar. Onlardan eski performansı bekliyorsunuz. Bu bizim işimiz ve bir hazırlık gerekiyordu. Takım ve biz hazır değildik. Adapte olamadılar. Oyun içinde fakr edilmiştir. Birçok organizasyonumuzu yapamadık. Asena ve Pelin enerjisiyle oynayan oyuncular. Ben ilk defa Pelin’in nefes nefese kaldığını gördüm. Orada oynadığımız basketbolun kesinlikle baz alınmasının yanlış olduğunu düşünüyorum. İlk maç iyi oynadık; ancak 24 saat arayla aynı sertlikte maç oynamak kolay değil.” dedi. 

Anete Steinberga’nın her takımın isteyebileceği türden bir profesyonel basketbolcu olduğunu dile getiren Efe Güven,  “Anete’nin ilk zamanlardaki basketboluyla şu anki basketbolu arasında büyük fark var. Her geçen gün daha da iyiye gidiyor. Anete Steinberga her takım için gerekli bir oyuncu. Euroleague arenasında kalitesini gösterdi. Kendi pozisyonuna geçtiği zaman daha iyi oynamaya başladı ve efektifliği arttı. Oyun içerisinde ona çeşitli görevler vererek çok yıpratabiliyorduk. Şimdi sağlıklı kullanabiliyoruz. Anete’in süresi diğer oyunculara göre daha fazla. Neredeyse ortalama 30 dakika oynuyor.” ifadelerini kullandı. 

Altyapımızdan çıkan ve 18 yaşında önemli seviyelerde forma giyen Sude Yılmaz’a ayrı parantez açan koç Efe Güven, “Avrupa’da oynayan birçok Türk takımına baktığınız zaman Türk takımı ama yabancılarla daha fazla oynuyorlar. Biz de yabancılarımızla oynuyoruz; ancak en çok süre alan oyuncular sıralamasında Asena ve Pelin var. Oynadıkları basketboldan ötürü milli takıma da çağrıldılar. Oraya aynı dinamizmi götüreceklerine inanıyorum. Ayrı bir parantez de hiç kimsenin bahsetmediği; ancak başkaları yapsa Türkiye’de büyük hayranlık uyandıracak bir genç oyuncumuz var. Euroleague’de önemli süre alıyor. Takımın önemli parçalarından oldu. İnşallah da böyle devam edecek. Sude Yılmaz… Tamamen bizim altyapımızdan yetişti. Şanssızlığını kırarsa Meltem’i de eklediğimiz anda. Önemli bir nokta olacak. Biz bu mozaiği birleştirebiliyoruz.” şeklinde konuştu. 

Son Bourges Basket maçının öncesindeki hazırlık sürecinden bahseden başantrenörümüz, “Ekibim çok çalışkan. Maç biter bitmez yemekten sonra çalışmaya başladılar. O gece hiç bir şey yapmadım. Kafa olarak rahatlamak istedim. Sabah da çok vakit olacaktı. Ben uyku problemi çok yaşadım ve ortama adapte olamadım. Sabah uyandığım anda kendi hazırlıklarımı yaptım. Bourges’in maçlarını seyrettim. Durmadan maç izledik. Sonrasında takıma hatalarımızı, yaptıklarımızı seyrettirdik. Türk milli takımının iki guardı bende, ABD’nin efsane oyuncusu bizde, Euroleague şampiyona olmuş oyuncular bizde. Önemli olan isimler değil, takımın ismi. İsimler kendi başına maç kazandıramaz. Ancak bir arada oynarsak maç kazanırız. Üçüncü maçta takım olmaktan kup bireyselliğe girdik. Bunu toplarlamamız gerekiyordu. Atarak değil tutarak kazanmamız lazım dedik. İlk maçta yapmamız gerekenleri ikinci maçta yaptık ve kazandık. Daha fazla istedik.” dedi. 

Şampiyonluklarla Galatasaray tarihine geçmek istediklerini ifade eden koç, “İki sene aldığımız sonuçlardan sonra ciddi bir beklenti oldu. Yarattığınız beklenti kadar hayal kırıklığı yaşatırsınız. O yüzden en ufak kayıpta bir hayal kırıklığı oluyor. Bizim bu seneki kadromuz yine makul bir ücrete kurulan bir kadro. Yaklaşık 700 bin dolara kurulan bir kadromuz var. İnsanlar isimlere baktıkları zaman çok yukarıda görebilirler. Birçok rakibimiz çok küçülerek önemli kadrolar kurduklarını söylüyorlar. Biz bu işin içinde olduğumuz için biliyoruz. Buna pek küçülme denemez. Bizim bu seneki kadromuz 720 bin dolar. Galatasaray’ın olduğu yerde hedefsiz olma gibi bir şansın yok. Galatasaray’ın tarihine geçmek istiyorum. Burada bir kupa kazanmak ve şampiyonluk elde etmek istiyorum. Ekrem Memnun’dan sonra altyapının her kategorisinde çalışarak A takıma çıkan ikinci kişi benim. Galatasaray’da şampiyon olmadığın sürece başarılı değilsin. “ dedi. 

Taraftarları özlediklerini ifade eden başantrenörümüz, “Taraftarlarımızı çok özledik. 3 senenin 1,5 senesini taraftarlarımız olmadan, ailesiz geçirdim. Bu da benim için ayrı bir şanssızlık. Oyuncularımızın da taraftarlarımızı görmesini, arkamızdaki o desteği görmesini isterdim. İçeride en fazla seyircisiz derbi oynayan koç ben olabilirim. Euroleague’de seyircisiz,  deplasmanda ve 6 maçın dördünü ev sahibi takımlara karşı oynadık. Farklı bir sezon. Hayat bu şekilde akıyor. Bu dönemi en şanslı geçiren insanlarız. Seyahat ediyoruz, işimize gidiyoruz, işimizden evimize geliyoruz. Aylardır çalışan, evinden çıkamayan insanlar var. Biz bunun aksine, biraz daha şanslıyız. En azından hayatımızı normal şekilde yaşamaya devam ediyoruz. Bunun kıymetini biliyoruz.” dedi. 

EuroLeague Women çeyrek finalindeki Fenerbahçe Öznur Kablo eşleşmesini yorumlayan Efe Güven, “Fenerbahçe bu kupayı almaya yönelik bir kadro kurdu. Sürekli yeni takviyeler yapıyorlar. Kaliteli ve iyi bir kadroları var. Kadın basketbolu ve Türkiye için önemli bir derbi. Euroleague için çok önemli bir reklam, bir derbi. Zor bir mücadele olacaktır. Birer gün arayla iki maç oynayacağız. Son oynadığımız maçın ilk periyodu hala aklımızda. O periyottaki gibi bir performans gösterirsek hiçbir şansımız yok. Oyun sahada beşe beş oynanıyor. Bunu bütçeler ve isimler oynamıyor. Sadece sahaya çıkan beş  kişi ve onun karşısındaki beş kişi oynuyor. Biz orada olduğumuz sürece yarı finale çıkmak için her şeyi yapacağız. Bu sefer kolay bitmeyecek bir maç olacak. Son saniyeye kadar mücadele seviyesi yüksek olacak. Basketboldan ziyade fiziksel mücadelenin daha fazla olacağını düşünüyorum.  Sağlam duran, ayakta duran, daha çok isteyen, daha fazla konsantre olan takım kazanacak. Biz de bu takım olmak için elimizden gelen hazırlığı yapacağız. Fenerbahçe ile oynuyorsanız ve adı derbiyle üst üste iki gün gazozuna da oynasanız kazanan taraf olacaksınız. Kazanan taraf olmak için mücadele edeceğiz.” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.

Galatasaray’da ilk kez EuroLeague tecrübesi yaşayan Asena Yalçın yorucu bir süreçten çıktıklarını söyleyerek, “Beş günde dört maç biraz zorladı bizi. Enerjisi yüksek bir insanım ama beni de fazla zorladı. Sonlara doğru enerjim kalmamıştı. Çeyrek finale çıktık. O yüzden mutlu bir yorgunluk diyelim. İlk tecrübem oldu Euroleague’de. Covid olan üç oyuncudan bir tanesi bendim. Çok şükür hasar olmadan atlattım. Hazırlanamadan Sopron’a gittik. Totalde bir ayı buldu geri dönmem. Kimya olarak sezon başında beri iyi ve seyir zevki yüksek bir basketbol oynuyoruz. Orada Türkiye Ligi’nden daha sert bir lig olduğu için çok fazla gösteremedik bunu. İlk maç Sopron elimizden kaçtı. Kazanabilirdik. Hazırlanmak çok önemli. Orada iki maçı kaybetmemizin ardından tamamen farklı bir kadroyla Fransa’ya gittik. Belki bu kadro olsaydı orada en az bir galibiyet alabilirdik. Hazırlandığımız her maçı çok rahat kazanabiliyoruz.” şeklinde konuştu. 

Yeni transferlerimiz Angel McCoughtry ve Epiphanny Prince’in takıma büyük katkı verdiklerini dile getiren oyuncumuz, “Çok büyük güven veriyorlar. İkisi de dünyanın en iyi oyuncularından. Üç gün elimize topu almadığımız zaman nasıl geriye gidildiğini biz oyuncular olarak biliyoruz. Bireysel antrenmanla takım antrenmanı arasında çok büyük fark var. Adaptasyon sürecinin üzerine EuroLeague maçları gelince zor oldu. Önümüzde uzun bir zaman var. O yüzden çok daha iyi olacağını düşünüyorum yeni gelen oyuncularımızın. Beklenti çok fazla oldu. Her şey güzel olacak.” dedi. 

Anete Steinberga’nın takıma güven verdiğini söyleyen Asena Yalçın, “Tamamen bir joker oyuncu. Aramız herkesle olduğu gibi onunla da iyi. Çok güzel bir takım olduk bu sene. Anete makine gibi bir oyuncu. Profesyonel bir oyuncu. Güven veriyor. Joker özelliğiyle de her takımın isteyeceği türden bir basketbolcu.” dedi. 

Borges Basket maçından önce takım toplantısında önemli konuşmalar geçtiğini söyleyen basketbolcumuz, “Hem fiziksel hem mental yorgunluğumuz oldu. Her maça kazanmak için çıkıyoruz. İlk maçları kaybettikten sonra stres yaşadık ama bu paniğe dönüşmedi. Böyle bir takım kurulmasının ardından kötü bitmemeliydi. Bunun bilinciyle oynadık. Angel takımı çok rahattı. Büyük bir lider. Takım toplantısı oldu. Orada paniğe gerek yok, ben buradayım mesajı verdi. Öyle de oldu.” ifadelerini kullandı. 

Euroleague’in zorlu bir seviye olduğunu dile getiren tecrübeli basketbolcumuz, “Çok farklı bir seviye Euroleague. EuroCup oynamıştım ancak seviye çok farklı. Mental olarak da yoruyor. Türkiye Ligi’nde bu maçı kazanırız anlayışıyla çıkabiliyoruz. Euroleague seviyesinde böyle bir şey yok. Türkiye’de ve Euroleague’de oynadığımız maçlardan büyük tecrübeler elde ettim. Geç katıldım biraz Euroleague maçlarına. İlk seneden çeyrek final oynayacağız. O yüzden çok mutluyum. İlk Sopron maçına çıkana kadar çok heyecanlıydım; ta ki topu elime alana kadar.” diye konuştu. 

Taraftarların tribünde olacakları anı iple çektiklerini söyleyen Asena Yalçın, “Çok isterdim ki her branşıyla taraftarıyla bütünleşmiş olmak güzel olurdu. Aşıyla ilgili gelişmeler iyi yönde olursa önümüzdeki sezon taraftarlarımızla olacağını düşünüyorum.” dedi.

Fenerbahçe ile ligde oynadığımız son maçtaki kötü başlangıçtan ders alarak daha farklı bir Galatasaray’ın sahada olacağını söyleyen Asena Yalçın, “O ilk periyodu unutturmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Kaybettik çok kötü bir şekilde. Bunun bir geri dönüşü olacak. Euroleague’de Fenerbahçe ile çeyrek finalde eşleştik. Savaşanın maçı kazanacağını düşünüyorum. Fenerbahçe’nin kadro derinliği tartışılmaz. Sürekli de transfer yapma devam ediyorlar. Bir tane daha hakları var. Yapacaklar mı bilmiyorum. Sahada beş kişi oynadığı için, takım olan taraf daha önemli olduğu için iyi savaşanın kazanacağı bir maç olacaktır. Bu maçın ve derbinin favorisi olmaz. “ diyerek sözlerini noktaladı.